31 Mayıs 2008 Cumartesi

PANSİYON KÖPEKLERİMİZ




Ginger
Bugün tanıştık,ilk kez bizde kalıyor.
memnun kalırsa,her hafta sonu tatilinde burda kalacak.
9 yaşında olmasına rağmen oyuncu ve çok hareketli.
şimdi çimlerde güneşleniyor.

PANSİYON KÖPEKLERİMİZ



Sevgili NEGRO
bizim çok sevdiğimiz konuğumuz.
Nego evinden başka yerde mutsuz olurmuş,ancak bizle son derece keyifli.
tek sorunu yalnız kalmayı sevmeyişi.
bizim tek sorunumuz,kuru mama alışkanlığı.
bizde kaldığı zamanlarda nazlansa da 2.gün kuru mamasını gayet güzel yiyor,ama evinde bu alışkanlığı sürmüyor..
ailesi negroyu şımartıyor:)



KÖPEK PSİKOLOJİSİ

Köpek Davranışları

KÖPEĞİNİZ NE DEMEK İSTİYOR?

Köpekler de insanlar gibi davranışlarıyla belirli şeyleri ifade etmek isterler. Bu davranışlardan bazılarını inceleyelim:



1. İstenmeyen maddelerin yenilmesi veya çiğnenip kemirilmesi

Yavru köpek için araştırma veya inceleme duygusunun yansıması olması bakımından normal kabul edilebilir. Çiğneme eylemi köpek için oldukça zevk vericidir. Diş çıkarma döneminde kaşıntı nedeniyle birçok köpeğin kaşıntıyı yenmek amacıyla bu tür davranışlar gösterdiği bilinmektedir. Köpek sert cisimleri kemirerek veya çiğneyerek kendi kendini bir nevi tedavi ederek diş taşlarını temizler. Köpeğin hayatı boyunca ağzında hep bir şeyler vardır. Bir şeyleri çiğner, kemirir. Ancak bu davranış köpeğiniz için zararlı olabilecek yabancı cisimleri kemirme veya çiğneme noktasına doğru kayıyorsa veya kemirme alışkanlık halini alıyorsa durum tehlike arz etmektedir. Köpeğin istemediğiniz şeyleri kemirmesini önlemenin tek yolu o cismi ondan uzak tutmaktır. Köpeğiniz istenilen cisimleri çiğniyorsa onu övmeli ve mükâfatlandırmalısınız. Ancak unutulmamalıdır ki, mükâfatlandırmanın en güzel yolu köpeğinize sevdiği yiyecekleri vermek değildir. Onu sevmenizi ve okşamanızı gıdaya tercih edeceğini unutmayın.


Çiğneme bazen bir hastalık durumunu ifade edebilir. Gevşeyen dişler, diş eti yangıları bunun nedeni olabilir. Köpeğin istenmeyen maddeleri yemesi veya yalaması bir eksikliğinin (vitamin-mineral-izelement) göstergesi olabilir.

2.Toprağı Kazma

Prof. Dr. Tamer Dodurka (İst. Üniv. Vet. Fak.) Köpek Psikolojisi adlı eserinde belirttiği üzere bu davranış köpeğe atalarından kalmıştır. Temelinde sığınak hazırlama içgüdüsü yatmaktadır. Öte yandan yiyeceğini saklama veya oyun oynama dürtüleri de bu davranışın temelinde rol oynamaktadır. Bu içgüdüsel davranışı evde halı üzerinde deneyen köpeklerde vardır. Gebe köpeklerinde yavrularının emniyetini sağlamak için çukur kazdıkları sık gözlenen bir davranış biçimidir. Tembellikten sıkılan bir köpekte bu davranışa eğilim artmıştır. Arttırılan idman ve gezintilerle rahatlıkla önüne geçilebilir.

3.Kuyruk Sallama

Kuyruk sallama bir iletişim biçimidir. Dostça veya düşmanca bir köpek kuyruk sallayabilir. Bu bir hayvana, bir böceğe veya bir insana karşıda olabilir. Ancak cansız nesnelere karşı bu davranış sergilenmez. Hafifçe sallanan kuyruk dostluk ifadesidir. Öte yandan telaşı da ifade edebilir. Ancak sert hareketlerle ve yukarıda tutularak sallanan kuyruk tehdit anlamına gelir. Kuyruğun kıstırılması korkunun bir ifadesidir. Bu şekilde hayvan genital organlarını koruma altına almaktadır.

4.Yalama

Yalanarak kendi tüy bakımını yapabilir. Yaraları yalayarak iyileşmeyi hızlandırabilir. Anneler yalayarak yavrularının tımarını yaparlar. Sürekli ve şiddetli yalama sık görülmeyen bir bozukluğun ifadesidir. Öte yandan köpekler güven duydukları insanların ellerini yalarlar. Bu hareket bir sevgi gösterisi olarak yorumlanabilir.

