27 Mart 2008 Perşembe

KÖPEKLERDE İLK YARDIM

SOLAR DERMATİTİS

• Güneş hasarı
• Güneş yanığı

Solar Dermatitis terimi güneşin kedi ve köpek derisine olan zararlı etkisini vurgulamaktadır. Uv ışınları hayvanların derisinde toplanır ve etkileri uzun süre güneşte kaldıktan sonra ortaya çıkar. Hayvanlardaki güneş yanığı, deride insanlardaki gibi kızarıklıklara sebep olmasına rağmen çoğunlukla daha kronik etkilere sebep olur.
Güneşin etkisiyle deride tüy kaybı, renk koyulaşması ve kızarıklık, düzensiz lekeler ortaya çıkar. Bu bölgelerde bakteriyel enfeksiyon oluşabilir. Bu tür hasarlar genellikle beyaz kedilerde ve Dalmaçyalı, Boxer, Bulldog gibi açık renkli, kısa tüylü köpeklerde görülür. Kedilerde bu tip hasarlar genellikle kulak ve yüzde oluşur, köpeklerde ise genellikle karında, bacakların iç kısmında ve en çok da burnun üst kısmında görülür. Dışarda güneş altında veya açık pencerenin önünde vakit geçiren bütün hayvanlarda bu risk vardır.


SOLAR DERMATİTİS NASIL TEDAVİ EDİLİR?

En iyi tedavi güneşin zararlı etkilerinden uzak tutmaktır. Bunun için hayvan dışarıdayken korucu sürülmelidir. Bunun için SPF 15 ve üstü kremler güneşe çıkmadan 15 dakika önce hassas bölgelere uygulanmalıdır. Köpeklere tişört de giydirilebilir. Saat 10 ila 16 arası dışarı çıkmaları engellenebilir.
Bunun yanında hayvan kritik saatlerde dışarı çıkması gerekiyorsa başını ve sırtını ıslatabilirsiniz, kulaklarına su kaçırmamaya dikkat edin tabii.
Bazı hayvanlarda hasarları tedavi etmek için antibiyotik kullanılmalıdır.



SOLAR DERMATİTİS’İN KOMPLİKASYONLARI

Bu tür deri hasarları alınması gereken deri tümörlerine dönüşebilir. Güneşten uzak durma bunu engellemenin en iyi yoludur.




PİRE ENFESTASYONU

Şimdi size uzun uzun pireler hangi alt sınıfa, hangi familyaya yok hangi cinse bağlılar anlatmayacağım, bana sorarsanız ben de bilmiyorum, öğrenmeye de niyetim yok 

Anatomisi:
1-5 mm boyunda, kanatsız, kahverengi (bence siyah)
Bedeni yanlardan basık; bu özelliği tüyler arasında çok hızlı hareket etmesini sağlar. Bunun yanında şahane zıplama yeteneğine sahiptirler, zaten hayvandan hayvana da böyle geçerler.
Ağız: sokucu, emici

Yaşam formu:
Yumurta, Larva, Pupa, Ergen
Ergenler kanla beslenirler
Larvalar: ergenlerin dışkıları ve deri döküntüleri ile beslenirler.
Yumurta: beslemiyor tabii

Ergenler kanla beslendiğinden hayvanın üzerinde, larva ve pupalar ise çevrede bulunurlar, yani evinizde, halınızda vs de yaşarlar, ergen forma gelenler hayvanın üzerine sıçrayarak kanla beslenmeye başlarlar.
Erginler de yaşamlarının büyük kısmını hayvanın dışında geçirirler aslında, kan emecekelri zaman hayvanın üzerine gelirler, yaklaşık 5 saat kadar tüylerin arasında defalarca kan emerler sonra bol miktarda dışkı yaparlar. Hani tüylerin arasında gördüğünüz o siyah döküntüler var ya onlar kir değil pire kakası!  bu kakalar sonra larvalar için yemek olacaktır!
Her dişi pire günde 40-50 adet yumurta bırakır. Yumurtalar için ideal sıcaklık 25- 30 derece yani evlerimizin ısısı!
Bu şu demek: Hayvanınıza pire bulaştıysa bir sefer ilaçlama yeterli olmayacaktır, ilaçlamayı belli bir kür halinde yapmazsanız, etrafa döktüğü larvalar belirli bir süre sonra tekrar hayvanın üzerine geleceğinden tekrar pirelenecektir. Sonra siz de “ama hiç sokağa çıkmadı kedim nasıl pirelendi” diye bana söylenip duracaksınız 

Konakları:
Pirelerin çeşitlerine göre tavşan, rat, insan, tilki gibi konakları olsa da ben tabii ki kedi, köpeği kendine konak olarak seçenleri yazacağım size.

Pirelerin zararları
Hayvanın üzerinde gezerken irkilti yaratırlar. Kendini dişleyerek, yalayarak, kaşıyarak pireyi uzaklaştırmaya çalışırlar.
Pireler her seferinde kendi ağırlıklarından çok daha fazla kan emebildiklerinden eğer hayvanın üzerindeki pire enfestasyonu yoğunsa hayvanda anemi, zafiyet, gelişme bozuklukları görülebilir.
Pirelerin tükürük salgıları hayvanın derisinde allerjik reaksiyonlar oluşturabilir. (pire allerjik dermatitis)
Köpeklerin en yaygın tenyası dipylidium caninum (anlatacağım sonra) taşıyıcısıdır.
Rickettsia enfeksiyonları bulaştırır (tifus gibi)




Kedi köpek pireleri insan vücudunda barınmasalarda allerjik insanlarda deride kızarıklık, kaşıntı gibi lezyonlar yaratabilmektedirler.
Bunun yanında insanlar için de önemli olan bir takım hastalıkların taşınmasında rol oynayabiliyorlar.

Özden’cim Seda’nin kulaklari çınlasın. Hatırlarsan Balkız’ın pirelendiğini nerdeyse Seda’dan anladık  har tarafı kızarmıştı, yanılmıyorsam evi ilaçlamak zorunda kalmıştınız. 