5.Yavru yeme

Yamyamlık karın doyurmak için yapılan bir davranış değildir. Annelik duyguları en az insanlar kadar gelişmiş köpeklerde (istisnalar unutulmamalıdır) bu davranış hayvanın içgüdüleri ile ilgilidir. Zayıf yavrular yenebilir. Bu sürünün kalitesinin devamını sağlar. Bakılabileceğinden çok yavru doğmuşsa fazla ve zayıf olan yavru yenebilir. İstenmeyen gebelikten doğmuş yavrular yenebilir.
6.Dışkı Yeme (Koprofaji)

Anne köpek hijyeni sağlamak açısından yavrulara ait dışkıları yer. Bu yararlı bir davranıştır. Ayrıca bundan kendiside faydalanmaktadır. Kapalı bir alanda tutulan ve bu ortama dışkılamak zorunda kalan köpeklerde koprofaji daha sık görülür. Dışkıdaki sindirilmemiş gıdalar köpekler için oldukça çekicidir. Dışkı yiyen bir köpek sahibince azarlanırsa bu davranışın ilgi çektiğini düşünerek bunu alışkanlık haline getirebilir. Yetersiz besleme durumları da koprofaji için predispozan bir nedendir. Besleme durumları düzeltilmelidir. Dışkının ortamdan uzaklaştırılması çoğu zaman olguyu önlemede yetersiz kalabilir. Dışkı üzerine hayvana itici gelecek kokulu maddeler dökülebilir (karabiber gibi).

7.İşeme

Evde yalnız kalınca işeyen köpek ezik köpektir. İşeyen köpeğe bağırılırsa ters etki yapar ve olay büyür. Yalnız kalan hayvanların daha çok sahibinin elbiselerine veya yatağına işemektedir. Çünkü buralar köpeğe yalnızlığını unutturan sahibinin kokusunu içermektedir.
8.Burun üstünün yalanması
Koku analizinde önemi olan bu bölgenin nemli kalması köpeğin daha iyi koku almasını sağlar. Vücut ısısı artan köpeğin burun üstü kuruduğu için iştahı olsa bile yemeği red edebilir.


9.Köpeğin karın üstü yatması

Soğuk zeminde uzun süreli yatma karın bölgesinde şekillenmiş bir ağrıyı, gastroenteritisi gösterebilir.


10.Kedi Kovalama

Bu köpek için bir oyundur. Ufak yapısı, hoplayıp zıplaması köpeği tahrik etmektedir. Komşunun kedisini kovalayabilen bir köpek evin kedisini kovalamayabilir ve hatta onunla beraber yatıp uyuyabilir.


11.Köpek Havlaması


Köpekler hırlayıp havlayarak kendilerinin anlatırlar. Farklı havlama tonları onun isteklerini açığa vurabilir. Havlaması öfke belirtisi değildir. Sahibini çağırmak, oyuna davet etmek içinde havlayacakları unutulmamalıdır. Köpek hoplayıp zıplıyor, başını kaldırıp size bakıyorsa bu oyuna davetin bir işaretidir.
Köpeğin sırt üstü yatıp sahibine karnını dönmesi, köpeğin sahibine teslimiyetinin bir işaretidir.
Köpeklerin istenmeyen davranışları sahipleri için büyük sorunlar doğurabilir. Önlenemeyen saldırganlık normal yaşantıda köpek sahibi için bir problemdir. Köpekler çevresine zarar verebilir. Bu tip köpeklerin koruyucu maske ile dolaştırılması, toplum içerisine çıkarılması hayvan sahibinin temel sorumluluğu olmalıdır. Öyle köpekler vardır ki hiçbir kötü belirti göstermezler, sempatik görünürler ve bu şekilde tek gayesi karşısındakini gafil avlamak olan hedefine ulaşmayı amaçlar.
Isırma iyi bir eğitimle önlenebilir. Kazara meydana gelen ısırmaların çoğu savunma amaçlıdır. Örneğin Veteriner Hekim aşı vururken onu ısırma eğilimine giren bir köpek. Tanınmayan köpeğe yanaşılmamalı, tedbirli olunmalıdır.
Evden kaçma, genellikle yavru köpeklerin nasılsa yakınlardayım, çabuk dönerim düşüncesiyle istemsiz olarak sergiledikleri bir davranıştır. Yetişkinler ise iyi eğitim almamış olmaları nedeniyle kaçma eğilimine girebilirler.
Fazla gürültü, evdeki birçok modern eşya (elektrik süpürgesi, TV v.b.) köpeğinizi gürültücü bir köpek haline dönüştürebilir. Aşırı havlayan bir köpeği bu huyundan vazgeçirmek için onu yalnız başına bir oda da bırakmak gerektiğini bildiren yayınlar vardır. Ancak gerçek çözüm daha yavruyken köpeğinizin korkuya aşırı tepki vermesini önlemek, fobi oluşmadan önünü kesmek her zaman daha iyi bir seçimdir.
Çiş yapma, köpekler kendi varlıklarını belirtmek ve alan sahipliğini kanıtlamak için seçtikleri belli bölgelere çişlerini yapabilmektedir. Bu huy eğitimle önlenebilir.

KÖPEĞİN VÜCUT DİLİNİ KEŞFEDİN

Konuşma her zaman yalnızca insanlara özgü bir özellik olarak görülmüştür. Descartes konuşma yeteneğini zekanın bir kanıtı olarak değerlendirirken, insan olmayan tüm canlıların zekasını inkar etmiştir.Yetmişli yıllarda Descartes'in bu görüşüne ağır bir darbe vuruldu.Beatrix ve Allen Gardner adlı psikologlar, şempanzeler sayesinde bilimsel bir başarı elde ettiler.Şempanzelere konuşmayı öğretebilmek için,pek çok deneyin yapılmış olduğunu biliyorlardı.Ancak bu deneylerin en başarılısı bile,şempanzelerin en fazla dört kelimeden oluşan son derece ilkel bir kelime haznesi elde etmelerini sağlayabilmişti.Ancak çoğu yüksek seviyeli hayvanlar hiç bir şekilde dillerini,dudaklarını,damaklarını ve ses tellerini kontrol edemezler ve böylece de Gardner çifti,hayvanların belki farklı bir şekilde konuşmayı öğrenebileceklerini düşündüler.Bunun üzerine şempanzelere sağır-dilsiz işaretlerini öğrettiler.Birinci şempanze 150 işareti öğrendi,basit cümleler kurabiliyor,gramer kurallarını uygulayabiliyor ve yeni düşünceleri bir araya getirebiliyordu.
Konuşma sadece sözcüklerle düşüncelerini ifade etmek değildir. Toplumun diğer bireyleri ile iletişim kurabilmektir. Bu yeteneğe de tüm yüksek seviyeli hayvanlar sahiptir.
Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren, çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir.Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak on iki aylık olunca söylemeye başlayacak,ama psikologlara göre,ağlama,mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır,çünkü sevinç,hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar.Seslerin dışında psikologlar mimikleri de konuşma unsurları olarak kabul ederler,örneğin ilginç bir şeyi eli ile göstermek,birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi. Çoçuk "bana elini ver" denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz.O halde köpeğin "elini ver" komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.

Şüphesiz ki doğada var olan her çeşit yaratık kendi aralarında iletişim kurmaktadırlar. Hayvanlar bu iletişim için vücut hareketleri ile ve aslında onlar için anlamlı fakat bir bakışta bizim için anlamsız gelen, ses, koku ve vücut hareketleri ile iletişim kurarlar.

Doğadaki hayvanlar arası iletişimi ortaya koymak için çok sayıda örnek vermek mümkündür. Karıncalar birbirinin anteni tabir ettiğimiz bölgeye dokunarak, arılar bir takım danslar yaparak iletişim kurarlar. Doğan her yavru annenin kokusunu ve sesini,annede kendi yavrusunun sesini ve kokusunu diğer yavrulardan ve sürü üyelerinden kolaylıkla ayırt edebilir.

Yine hayvanlar kendilerine özgü kamuflaj yetenekleri ile de iletişim kurmaktadırlar, daha doğrusu kendilerini korumaktadırlar. Bukalemunların bulunduğu ortama göre renklerini değiştirmeleri, kelebeğin üzerinde bulunan beneklerin avcıyı şaşırtması gibi.

İnsanlar ve köpekler birlikte uzun bir tarihçeyi paylaşmaktadır. Atalarımız onlarla birlikte avlandılar, onlarla birlikte oynadılar ve yüzyıllardır birlikte yaşamı paylaştılar.
Ancak köpek ve bizler iki farklı tür olarak dünyayı paylaşmaktayız ve ayrı dilleri konuşmaktayız. Köpekler her ne kadar bizim gibi harfler ve sözcükler ile konuşmasalar da onlarında size ve kendi arkadaşlarına anlatacakları vardır..Bu anlatımlar ise yukarıda saydığımız diğer hayvanlar arasında en geniş iletişimleri ve kuralları içermektedir. Köpekler aynen ataları kurtlar gibi iletişim kurarlar ve kendilerini ifade ederler. Siz farkında olmasanız bile köpeğiniz sizin vücut dilinizi anlamaktadır, köpeğinize karşı bulunmadığınız bir öfke veya sevgi esnasında köpeğinizin bu davranışınıza karşılık verdiğini görürsünüz. Örneğin çocuğunuza veya eşinize sarıldığınız anda köpeğiniz hemen yanınıza gelir, öfkelendiğinizde ise köpeğin ortada olmadığını görürsünüz. Ya da kötü niyetli bir kişinin size saldırısı anında köpeğinizin de sizinle birlikte savaştığını görürsünüz.