Nasıl koruruz?
Çok fazla yöntem var
1. pire tozu: sadece üstündekini uzaklaştırırsınız, koruma yapmaz. Bunun yanında yanlışlıkla bu tozlama işini evde yaptıysanız yandınız. Çünkü tozlar pireleri öldürmez, kaçırır, yani evin her tarafına kaçacak pireler!
2. ilaçlı banyolar: üstündekini yok edersiniz ancak koruma yapmaz, ertesi gün yine pirlenir.
3. Antiparaziter enjeksiyonlar: kesinlikle önermem, bu tür ilaçlar çok gerek olmadığı sürece yapılmamalı, hayvanın ırkına, türüne ve bireysel yapısına göre toksik etkiler gösterebilmektedir.
4. pire tasmaları: arık tarih oldular bence . Pek çok marka vardır ancak bu markaların neredeyse %99 u hiçbir işe yaramıyor, güzel renklerine aldanmayalım lütfen.
(pire tasmasının yanında kol kola girmiş dans eden pireler de gördüm)
Bunun yanında pire tasmaları petin boynunda lokal alerjik reaksiyonlar oluşturabilmektedir.
5. Spot on damlalar: şuanda kullandığımız en makul yöntem. Hayvanın derisinin altındaki bağ dokuya yerleşir. Pirenin sinir iletim sistemini bozmaktadır. Dolayısıyla pire ısırdığında ilaçtan bir miktar alarak felç olur ve düşer. Bu durumda pirenin tekrar hayvanın üzerine dönme şansı yoktur.
Peki hayvanınızın sinir sistemini de etkiler mi bu ilaçlar? Hayır.. memelilerin sinir sistemi farklı yapıdadır.
Ancak belli bir yaşın altındaki yavrularda kullanılamzlar, sormadan bebeklerde kullanmayın sakın.

Kaynak:vet.hekim Lale ENGECİ

26 Mart 2008 Çarşamba

KÖPEK IRKLARINDA " ZEKA "

Çoğu kişi zekanın düşünme yeteneği ile alakalı bir özellik olduğunu düşünür.Bazıları daha da ileri giderek zekayı problem çözme yeteneği olarak görür.Çoğunluk ise zeki köpeğin komutları en iyi sekilde yerine getiren köpek olduğu konusunda hemfikirdir.Onlar için zeka,eğitilebilirliktir.
1950 lerde genetik ve köpek davranışı üzerine yapılan bir araştırmada Dr.John Scott ve John Fuller,beagle,cocker,basenji,shetland çoban köpeği,terrierlerden oluşan beş safkan ve onların melezlerinin davranışlarını 12 yıl boyunca değerlendirdi.Bu ırkların herbiri verilen davranışta farklı beceri düzeyleri sergiliyorlardı.
Büyük bir labirent kullanılarak yapılan testte terrier ve shetlandlar başta düşük puanlar alırken,beagle ve basenjiler büyük başarı kazandı.


BEAGLE



BASENJI


SHETLAND ÇOBAN KÖPEĞİ


FOX TERRIER

Beagle ların üstün oluşunun ana nedeni gerçekte küçük avların bulunmasında önemli bir özellik olan çevrelerini süratle keşfetme yeteneklerinden gelmekteydi.Basenjiler tamamen farklı bir nedenden dolayı beaglelarla aynı yüksek başarıyı elde ediyorlardı.Basenjiler etrafı arastırmada beagle lar kadar etkili olmasa da bulmacayı çözmede görsel yeteneklerini kullanmışlardı.
Normal olarak beagle ve basenjilerin,fox terrier ve shetlandlardan daha akıllı olduğu sonucu çıkabilirki bu değerlendirme yanlıştır.
Araştırmada fox terrier ve shetlandların tekrar sonucu kısa sürede öğrenerek problem çözme yeteneğine sahip oldukları görülmüştür.
Beagleların labirent problemini daha hızlı çözmeleri onların daha zeki olduğu anlamına gelmemelidir.Eğitilebilirlikte tutarlılık arandığında beagle lar en arka sıralara düşmektedir.
Arastırmadan çıkarılacak en doğru değerlendirme bu ırkların birbirlerinden daha az yada daha fazla zeki olmadıklarıdır.Hepsi genetik olarak farklı beceriler gerektiren görevleri yerine getirmek için programlanmışlardır.
İnsanla yakın ilişki içinde pek çok av ve çoban köpeğinineğitilebilirlik düzeyi üretildikleri görevin bağımsız karar verme gereksinimi nedeniyle terrier,spitz ırkları,iri sürü bekçilerininkiyle kıyaslandığında zekanın gerçek göstergesi olarak algılanabilir.Oysa kim bir terrierin zekasından süphe edebilirki?iri sürü bekçilerinin(pirene dağ köpeği,kuvasz,kangal)Ani kurt saldırılarına karşı çobanın müdahalesini beklemeden insiyatif kullanması eğitimlerini güçleştiren bağımsız bir keskin zeka göstergesi değilmidir?


KUVASZ


KANGAL

Model köpeğiniz bir golden retriever yada doberman ise tanımadan başka bir ırka sahip olmanız onların gerçek zihinsel potansiyelini değerlendirememeniz anlamına gelebilir.Değerlendirmeniz her ne olursa olsun çamaşır makinesini sizin için boşaltmasa da her köpek güvenilir ve terbiyeli bir dost olacak şekilde eğitilebilir.

21 Mart 2008 Cuma

KÖPEKLER İÇİN ÖZGÜRLÜĞÜN BAŞLADIĞI ve BİTTİĞİ YER

Köpekler için özgürlük, yaşadığımız şehrin; park ve sokaklarında serbestçe koşup, sağı solu rahatsız eden, oraya buraya tuvaletini yapan, insanların üzerine atlayıp, salyasını üstüne bırakmak demek değildir.
Bu düşünce, köpek bakımı, eğitim ve yetiştirme kültürünün çok köklü ve yerleşik olduğu ileri ülkelerde, yasalar ve bireylerin bilinçli olmaları sebebi ile, doğru uygulanmaktadır. Tasmasız dolaşan köpek, kontrol dışı köpek demek olup, debriyajı, freni olmayan bir araca benzer.
-EĞİTİM ve KONTROL KÖPEĞE DAHA BÜYÜK ÖZGÜRLÜK SAĞLAR" fikri çok doğrudur.
Köpekleri ile tasmasız ve kontrolsüz dolaşabileceklerini düşünen insanların çokluğu,ne yazıkki Ülkemizde, zaten köpek korkusunun çokça, hayvan sevgisinin azca olduğu gerçektir. Bu durumda daha da köpeklere ve köpek sahiplerine karşı antipati ile bakılmalarına neden olmaktadır.
Sahiplerin, olabileceklerden habersiz, cahilce köpeklerini serbest bıraktıklarında,başlarına neler gelebileceklerini yeterince kavrayamadıkları anlaşılmaktadır. Trafik kazalarından tutun, hayvanının zarar görmesi, köpeklerden korkan insanlara ve hatta çocuklara istemeden zarar verebileceklerini düşünmeleri gerekmektedir.
En yumuşak karakterli köpek bile, iyi niyetle yaklaştığı çocuğu ürkütüp, korkmasına ve kaçarken trafiğin içine dalarak bir faciaya yol açabileceği, veya kendisinin bir kuşun, kedinin vs peşinden koşup, büyük bir tehlike yaşanacağı düşünülmelidir. İnsan nasılki 2 - 3 yaşındaki çocuğunu yanından vede kontrolünden ayıramaz ise, hayvanını da kontrolde tutması gerekir.
Köpeğiniz yanınızda güvenle tasma ile yürüyorsa, haksız suçlamalara neden olmadan, diğer insanlardan tepki almamanızı sağlar.
TEMEL İTAAT EĞİTİMİ almış köpeğiniz, kontrol altında serbestçe ve başkalarını rahatsız etmeden dolaşmanıza imkan verecektir.
Köpeğiniz genç yaşta, diğer köpeklerle sosyalleştirildiyse bu ilerki yaşlarda, diğer insanlar ve diğer canlılarla daha uyumlu, rahatça hareket edebileceğiniz bir durum yaratır. Bazı köpek sahiplerinin özellikle köpeklerini diğer insanlara ve canlılara zarar verecek şekilde yetiştirmeleri ve eğitmeleri; hem kendileri, hemde başkaları açısından büyük risk taşır. Bunlar maalesef bizim ülkemizdeki yasaların yetersizliğinden, vede insanımızın yasatanımazlığı, sorumsuzluğundan kaynaklanmaktadır.
Köpeğinizin, toplumun saygıdeğer bir üyesi olmasını sağlamak, tamamen sizin elinizdedir.
KÖPEĞİNİZLE TASMASIZ DOLAŞMAK İSTİYORSANIZ, başınıza gelebilecek tehlikelerden, haberiniz yok demektir.

20 Mart 2008 Perşembe

BİR GARİP KÖPECİK! İNSANLIK MI? ZATEN YOK


Dedik ya garip köpek diye, hayvancağızın başına gelmedik kalmamış. 3-4 gün kadar oldu, çiflite idim. Akşam saat 22 civarında duyarlı bir vatandaş geldi ve heyacanla, 'ne olur yardım edin. ilerde bir köpeğe süratle giden bir kamyon hayvana feci şekilde çarptı, ne yapabiliriz diye beni de telaşa düşürdü. sağolsun hemen Vet.NİHAT BEYİ aradım adam cağız Caddebostan da imiş Biz Ömerli deyiz ben 1 saat içinde gelir bakarım dedi. Gecenin karanlığında gereken acil müdahaleyi yaptı. Bizde
hayvanı çifliğe aldık, Köpek dişi kangal, çokta genç tahminen 7-8 aylık falan. Dahada kötüsü belliki birisi onu sahiplenmiş ama adamın ne umurunda, çünkü kulaklarını kesmişler, hemde gelişi güzel, hayvan kulaktanda sıkıntıda. Şimdi durumu çok feci arka tarafı kalçadan çarpılmış iki bacağıda parçalı kırık, şu anda dostum Vet. Nihat hergün köpeğe gereken tedaviyi uyguluyor. Bizde gerekli bakımı yapmaya çalışıyoruz. İnşallah toparlayıp sakatta olsa hayata yeniden başlaması en büyük dileğim. Garibimi siteden sizlerle paylaşmak istedim.

18 Mart 2008 Salı

KÖPEK EĞİTİMİ "Köpeğinizin eğitimini üstlenmek sorumlu bir köpek sahibi olmanın bir parçasıdır"

Köpeklerde Beden Dili Ve Davranış

Köpeklerin beden dili ile onların nasıl bir ruh halinde olduğunu anlamak oldukça kolay olduğu gibi bu bedensel hareketler kolayca yanlış da anlaşılabilir.

Köpeklerin duygularını ifade ederken kullandıkları etkin organları kulak, kuyruk ve ağızdır. Sevinç, korku veya sinirlilik hallerine uygun olarak pozisyon alan bu bedensel araçlar onun ruh halini kolayca anlatır. Ancak bazı durumlarda beden dilinin yanlış yorumlanması da mümkündür. örneğin bol ve uzun tüylü ırklarda göz, ağız ve kulaklar tüylerle kaplı olduğundan diğer köpekler tarafından kolay kolay görülmez. Bu durum diğer köpekleri endişelenip yanıltabileceği gibi sizin de köpeğinizi anlamanızı zorlaştıracaktır.

Estetik amaçla yapılan operasyonlarda köpeklerin beden dilini anlamanızı zorlaştıran bir diğer unsurdur. Kulaklarının dik görünümlü biçimlendirilmesi ile onun bir yere odaklandığını ve dikkat kesildiğini sanarak yanılabilirsiniz. Ayrıca saf ırklara oranla melez ırklarda beden dilini anlamak daha zordur.

Mutlu olduğu zamanlarda sarkık olan kulaklar, dikkat kesildiği anlarda havaya dikilir. Kuyruk, kulaklar ile birlikte havaya kalkık, bakışlar diğer köpeğe veya objeye odaklanmıştır.

Sinirlendiği anlarda kulakların arkaya doğru yatmış olduğu görülür. Köpek dişlerini gösterirken dudaklardaki titremeler rahatlıkla gözlenebilir. Korktuğu zamanlarda da kulaklar arkaya yatıktır. Ancak kuyruk arka bacakların arasına kıstırılmış olarak durur. Kulakların yatık pozisyonu sinirlilik ve korku durumlarında yanıltıcı olabilir. Bu nedenle hareketleri dikkatli bir şekilde izlenmeli ve doğru yorumlanmalıdır.

Diğer bir köpeğin yanında üstünlük gösteren köpeğinde kulakları ve kuyruğu yukarı kalkıktır. Genellikle diğer köpek geri çekilmiş ve uysal vaziyettedir. Gözler başka yere çevrilmiş kulaklar ve kuyruk aşağıdadır. Sokak köpeklerinde daha sık görülen buna benzer tavır ve davranışlar, köpekler birbiriyle oynarken veya sizinle ilgilenirken de görülebilir.

Bazen köpekleri eğitmek çin bulmacası çözmek kadar zordur. Köpeğinizi tanımak, eğitmek ve onunla anlaşabilmek için bir çok uğraş vermeniz gerekebilir. Hatta başlangıçta yanlış anlamalar dahi olabilir. Biraz dikkatli bir gözlem sizin kendi köpeğinizi veya yabancı bir köpeği anlayabilmeniz için yeterli olacaktır. Yinede tam olarak mizacını bilmediğiniz bir köpeğe yaklaşırken temkinli davranmalısınız. çok sakin mizaçlı olmasına karşın kendisine dokunulmasını istemeyen ve tepki gösteren bir köpekle de karşılaşabilirsiniz.

Köpeğinizin eğitimini üstlenmek sorumlu bir köpek sahibi olmanın bir parçasıdır. Onu eğitmek saatlerce peşinizde sizi eğlendirmesi ve ortalıklarda dolaşması demek değildir. Bu sizin ve köpeğiniz arasında doğal ve güzel bir ilişkinin başlangıcıdır.