Uzmanlar, köpeklerin şu üç konuda kendilerini ifade ettiklerini söylüyorlar,

1. Duygusal durumları.
2. Toplumsal İlişkileri.
3. İstek ve Arzuları.

Şimdi köpeğin vücut dilini okuyarak aslında bize ne anlatmak istediklerini açıklayalım...

Oyun Oynamak İstiyorum:

Oyun oynamak isteyen köpek doğal olarak mutludur. Kendini rahat hisseder. Ağzı açıktır ve mutlu bir ifade ile gözlerinizin içine bakar,siz oyuna davet etmek için birkaç kez havlar.Bu arada kendini olabildiği kadar şirin gösterme uğraşı içindedir.Çevrenizde koşar veya daireler çizer,kulaklarını indirir ve kaldırır.Size yaklaşır gibi yapar ama birden yanınızdan kaçar, burada sizi oyuna davet etmek istediğini ve bir yöne doğru çekmek istediği apaçık ortadadır.Bu arada yine kendini şirin göstermek istediği ve mutlu olduğu için yerde sırt sütü yatar ve yuvarlanır,bunları yaparken bir gözü sizi izler.Oyun oynamak istediğini anlatmak için en çok kullandığı hareket ise,ön ellerini uzatarak göğsünü yere değdirmesi ve kuyruğunu heyecanlı bir şekilde sallayarak gözleriniz içine bakmasıdır.Bu an içinde köpek üzerinize atlayabilir ve sizi oturduğunuz veya yattığınız yerden kaldırmak için çaba gösterir.Bazen açık arazilerde köpek av takibi yapar gibi çimlerin üzerine yatar ve kafasını eğerek sizi izler.Bu anda sizden oyuna katılmak için hareket beklemektedir.Siz bu harekete aynen cevap verdiğinizde, yani vücudunuzu eğerek hatta çömelerek yavaş yavaş köpeğinize doğru yaklaştığınızda kendinizi hızlı bir koşuşturmacanın içinde bulabilirsiniz.
Eğer oyun oynamak istemiyorsanız ki bu köpeğin sevimli hareketleri karşısında çok güçtür. Köpeğiniz ile göz temasında kaçının ve köpeğinize arkanızı dönün yada başınızı çevirin. Ancak köpeğinizin kendine başka bir oyun aracı bulacağından emin olabilirsiniz.

Hoşgeldin:

Pek çok kişi akşam eve geldiğinde karşısında ilk gördüğü şey kendisine bol miktarda sevgisini sunmak için hazır bekleyen köpeğidir.Köpek sahibini gördüğü zaman heyecanlanmaktadır.Kuyruğunu normal pozisyonda hızlı olarak sallar,ağzı açıktır bu onun rahat olduğunu gösterir.Sahibinin üzerine atlamaya ve onu yalamaya çalışır.Kendisini bir tehdit olarak göstermez,hatta sahibinin kendisinden üstün olduğunu göstermek için yere sırt üstü veya yan yatarak af diler,bu arada tuvaletini kaçırabilir.Aslında şu an yaptığı hareketler bir içgüdüdür ve aynen kurt sürüsündeki yavruların hareketlerini uygulamaktadır.Kurt yavruları aç olarak inde beklerken aile bireyleri avlanmaya çıkarlar.Av sonrası ise yediklerini aç yavrularına kusarlar ve yavrular karınlarını doyurur.İşte eve geldiğimizde köpeğin bize aşırı sevgi göstermesi bu nedenledir.

Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren, çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir.Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak on iki aylık olunca söylemeye başlayacak,ama psikologlara göre,ağlama,mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır,çünkü sevinç,hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar.Seslerin dışında psikologlar mimikleri de konuşma unsurları olarak kabul ederler,örneğin ilginç bir şeyi eli ile göstermek,birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi. Çoçuk "bana elini ver" denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz.O halde köpeğin "elini ver" komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.

Dikkatli ve Heyecanlıyım:

Dikkatli ve heyecan içinde olan köpek bir bakıma av köpeğinin ferma duruşunu yapar şekildedir. Kulaklarını tam olarak dik tutar ve sesin geldiği yöne çevirerek kaynağı bulmaya çalışır, kuyruğunu normal pozisyonun üzerine çıkartır ve minimum harekette tutar. Köpek hareketsizdir ve vücudunu öne doğru gerer. Ağzı açıktır. Eğer tam olarak anlayamadığı bir tanı var ise ağzını kapalı tutar.

Endişeliyim ve Biraz Korkuyorum:

Bu durumda ise köpek kuyruğunu bacakları arasına almıştır. Göz temasında kaçınır, başını başka bir yöne çevirir ve eğebilir. Kulaklarını dik tutmaya çalışır ama sanki askıda duruyor gibidirler.