Köpeklerde davranış problemlerinin giderilmesinde en önemli unsur ona göstermiş olduğunuz sabır ve sevgidir. Ancak ilk adım muhakkak ki hayata köpeğinizin gözleriyle bakabilmek ve onunla aynı dili konuşabilmektir. Aşağıda belirtilmiş olan davranış biçimleri size bir fikir verecektir.


Köpek Vücut Dili

Ben ne dersem o olur ;
Baş yukarda ve kulaklar diktir. Gözler açık ve bir noktada sabittir. Ağız genelde kapalı veya çok az açıktır. Gövde uzun ve gergindir. Boyun tüyleri kabarık olabilir. Kuyruk sert ve düz veya vücudun arkasına doğru kıvrık olabilir. Köpek homurdanabilir ve hırlayabilir. Ya çok küçükken ciddi bir eğitimden geçecek yada onun kuralları ile yaşamayı öğreneceksiniz. Onunla yaşayabilmek için ciddi bir sabra ve iradeye ihtiyaç vardır.

çok korkuyorum ;
Baş öne eğik, kulaklar aşağıda ve düzdür. Gözleri kısıktır ve karşısındaki köpek ile göz temasından kaçar. Ağız dişleri gösterecek şekilde açık ve geriye doğrudur. Bazen dizler bükülmüş olabileceği gibi aşırı korku durumlarında titreyebilir. Kuyruk bacakların arasına kıvrılmıştır. Patiler terlidir. İdrar sızdırabilir. Daha çok sokakta yaşayan köpeklerde görülen bir durumdur.

Sinirliyim yaklaşma ;
Kulaklar geriye doğru çekiktir. Gözler bir noktada sabitlenmiştir. Ağız dişler görünecek şekilde geriye doğru çekiktir. Hırıltılar çıkarabilir. Vücut yüksek ve gergindir. Boyun tüyleri de kabarmıştır. Kuyruk dik ve kabarıktır. Köpek hırlar veya yüksek sesle havlar. İyi eğitilememiş ve sosyalleştirilmemiş köpeklere özgü bir davranış biçimidir. Evde ve sokakta yaşayan köpeklerde görülebilir. Bu tür köpekler ---cög---unlukla mutsuzdur.

çok endişeleniyorum ;
Kulaklar kısmen diktir ve hareket edebilir. Gözler kısık, baş başka tarafa dönüktür. Ağız kapalıdır. Dişler hafif görünür. Patiler terlidir. Vücut gergin ve hafif alçaktır. Kuyruk hafif sarkık olabilir. Belki biraz sızlanabilir. Evde ve sokakta yaşayan köpeklerde görülebilir. Ayrıca yavru köpeklerde sıklıkla rastlanan bir beden dilidir.

çok merak ettim ;
Kulaklar diktir. Yüz anlamlı ve dikkat kesilmiştir. Yüzde mutluluk gözlenir. Gözler ve ağız açıktır. Vücut rahat, kuyruk dik ve sallantılıdır. Köpek hırlayabilir ve sesler çıkartabilir.
Daha çok evde yaşayan köpeklerde ve tüm yavru köpeklerde gözlenen bir beden dilidir.

Mutluluktan yerimde duramıyorum ;
Kulaklar dik ve rahattır. Gözler açık ve rahattır. Ağız açık ve heyecandan nefes nefesedir. Vücut oldukça hareketlidir. Sürekli bir sağa bir sola atlar ve yerinde duramaz. Kuyruk oldukça hareketlidir. Daha çok evde yaşayan köpeklerde ve tüm yavru köpeklerde gözlenen bir beden dilidir.

Ben çok sakin ve uysalım ;
Kulaklar aşağıya doğru basıktır. Gözler biraz kısıktır. Dudaklar açıktır ve yüzde bir mutluluk ifadesi vardır. Diğer köpek veya insana burun sürter ve yalar. Köpek sırt üstü yere yatmış ve patiler göğüs hizasında yukarıya doğrudur. Daha çok evde yaşayan köpeklerde ve sokakta yaşayıp da bir çeteye mensup olmayan köpeklerde gözlenen beden dilidir.

Köpekler Birbiriyle Nasıl “Konuşurlar”

Köpekler kendi aralarında oynarlar, kavga ederler ve bazen de tam bir kayıtsızlık içinde olurlar.

Karşılaştıkları zaman bir ritüel olarak kulaklarını diker, kuyruklarını sallar, koklaşır ve havlarlar. Yüksek oranda kurt kanı taşıyan köpekler kendi aralarında daha az dalaşırlar, ancak birbirine saldırmaya daima hazırdırlar. Bu durum daha çok Basenji gibi baskın çakal özellikleri taşıyan tipte köpekler için geçerlidir.

Bir köpeğin davranışlarını insanların davranış kalıplarına bakarak yorumlamak hatalı olur. Böyle bir yaklaşım bir köpeğin davranışını bir kuşunkiyle kıyaslamak kadar anlamsız olacaktır. Hayvanların her biri kendi türüne uygun bir zekaya ve içgüdülere sahiptir. Hayvanların ve insanların zekası arasında aşılmaz bir uçurum vardır. Bunun temelini hayvanların kavramsal ve mantıksal olarak düşünememeleri ve en önemlisi, insanların kendilerini ifade edebildikleri konuşarak anlaşma yeteneğinden tamamen yoksun olmalarıdır.

Ancak köpekler gene de “konuşurlar”. Kendilerini birbirini anlamayı sağlayan, işaretler, algılar ve kokular kompleksinden oluşan bir kodlama ile ifade ederler. örneğin, kısılan kulaklar kaygı ve korkuyu, dikilen kulaklar dikkati, ileriye doğru tutulan kulaklar alarm halini, dikilen ve sallanan bir kuyruk neşe ve güvenlik duygusunu, bacakların arasında sıkıştırılan kuyruk korkuyu, hırlamayla birlikte gerilen dudaklar tehdidi, ifade eder.

Bir pençesini yerden kaldıran köpek, verilen emre itaat etmiyorsa, olgunlaşmamış ya da güvensizdir. Sırt üstü yatan köpek pasiftir ve daha büyük bir otoriteye teslim olma halindedir veya tedbirlidir ve karşısındakiyle ittifak halinde olmayı istemektedir.

Daha önce de belirtildiği gibi, köpek tıpkı kurt gibi sürü halinde yaşar ve hiyerarşik bir düzeni benimser; dolayısıyla, efendisini bir önder olarak benimseyip ona itaat eder. Ancak kendisine haksız muamele yapan kişiyi artık efendisi olarak görmez ve onun üstünlüğünü kabul etmez.



Kaynak:Evcil Kütüphane

17 Mart 2008 Pazartesi

KÖPEK EĞİTİMİ-BAKIMI ve YETİŞTİRİCİLİĞİ KONULARINDA "BEST DOG CLUB" OLARAK İLKEMİZ

- KÖPEK DOSTLARIMIZA DUYDUĞUMUZ İLGİ, SEVGİ VE SAYGIMIZ.

- BU KONULARLA İLGİLİ TECRÜBE ve DENEYİMİMİZ.

- ÇALIŞMA VE ÇALIŞTIRICILIKTAKİ SABIR, İLGİ VE İSTEĞİMİZ.

KÖPEK IRKLARINDAN GOLDEN RETRIEVER


O gerçek bir dost.. çocuklu ailelerin kalbinde haklı yerini almış TAM BİR ÇOCUK BAKICISI... Zarif ve narin bir köpek olan Golden'ların altın sarısında krem rengine değişen parlak tüyleri, boyun ve kuyruk bölgesinde dalgalanarak bir artış yapar. Genelde bol tüylüdür. Golden Retriever lar çok iyi huylu, müthiş zeki, çok iyi eğitim alabilen köpeklerdir. Çocuklara karşı herzaman yakın ve nazik davranırlar. Bütün bu özellikleri onları, çocuklu ailelerin vazgeçilmez ırkı olmuştur. Orta uzunluktaki tüylerin bakımı kolaydır. Narin derisine dikkat ederek, düzenli olarak taranması ve fırçalanması gerekir. Kuru şampuanları belli aralıklarla kullanmak, banyo ise gerektiğinde sık olmamak kaydıyle yapılmalıdır. Golden'lar egzersiz yapmayı ve çalışmayı çok seven köpeklerin başında gelmektedir. Eğer düzenli olarak güç gerektiren birşeyler yapıyorlarsa, bundan daha keyifli birşey yok demektir. Uzun günlük yürüyüşler, hatta koşular dan büyük keyif alırlar. Unutulmaması gereken bir noktada yüzmeye karşı olan tutkularıdır. Fırsat buldukça yüzmeye götürülmeleri, köpek için çok eğlenceli olmaktadır. Beslenmeleri, oburluklarından dolayı, dikkat edilmesi gereken bir konudur. Ciltleri ve tüylerindeki hassasiyet genelde beslenme sebebi olabilir. Deri alerjileri bu ırkta fazlaca görülür. Erkek ler 56 - 61 cm 27-38 kg Dişi ler 51 - 58 cm 25-35 kg

KÖPEKLERE NASIL YAKLAŞILMASI GEREKTİĞİNİ ÇOCUĞUNUZA ÖĞRETMELİSİNİZ.

Çocuğunuza, bir köpekten korktuğunda yada bir köpek ona karşı tehditkar hareketlerde bulunduğunda kaçmaması gerektiğini öğretin. KAÇAN BİRÇOCUK KÖPEKTE AVLANMA DUYGUSU UYANDIRIR. Korkan çocuğun ısırılmamak için genelde hızla yukarıya kaldırdığı kollarıda köpekte avlanma hissine yol açabilir. Özelliklede bu bir bekçi köpeği ise.
Bunun yerine çocuğunuza böyle bir durumda kollarını göğsüne çapraz birleştirmesini, hareketsiz, sessiz ve sakin kalmasını öğütleyin. Hareket görmeyen köpek, kısa sürede ilgisini kaybederek uzaklaşır.
Köpek uzaklaşmıyorsa, çocuğunuza yavaş ve dikkatlice geri adım atmasını, köpeğin gözlerine bakmadan onu izleyerek uzaklaşmasını öğretin. Bunu; bir köpek olmadan da onunla sıkça deneyebilirsiniz. Çocuğunuza en kötü durumlarda yapacakları da öğretmelisiniz. Bir köpek saldırısı sırasında, cenin pozisyonu alarak, yere yatmasını, ellerlede kafa ve boyun bölgesini korumasını göstermelisiniz.
Köpeklerin çoğu bu yatışı bir teslimiyet olarak algılar. Ve bir kaç saniye yanında durduktan sonra uzaklaşır.
Köpeğe bir ödül verirken, genelde çocuklar son anda korkup, hızla ellerini geri çekerek, koşmaya başlarlar. Ödülü yakalamaya çalışan köpek, o zaman çocuğu devirebilir veya yanlışlıkla ısırabilir. Çocuğunuza ödülü verirken, ödülü parmakların arasında tutmaktansa, açık elinin avucunda olacak şekilde ikram etmesini öğretmelisiniz.
Çocuğunuza; uyuyan, mamasını yiyen ve yavruları ile ilgilenen bir köpeği asla rahatsız etmemesi gerektiğini öğretmelisiniz. Çocuğunuza bunu "aynısı sana yapılsa sende korkup kızardın" diye izah edebilirsiniz.
Çocuğunuza, arabanın penceresi, çit veya başka engellerin arkasında duran bir köpeği asla KIZDIRMAMASINI öğütleyin.
Zincire bağlanmış bir köpeğe asla yaklaşmayın. Zincire vurulan köpeklerin çoğu zamanla agresifleşir.
EĞİTİM HERŞEYİN BAŞI!
kaynak;Zoolistan

15 Mart 2008 Cumartesi

" BEST DOG CLUB " da EĞİTİM VE PANSİYON HİZMETİ VERİLEN KÖPEKLER




" BEST DOG CLUB " da EĞİTİM VE PANSİYON HİZMETİ VERİLEN KÖPEKLER DEN
TÜLAY HANIM'IN KÖPEĞİ HERA

14 Mart 2008 Cuma

KÖPEK IRKLARINDAN LABRADOR RETRIEVER "BUDDY"NİN RESİMLERİ




Defne hanımın köpeği labrador retriever ırkı BUDDY ' e güzel bir dişi eş aranıyor.

KÖPEK IRKLARIN DAN DOBERMAN CROM IPO 1 ÇALIŞMASI




Crom IPO 1 çalışmaları ile önümüzdeki yarışmalara IPO 2 almak için çalışıyor. çalışma koçu


Mitica ile başarılı olacağından eminiz.

13 Mart 2008 Perşembe

KÖPEK EĞİTİCİSİNE TAVSİYELER

- Sözlü emirler ; daima aynı kelimelerle, aynı tonda verilmelidir.
- Köpekten, istediğiniz şeyi tam olarak anladığına, kanaat getirmeden, sadece o
emri yapmadığı için, köpek asla cezalandırılmamalıdır.
- Eğer köpek eğitim sırasında, herhangi bir hareketi yanlış yaparsa, sadece
o bölümü tekrarlamayın. Bütün hareketi yeniden ele alıp, tekrarlayınız.
zira köpekler; muhtelif safhalardan oluşan eğitim sistemini, bir bütün
halinde ve sıra takip etmek sureti ile öğrenmektedirler.
- Köpekler eğitim sürelerinden çabuk sıkılırlar. Bu yüzden süreleri kısa tutup,
15 - 20 dakika gibi sürelerle, günlük egzesizleri bölümlere ayırmak gerekir.
- Köpeği asla aldatmayın.
- Köpek eğitirken sakin ve sabırlı olunmalı, sinirli ve öfkeli iken köpeğe
eğitim yaptırılmamalıdır.