Korkuyorum:

Korku içindeki köpek kulaklarını tamamen geriye yatırır, kuyruğunu bacakları arasına iyice sıkıştırır, titremeye başlar, ağzı sıkı şekilde kapalıdır. Bu arada tuvaletini kaçırabilir, anal bezlerinden koku salgılar ve kalçasını aşağı indirir.Acıklı şekilde inler.


Senden Üstünüm:

Kendini diğer bir üyeden üstün gören köpek kendine güven içinde diğer üyeye yaklaşır. Vücudunu olabildiği kadar yüksek tutar, kulakları ve kuyruğu diktir. Diğer üyeden geniş ve büyük görünmek için sırtındaki tüylerin bir kısmını dikleştirir. Bu esnada hırlar ve gerekli gördüğü yerde dişlerini gösterir. Diğer üyenin üzerine atlar hatta üzerine oturmaya çalışır. Kavgaya girebilir.
Senden Üstünüm ve Seni Tehdit Ediyorum, Saldırmaya Hazırım:

Bu durumdaki bir köpeğin yüz ifadesi korkunç bir hal almıştır. Köpek hırlar ve dişlerini gösterir. Baskın olduğunu ve korkmadığını anlatmak için kulaklarını ve kuyruğunu dik tutar. Yine sırtındaki tüylerini dikleştirir. Vücudu gergin ve her an atılmaya hazırdır.Korkunç şekilde hırlar.Bu davranışı gösteren köpek saldırı anında bütün gücünü kullanır ve geri çekilmez.Savaşını korkunç bir şekilde sürdürür,çünkü karşısındaki tehditten korkmamaktadır.
Biraz korku içindeyim Ama Seni Tehdit Ediyorum:

Bu durum içinde ise köpek yine dişlerini gösterir, hırlar, kuyruğunu yer ile paralel tutar, tüylerini dikleştirir. Ancak tehdit karşısında kendini üstün hissetmediği için kulaklarını yatırır.Köpek hem savaşmaya hem de kaçmaya hazırdır.Kendini çok zor durumda hissettiği zaman ısırır.Isırışları sadece ön köpek dişleri ile olur, seri olarak küçük ısırışlar yapar ve geri çekilir.bu durumdaki köpeğin saldırganlığı" korkak saldırganlık " olarak adlandırılır.

Hakimiyetini Kabul Ediyorum:

Kendisinden güçlü diğer bir üyenin emri altına giren köpek, bu üyenin karşısında sırt üstü yere yatar, kendini üyeye teslim eder, yerde yuvarlanır, diğer üyenin ağzını yalar ve saldırganlık göstermez. Bu anlarda kendini acındıracak şekilde inler.

Rahatım:

Kendini rahat hisseden köpeğin, kulakları dik, kuyruğu normal pozisyondadır ya da bel hizasında rahatça sallar, ağzı açıktır ve kendinden emin davranışlar sergiler.

Köpeğin El Vermesi:

Bazı köpeklerin eğitilmediği halde bile size elini vererek tokalaştığını görürsünüz. Köpeğin bu hareketi de içgüdüdür. Küçük yavrular anneden meme emerken sütün gelmesi için ön elleri ile meme çevresine baskı yaparlar ve böylece kolayca süt içerler. İşte köpeğin el vermesi de bu olayın devamıdır ve aslında sizden bu yöntemle bir şeyler istemektedir. Sevginizi eksik etmeyerek köpeği okşamanız iyi bir ödüldür. Ayrıca köpeğin otururken bir elini hafifçe kaldırması ise köpeğin stres içinde olduğunu ve biraz korktuğunu gösterir.

Köpeğin Uluması:

Ulumak sürünün toplanmasına ve birlikte yapılacak bir harekat için hazırlanmasına yarar. Kurtlar çoğunlukla akşamları ve sabahın erken saatlerinde, birlikte ava çıkmadan önce ulurlar. Köpek ise uluyarak sürüyü toplama isteğini çok az duyar çünkü yemeği her zaman kendisine sunulur.Ancak televizyon icat olmadan önce aile bireyleri akşamları biraraya gelip birlikte şarkı söylediklerinde bazı köpekler bu müzikal sesleri herhalde yanlış anlayıp ailelerin "toplanmak" için uluduğunu düşündü ve büyük bir heyecan ile av çağrısına katıldılar ve birlikte "uluma konseri" ne başladılar. Kurdun geriye attığı kafası ile birlikte uluduğu görülür. Belki de kurt bize o anki ruh durumunu hakkında bilgi veriyor ve kurt herhalde yabancı sürülere meydan okuyarak bulunduğu bölgenin sahibi olduğunu ve gerekirse savunulacağını bildiriyor. Köpeğin uluması ise daha çok yalnız kalması ile ilgilidir.Bu ayrılık uluması kurtların sürü uluması ile aynı anlamı taşır.Yani şunu demekteler "Biz buradayız...Sen neredesin? Buraya gel" Değişik bir durumda çiftleşmek isteyen erkek köpeğin durumudur. Çiftleşme dönemindeki dişinin kokusunu alan ancak ona ulaşamayan erkek köpeklerinde uludukları görülmüştür.