11 Mart 2008 Salı

KÖPEĞİNİZİN TUVALET EĞİTİMİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Yavru köpek sahiplerinin vermesi gereken ilk eğitim tuvalet eğitimi olmalıdır.Bu eğitim sabır gerektirir.Köpek ile sahibi arasında köprü kurulmasını sağlar.Köpeğiniz 6-12 haftalık olduğunda ihtiyaçlarını görebileceği uygun yerleri tanıması gerekir.Evinizde bu iş için uygun olabilecek bir yere gazete kağıdı sererek işe başlayabilirsiniz.Başlangıçta yanlış yerlere gidebilir.Ancak zamanla kağıda gitmesi gerektiğini öğrenecektir.
Köpeğinizin ilk tuvaletini yaptığı gazete kağıdını atmayın.Pisliği ortadan kaldırarak yeni sereceğiniz gazete kağıdının üzerine koyun.Bu köpeğinizin koku yardımıyla tuvaletini nereye yapacağı konusunda yön tayini olacaktır.Köpeğinizin aynı koku üzerinde tuvaletini yapmasına yardımcı olmak için bu yöntem son dereceyararlıdır.İstediğiniz yere tuvalet yaptığında onu mutlaka sevmeli-ödüllendirmelisiniz.Birkaç hafta sonra kağıdı evin dışına doğru taşıdığınızda artık ihtiyacını evin dışında karşılayacaktır.
Köpeğinizin aşıları tamamlanmış ise yemeklerden 10-15 dakika sonra dolaştırmaya çıkarmalı ve dışarıya alışkanlık kazandırmalısınız.
Bu alışkanlıklardan sonra yavru köpeği önce sabahları yemekten sonra , öğleden sonra ,uykudan önce ve en son geceleri tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkarın.Eğer tuvaletini sizin istemediğiniz yere yapmışsa onu olay anında yakalamadıkca azarlamayın,asla burnunu kirlettiği yere sürtmeyin.Kirlettiği yeri temizleyin ve deodorant,vs gibi kokular sıkın.Bu sayede aynı yeri kullanmaktan vazgeçecektir.
Cesaretlendirici övgüler , iyi alışkanlıklar:


Köpeğinizi komutlarınızı yerine getirdiğinde övmeyi unutmayın.Böylelikle köpeğiniz sizin emirlerinize göre tuvalet ihtiyacını görecektir.Köpeğinizle aranızda oluşan bu sağlıklı ilişki ömür boyu sürecek olan dostluğun başlangıcı olacaktır.

9 Mart 2008 Pazar

KÖPEK BAKIMI



KÖPEK BAKIMI

*SAĞLIK
*BANYO
*EGZERSİZ
*TIRNAK BAKIMI
*TÜY BAKIMI VE FIRÇALAMA


SAĞLIK
-Parazitler, köpeklerin üzerinde yaşayıp onlardan beslenen asalak canlılardır.
-İç parazitler ve dış parazitler olarak sınıflandırılabilir.
-İç parazitlere örnek olarak askaritleri,kancalı kurtları,kalp kurdu ve tenyaları verebiliriz.
-Dış parazitlere örnek ise bit,pire,kene,uyuz böceği örnek verilebilir.
-Dış parazitler hayvanlarda uyuz,pire allerjisi,gibi hastalıklara sebebiyet verirler.
-İç parazitler köpeklerde aşırı zayıflamaya özellikle yavrularda ince bağırsakta tıkanmaya ve ishale sebep olurlar.
-İç parazitler gebelik döneminde anneden yavruya geçer.
-Yavrular parazitlere çok duyarlıdır.
Parazit kontrolü:
-Yavrularda her aşılama öncesinde mikroskopta dışkı muayenesi yapılmalıdır.
-Muayene neticesinde yavrulara periyodik antiparazitler ilaç uygulamaları vetiriner hekimce yapılmalıdır.
-Erişkin hayvanlarada veteriner hekimin uygun gördüğü aralıklarla antiparaziter ilaçlar verilmelidir.


Köpeklerde diş bakımı:
-Dişleri erken çürüme,ağız kokusu ve tartarlardan korumak istiyorsak köpeklerin dişlerini fırçalamalıyız.
-Fırçalamada köpekler için yapılmış özel diş macunları kullanılmalıdır.8-12 haftalık yaşta fırçalamaya başlamak gerekir.
-Yemek artıklarının dişte birikmesi sonucu oluşan plakları dişlerden uzaklaştırmak için dişleri hergün fırçalamalıyız.
-Sert ve kuru diyetlerle beslenme hem diş sağlığına hemde temizliğe olumlu etki yapmaktadır.
-Diş fırçası olarak insanlarda kullanılanlar denenebileceği gibi köpekler için özel tasarlanmış ve parmağa takılanlarda kullanılabilir.



Banyo:

-Genel olarak ayda bir banyo köpekler için yeterlidir.
-Köpeklerde ter bezleri yoktur,dolayısıyla tere bağlı koku oluşmayacağından insanlar kadar sık yıkanmaya ihtiyaç duymazlar.
-Banyo sırasında kulaklar gliserinli pamukla kapatılmalı,gözlere de köpük kaçırılmamalıdır.
-Sık yıkama deri üzerindeki koruyucu tabakaların kaybına sebebiyet vermesi nedeniyle köpeklerin mantar ve uyuz gibi deri hastalıklarına yakalanma risklerini arttırır.
-Yavru köpekleri aşılanma döneminde yıkamamak gerekir.
-Banyoda köpekler için üretilmiş şampuanları kullanmak gerekir.

Tırnak bakımı:
-Özel bir yastık içerisinde yer alan tırnaklar iki tabakadan oluşur.
-Bunlar cansız üst tabaka ve canlı olan alt tabakadır.
-Sürekli yenilenerek uzayan tırnaklar doğal yaşamda sürtünmeye bağlı törpülenir.ev ortamında bu törpülenme olmadığından tırnaklara belli aralıklarla bakım yapmak gerekir.
-Tırnak keserken canlı dokuya ulaşmamaya özen gösterilmelidir.

Egzersiz:





-Köpekler hareketli olduklarından bol egzersize ihtiyaç duyarlar.
-Çok uzun koşular yüksek yerden atlamalar kemik gelişimi tamamlanıncaya kadar yaptırılmamalıdır.
-Günlük kısa yürüyüşler tüm köpekler için şarttır.

-Büyük ve dev ırk köpeklerde gelişim süreci ve kemik gelişimi daha uzun sürelerde tamamlandığından egzersizler sınırlı tutulmalıdır.

8 Mart 2008 Cumartesi

KÖPEK IRKLARINDA "KORKU"

KORKU
KÖPEĞİNİZİN YAŞAMINI BİR KABUSA ÇEVİREBİLİR.




Korku ve fobiler ev köpekleri arasında öylesine yaygındır ki nedenleri veteriner klinikleri ve davranış bilimcilerine getirilen vakalar arasında nerdeyse buz dağının görünen kısmını oluşturmaktadır.bunlar en rahatsız edici davranış problemlerini kapsayabilir ve çoğu köpek sahibi bunların aslında tedavi edileceğini bilmez.bu nedenle sayısız köpek nedensiz yere acı çeker ve çektirir.
Bu tür problemler iyi bir sahip ve üretici eğitiminin yanısıra yavru köpekler için doğru bir sosyalleştirme ve alışkanlık kazandırma gerektirir.
Çoğu korkuyla alakalı davranış problemi aslında köpek sahipleri bilincinde olabilse yavrunun yaşamının ilk bir kaç haftasında engellenebilir.tüm bu korkuya dayalı tepkiler tabiki bir problem teşkil etmez.davranış uzmanları bunun normal sınırların ne kadar dışında olduğunu belirleyerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlar.
Genel olarak korku dolu davranış yaşamı zorlaştırmaya başladığında yada korkuya neden olan etki ortadan kaldırıldığında bile uzun süre devam ediyorsa davranış,bir problem olarak tanımlanabilir.
Korku yada fobinin nasıl geliştiğini anlamaya çalışırken davranış bilimcinin sadece köpeği değil bulunduğu ortamı ve sahibinin davranış üzerinde etkisini de gözönüne almaya gereksinimi vardır.








KÖPEĞİN ROLÜ

Her köpek ayrı bir bireydir ve olaylara tepki verirler.davranıştaki değişkenlik köpeğin daha önceki tecrübelerine yada bu tecrübelerin eksikliğine bağlıdır.
fakat daha önemli olan köpeğin karakteridir.kendine güvenen yada huzursuz bir köpek aynı duruma tamamen farklı tepkiler verecektir.
Korku dolu davranışlar kalıtsaldır.bu nedenle üretimde kullanılmadan önce anne ve babanın karakteri doğru değerlendirilmelidir.üretime alınacak köpeklerin doğru seçimi gelecek köpek popülasyonunda korkuya dayalı davranış problemlerinin büyük ölçüde önüne geçebilir.belirli ırkların korku nedenli davranış bozukluklarına daha fazla yatkınlığı olduğundan ırka dayalı faktörler gözönüne alınmalıdır. KÖPEK

KÖPEK SAHİBİNİN ROLÜ

Bazı köpeklerin korkuya dayalı davranış problemleri geliştirmeye yatkınlıkları daha fazla olsada köpeğin sahibinin bu davranışların başlangıcında ve kalıcılaşmasındaki rolü de büyük önem taşır.
Korkmak normaldir.ancak yavru bir köpek yeni bir nesne yada durumla karşılaştığında köpek sahipleri verecekleri tepkilerin öneminden haberdar olmalıdır.yavru köpekler diğer sürü üyelerinden öğrendiklerinden ilk defa bir balon gördüklerinde yada bir havai fişek gösterisine şahit olduklarında çevrelerindekilerin tepkilerine karşı duyarlıdırlar.yavru bir köpeğin yanında patlayan bir havai fişek koyduğunuzda korkmasını bekleyebilirsiniz.ancak sahibinin tepkisini sakın hafife almayın.
En yaygın hataların başında beklenmedik bir durum karsısında köpek sahiplerinin yavrunun yanına koşarak onları rahatlatmaya çalışmaları gelir.köpekler iletişimleri sırasında yatıştırma benzeri davranışlar kullanmazlar.bu nedenle sahiplerinin verdiği her tepkiyi korkuyla alakalandıracaklardır.diğer bir deyişle sahibin koşup köpeği kucaklaması yavru tarafından korku dolu davranışı olarak yorumlanır ve bu örneği asla unutmaz.
Köpek sahiplerinin köpeklerindeki korkuya dayalı davranış problemlerini pekiştirmede kullandıkları en yaygın yöntem muhtemelen yanlış yatıştırmaya çalışma yöntemidir.
Diğer yaygın nedenler ise köpeği anlamadaki yetersizlik nedeniyle yanlış kullanılan cezalar,köpek iletişim yöntemlerini yanlış değerlendirmeden kaynaklanan yanlış anlaşılan işaretler ve komutların ve sürü hiyerarşisindeki kullanımındaki tutarsızlıktır.tüm bu örneklerde köpek sahinin rölü önemlidir.



ÇEVRENİN ROLÜ

Çevre köpeklerdeki korkuya dayalı davranış bozukluklarında önemli bir rol oynar.rahatsız edici bir ortam yada travmatik olaylara maruz kalma korkunun olası nedenlerinden biri olabilir.
Yaşamlarının ilk birkaç haftasında yavru köpekler hayatta normal olarak kabul edilecek şeyleri tanımlamayı öğrenir.bu nedenle bu kritik dönemi gerçek dünyadan ayrı geçiren köpekler ilerde korkuya dayalı problemler sergilemeye adaydır.
Ne yazıkki hala sosyalleştirme ve alışkanlık kazandırma bilincinde hatırı sayılır eksiklik kendine güvenen ve dengeli köpeklerin yetiştirilmesinin önünde büyük engeller olarak durmaya devam etmektedir.
Bu yavrular daha sonra ailelere satılmakta ve bir süre sonra korkuya dayalı davranış problemleri ve savunmacı saldırganlık kendini göstermektedir.çoğu köpek yavruyken doğru sekilde sosyalleştirilmediğinden dolayı erişkin olduğunda saldırarak tanımadığı durumlardan uzak durmaya çalışır.yavruyu karanlık bir odaya kapatmak onu daha iyi bir bekçi değil daha korkak bir saldırgan yapar.

PROBLEMİN GELİŞİMİ

Korku dolu davranısı tetikleyen nedeni belirlemek nedenler çeşitli olabileceğinden her zaman çok kolay değildir.korku dolu davranışın orjinal nedenle artık ilgisi olmayan benzer ses görüntülere karsı genelleştirildiği unutulmamalıdır.