Köpeğin Havlaması:

Köpek seslerinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli boyut vardır. İlk başta sesin yüksekliği gelir.Köpek havladığında,derin bir ses çoğunlukla öfke ve olası saldırganlığın işaretidir,ama ince tiz bir ses korku ve acıyı dile getirir,daha az tiz olduklarında zevk ve oyunculuğu gösterir.İnsanların dilinde de aynı farklılıklar gözlemlenir.Bir insan öfkeli olduğunda sesi genellikle kalınlaşır,korktuğunda tiz olur.Bizim de sesimiz,örneğin küçük çocuklar veya bebeklerle konuştuğumuzda yumuşar ve oyunculuk ifade eder.Kelimeler tıpatıp aynı olsa dahi,bir kişinin biriyle mi,yoksa bir bebekle mi konuştuğunu anlamak mümkündür.Farklılıklar yalnızca ses düzeyinde ve ses tonunda kendini gösteriyor.
Köpek seslerindeki ikincil boyut, sesin sıklığı ve tekrarlanma hızıdır. Hızlı ve sık sık tekrarlanan sesler, belirli bir heyecan ve aciliyete işaret ediyor. Az tekrarlanan veya hiç tekrarlanmayan sesler, düşük bir heyecan düzeyi ve geçici bir ruh halini gösterir.Seslerin süresi de önemlidir.Kısa süreli keskin,yüksek sesler korku veya acıyı gösterirken aynı sesler uzun süreli olduğunda sevinç ve oyunculuğa işaret ederler.Genel olarak,uzun süreyle devam eden sesler,az sonra yapılacak bir davranışı haber verirler.Örneğin uzun süreli,derin hırlamanın az sonraki bir saldırıyı haber vermesi gibi.

Orta düzeyde yinelenen hızlı havlama:

Burada köpek size sezinlediği olası bir kötü durumu, ya da bahçenize giren yabancı bir kişiyi anlatmaya çalışmaktadır. Durmayacak biçimde hızlı havlama ile doğal yaşamda yaptığı gibi yani liderini ve sürü üyelerini toplamak istiyor. Tabii burada köpeğin lideri siz ve üyeler ise aile bireyleriniz oluyor. Birkaç kere tekrarlanan ve duraklayarak devam eden havlama. Şu an köpeğiniz, tam olarak tanımlayamadığı bir durumdan bahsetmekte. Köpek şüpheleniyor ve yine size haber vererek "Gelseniz iyi olur" diyor bu arada karşı tarafa da "Ben buradayım" diyerek orada bulunduğunu belirtiyor. Köpek, tehlikeyi sezinlediğinde ise havlama şeklini yukarıdaki gibi değiştirir.

Uzun süren duraklı havlamalar: Köpeğiniz sizi şikayet ediyor. Sanırım yalnız kalmış ve kendisine arkadaş arıyor.

Kısa birkaç kez havlama. İşte köpeğinizin size "Hoşgeldin" dediği an.

Bir seferlik kısa havlama. Yaptığınız bir şeyden sıkılmış ve size "Artık yeter" diyor.

Uzun, kısa, tiz havlamalar. Ne yaptınız köpeğinizin canı acıyor. Hemen onu sevin ve yatışmasını sağlayın.

Mırıldanarak Havlama. "Hadi oyuna başlayalım".

Ses düzeyi giderek yükselen havlama. Oyun esnasında arkadaşına oyuna devam etmesini söylemektedir. Başlangıçta sessiz havlayan köpek, davetine cevap almaz ise sesini yükseltir.

Köpeğin Hırlaması. Derin Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş, Kulaklar dik,Kuyruk yukarıda) Köpek bu anda savaşmaya hazırdır.Öfkeli olduğunu belirtiyor ve her an saldırabileceğini ifade ediyor.

Orta Düzeyde Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş, Kulaklar yatık, Kuyruk bacaklar arasında.) Endişeli ve korkuyor. Yine de kendisini savunacak.Kendisinden daha az emin.

Orta düzey Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.) Köpek bu anda hoşlanmadığını belirtiyor ve uyarıyor. Kendisine yapılan eylem devam eder ise uyarı için ısıracak ancak savaşmayacak.

Yüksek Sesle Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.) Oyun esnasında yavruların birbirlerine hırlaması. Oyundan zevk alıyorlar.