KORKUYA NEDEN OLAN YAYGIN ETMENLER(İNSANLAR,HAYVANLAR,ÇEVRE,EV ALETLERİ,TRAFİK)

Bu göründüğü kadar kolay değildir.
Köpek sahipleri genellikle ilk korkunun ne zaman ortaya çıktığını hatırlayamazlar.köpek bir uzmana getirildiğinde ya orjinal neden ortadan kalkmış,yada davranış fazlasıyla değişmiştir.
Korkuya neden olan olay ve çevre arasındaki çağrışım ikincil korkuya dayalı tepkinin başlangıcı olabilir.aşıdan korkan bir köpek klinik ortamı dahil personelinden de korkabilir.
Bazı hayvanların çok özel nedenleri olsada diğerleri farkli kategorilerden nedenlere karsı korku sergiler.
Orjinal problem ne olursa olsun problem masaya yatırılmadan önce davranışa artık öğrenilmiş tepkilerde dahil olmuştur.
Korku davranışının pekiştirilmesi bir kaç şekilde olabilir.
*nedenin ortadan kaldırılması yada kaçınılması ile korkunun yanlışlıkla ödüllendirilmesi
*korku sırasında köpeğin kaçarak olaydan kendini kurtarması yoluyla kendi kendini ödüllendirmesi
*hayvan sahibinin köpeği sakinleştirmeye çalışarak davranışın ödüllendirilmesi
*istenmeyen davranışın ceza ile durdurulmaya çalışılması

KORKUNU VE FOBİLERİN BELİRTİLERİ

*Kaçmak
*Etrafa zarar vermek
*Tehdit etmek
*Saldırganlık

KORKUYA DAYALI GÖRÜLEBİLİR FİZYOLOJİK BELİRTİLER

*Kalp atışlarında artış
*Genişleyen göz bebekleri
*Titreme
*Soluk alıp vermede artış
*Salya üretiminde artış

KORKU VE FOBİLERLE BAŞA ÇIKMA

*Çevrenin kontrol edilmesi
*Köpeğin davranışı
*Sahibinin tepkisi

DAVRANIŞSAL ŞEKİLLENDİRME

Bunun tekniklerini başarı ile uygulayabilmek için köpeğin tepkilerini detaylı bir şekilde bilmek gerekir.Örneğin tepki vermesi için uyatranın ne kadar yoğun olması gerekiyor? Tepki vermeden önce na kadar yakınlaşması gerekiyor?
Korkuya dayalı davranışlar gözlenmeye başladığında hangi uyaranın daha fazla ve hangisinin en az etkide bulundugunu belirlemek çok önemlidir. Köpek sahibi böylece kendini en hafif gösteren korkuya dayalı tepkiden başlayarak daha şiddetliye doğru yol alabilir.
Korku fobilerin tedavisinde en fzla kullanılan davranış şekillendirme teknikleri sistematik desensitizasyon ve karşı şartlandırmadır.
Tedavinin ilk dönemlerinde uyarıcının en yoğun oldugu durumlardan kaçınılmalıdır. Korkuya neden olan sesleri içeren kaset yada cd'ler hayvanda tepkiye neden olmadan hafifletilmiş halde dinletilme avantajına sahiptir.
Tedaviye köpek sakinken başlanır. Köpek sahibi herzaman kaseti sıfır ses ile başlatır ve köpek tepki göstereceği sınıra yaklaşana kadar yavaş yavaş sesi yükseltir. Bu aşamada köpeğin kullaklarındaki hafif bir endişeli hareket yeterlidir. Hayvan daha fazla tepki göstermeye başladı ise muhtemelen ses çok açıktır.
İkinci aşamada kasetin köpek oyun yada yamak gibi keyifli aktivitelerle meşgulken düşük volümde fondan çalınmasıdır.
Köpek oynamaya ya da yemek yemeğe başladığında sahibi sesi kısık düzeyde açmalıdır. Köpek oyuna ya da yemeğe devam ediyor ise teyp açık bırakılabilir; ancak köpek tepki vermeye başlar ise muhtemelen çok hızlı gidilmiştir. Köpek yemeği ya da oyunu bitirdiğinde hemen teyp kapatılır. Amaç sesin sadece keyifli aktivitelere çağrışım yapmasıdır.
Köpek sahibi en düşük ses düzeyinin köpek tarafından tölere edildiğinden emin olunmasından sonra ses çok hafif yükseltilerek devam edilebilir. Sonunda köpeğin sese korku ile hiç tepki vermediği hatta içindee bulunduğu keyif verici duruma kuyruk sallamaya başladığı noktaya ulaşılmalıdır.
Köpek sahibleri beklentilerinde kesinlikle gerçekci olmalıdır. İstenen değişikliğin gerçekleşmesi haftalar hatta bazen aylar alabilir. Köpek yüksek seslere korkuyla tepki vermese de yeni şekillenen davranışın tamamen oturması için ara ara kasetin çalınmasına devam edilmelidir.
Davranışsal şekillendirme korkuya dayalı problemlerin tedavisinde anahtar yöntem olsa da korkunun öğrenmeyi engellediğini biliyoruz. Bu nedenle köpeğin bu yöntemlerden faydalanması güçtür ve zaman alır. Bu vakalarda davranışşal şekillendirmenin etkisini göstermesi için ilaç terapisi kullanılabilir. Ancak ilaç terapisi sadece geçici ve ana tedaviye yardımcı bir yöntemdir.

KORKU VE FOBİLERİN ENGELLENMESİ

* Üretilecek köpeklerin karakterlerini doğru seçin,
* Yavruların doğru ve yeterli sosyalleştirme ve alışkanlık kazandırma dönemlerinde geçtiğinden emin olun,
* Aile içinde yeterli ve tutarlı karşılıklı iletişimi sağlamak için sahipleri eğitin,
* Doğru sosyalleştirme ve alışkanlık kazandırmayı sağlamak için aşı programını doğru belirleyin.

SAHİBİN TEPKİSİ

Köpeğin tepkilerini ve çevresini kontrol etmeye ek olarak sahibinin davranışları da kontrol altına alınmalıdır. Örneğin teskin etme yoluyla istemeden köpeğin korkuları pekiştirildiğinden buna hemen son verilmelidir. Her türlü cezanın uygulanması da hemen son bulmalıdır. Köpeği korkularıyla yüzleşmeye zorlamak da denenmemelidir. Bunların yerine sahibin kotrolünü artıran eğitime başlanmalıdır.

Korkuya Dayalı Davranışların Engellenmesi

Korku ve fobilerin en üzücü yanı aslında engellenebilir olmalarına rağmen köpek popülasyonu içinde en fazla rastlanan davranış problemleri olamalıdır. Çoğu köpek ne yazık ki tedavi bile görmeden korkuları ile yaşamak zorunda kalmaktadır.
Çoğu davranış problemlerinde de olduğu gibi bu vakaların önüne geçilmesindeki sorumluluk köpek sahipleri, üreticiler ve veteriner hekimlere düşmektedir.


kaynak:petlife,sayı:6