Kaynak:köpek alemi

30 Mayıs 2008 Cuma

KÖPEK BAKIMI "TÜY DÖKÜLMESİNİN NEDENLERİ"

Köpeklerde pek çok nedene bağlı olarak görülen ve tüm pet sahiplerinin ortak şikayeti olan tüy dökülmeleri en yaygın problemlerden biridir.
Allopecia yani tüy dökülmesi, sözlük anlamı ile vücudun genel veya bölgesel olarak tüysüz kalmasıdır. Doğmasal veya edinsel (bir etkene bağlı) olarak şekillenebilir.

Doğal olarak her kılın bir ömrü vardır ve bu süre sonunda tüyler canlılığını yitirir ve dökülür. Dökülen bu ölü tüylerin yerine yenisi çıkar. Genellikle yılda iki kez özellikle bahar aylarında görülen aşırı tüy dökülmeleri kimi zaman tüm yıl boyunca sürebilir. Ancak normal sayılan bu dökülmeleri patolojik tüy dökülmelerinden ayırt etmek gerekir. Bu amaçla bir veteriner hekimin klinik muayene veya mikroskobik bakı ile dökülen tüylerin yapısını kontrol etmesi faydalıdır. Normal olarak ölü tüyler mat, kabarık ve cansızdır ayrıca elle çekildiğinde kolayca yerinden çıkar. Bazen öbek öbek olan bu kıl dökülmesine karşın deride her hangi bir lezyon ve tüylerde açılma yoktur. Bu tüyün mikroskobik bakısında ise kılın kök ve gövde yapısı düzgün olarak tespit edilir.

Köpeklerde mevsimsel olarak tüy değişimi dışında bazen takılan tasmanın sürtünmesine bağlı olarak mekanik bir tüy dökülmeside söz konusudur. Sıkça görülebilen bu durumda çoğunlukla patolojik değildir. Ancak sürtünme nedeniyle deride yaraların oluşması ve enfekte olması nedeniyle tüysüz alanların yaygınlaşması gibi bir durumda söz konusu olabilir.

İri ırk köpeklerde özellikle dirsek bölgesinde şekillenen tüy dökülmeleri de mekanik olarak sürtünme nedeniyle şekillenir ve normal kabul edilir.

Köpeklerde normal olarak kabul edilen bu tüy dökülmelerinin dışında ayrıca doğmasal olarak kılsız ırklar olan Mexican Hairless Dog, Chinese Crested Dog, Inca Hairless Dog ve American Hairless Terrier ırklarındaki kılsızlıkta normaldir. Doğmasal olarak kılsızlığın diğer bir sebebi ise anomali olarak görülen kıl folliküllerinin yetersizliği veya yokluğudur. Doğmasal hipotrikozis olarak adlandırılan bu durum oldukca nadir olarak görülür.

Patolojik bir tüy dökülmesi söz konusu olduğunda genellikle dökülen tüylerin yerine yenisi çıkmaz ve tüysüz alanlar şekillenir.

Paraziterler, mantarlar, endokrin sistem bozuklukları, otoimmun sistem bozuklukları, stres, travmalar, beslenme bozuklukları, dermatitisler ve allerji gibi pek çok nedenle patolojik tüy dökülmeleri görülebilir.

Tüm bu etkenlere bağlı olarak görülen tüy dökülmesi bu hastalıkların ortak belirtisi olmasına karşın, dökülmenin bölgesine, yaygın veya lokal oluşuna, kaşıntının olup olmamasına, deride lezyonların varlığına ve tüylerin tekrar çıkışına kadar pek çok fark vardır. Bu farklar hastalıkların ayrıcı tanısının yapılmasında büyük önem taşır. Örneğin endokrin sisteme ait hormonal bir bozukluk olan hyportroidizme bağlı olarak görülen tüy dökülmeleri iri ırk genç köpeklerde genel bir tüy dökülmesine neden olurken, hyperadrenocortizme bağlı olarak şekillenen tüy dökülmeleri küçük ırk köpeklerin özellikle karın altı bölgesinde daha fazla görülür.

Yaygın veya bölgesel alanlar şeklindeki bu bölgelerde etkene bağlı olarak değişen deri lezyonları da görülebilir. Bu tür bölgelerden alınan kıl örneklerinin mikroskobik bakısında çoğu zaman kıl yapısı deforme olmuştur ve tüy dökülmesine neden olan etkene (mantar, parazit gibi) ait bulgularda tespit edilebilir. İleri derecede deri hasarına ve tüy dökülmesine neden olabilen otodectes, demodex, notoedres ve sarcoptes türü uyuz etkenleri tarafından oluşturulan deri hastalıklarında karakteristik belirti kaşıntı ve tüy dökülmesidir. Bu lezyonlarda tüy dökülmesi kimi zaman kaşınmaya bağlı travma gibi mekanik bir etkiyle dahi şekillenebilir. Ancak bu hastalıklarda genellikle tüyün morfolojik yapısında ciddi deformasyonlar söz konusudur ve kıl follikülleri ileri derecede etkilenebilir. Bu uyuz etkenlerinin tümü köpeklerde hastalığa neden olabilir. Ancak Demodex canis ve Sarcoptes scabiei tarafından oluşturulan uyuza köpeklerde daha sık rastlanılır.

Dermatophysosis; microsporum ve tricophytosis türü mantarlar tarafından oluşturulan bir deri hastalığıdır. Özellikle ağız ve burun çevresi ile çene altında olmak üzere pati araları ve tırnak çevresi de dahil olmak üzere tüm vücutta lokal lezyonlara ve tüy dökülmesine neden olabilir. Köpeklerde ayrıca Candidiasis ve Malasseziasis\e bağlı tüy dökülmeleri kaşıntı, eritem, renk değişiklikleri ve deri kalınlaşmaları ile karakterize şekilde yaygın veya bölgesel olarak şekillenebilir.

Pire allerjisi ve buna bağlı tüy dökülmeleri de köpeklerde sık rastlanılan problemlerden birisidir. Genellikle karın altı, kalça ve arka bacaklarda görülen dökülmelerle birlikte deride kızarıklıkta belirgindir. Tüylerin dökülmesinde kaşınmaya bağlı mekanik etkide sözkonusudur.

Ayrıca tüy dökülmesinin bir nedeni de enjeksiyon allerjisi olarak tanımlayabileceğimiz ve bazı grup ilaçlara karşı derinin gösterdiği allerjik reaksiyonlardır. Özellikle glikokortikoid, progesteron enjeksiyonu ve droncit ile kuduz aşısının deri altı uygulamaları sonrasında görülebilen lezyonlar sınırlı plaklar şeklinde kalınlaşmalar ve kaşıntı ile belirgindir. Genellikle bu tür dökülmelerde tüyler bir süre sonra kendiliğinden çıkar. Kronik vakalarda ise çoğu zaman operatif olarak hasarlı bölgenin alınması tercih edilir.

Tüy dökülmesine neden olan önemli faktörlerden birisi de beslenme bozukluklarıdır. Esansiyel yağ asitlerinin azlığı, A vitamini fazlalığı, diyetin dengesiz olması, aşırı protein alımına bağlı olarak şekillenen allerjiler ve sistemik bozukluklar tüy yapısının bozulmasına, tüylerin güçsüzleşmesine ve tüy dökülmelerine sebep olabilir. Örneğin Labrador, Golden Retriever gibi ırklarda gıda allerjisine bağlı tüy dökülmeleri oldukça yaygındır.

Stres tüm türlerde olduğu gibi köpeklerde de tüy dökülmesinin sebebi olabilir. Lokal olabileceği gibi yaygın olarak tüm vücutta görülebilen bu dökülmelerin tedavisi ancak strese neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması ile mümkündür.

Tüm bu nedenlerden farklı olarak bazı köpek ırklarında spesifik olarak görülen tüy dökülmeleri vardır. Bunlar doğrudan genetik yapıyla ilgili olarak şekillenir ve sadece belli ırklarda görülür. Örneğin Doberman Pincher\larda görülen ve kıl gövdesinde anormal melanin dağılımı ile ilişkili olan gelişim bozukluğu sonucu görülen renk mutant anomalisi veya Greyhoundların nedeni bilinmeyen uyluk kelliği, Dachshundlarda ergenlik döneminden başlayarak gelişen ve nedeni henüz bilinmeyen Canine pattern baldness olarak adlandırılan bölgesel simetrik tüy dökülmeleri gibi. Bu durum ayrıca Chihuahua, Whippet, Manchester terrier gibi kısa tüylü ırklarda da görülebilir. American ve Portekiz su spaniellerinde farklı bir formda da olsa benzer bir durum görülebilmektedir.

KÖPEKLERDE SALDIRGANLIK

Saldırganlık köpeklerde en yaygın ve en ciddi davranış problemidir. Bu durum hem hayvan sahibini hem de veteriner hekimi etkilemektedir. Birçok ısırık küçük, sorun yaratmayan boyutta olmasına rağmen duruma göre ciddi yaralanmalara hatta bazen ölümlere neden olmaktadır.

Saldırganlık, bir bireye zarar verici tüm davranışları kapsar. Şöyle ki; hırlamak, homurdanmak, ani ve kuvvetli hareketler yapmak ısırmak, saldırmak gibi.

Bazı davranış sorunları gibi, birçok köpeğin agresif davranışı anormal değildir. Bu davranışların çoğu türe özgü, ırka özgü olabilmektedirler ve insanların alışık olduğu tarzda, yaşam biçimlerine uygun olmayabilir.

Saldırganlık, genetik predipozisyon, maturasyon (ergenlik), cinsiyet, yaş, köpeğin boyutu, öğrenme, hormonal aktivite, psikolojik durum, dış uyarımlar gibi çok boyutlu, fazla sayıda faktöre bağlı kompleks bir olgudur. Bunun için davranış bilimciler bu konuda bir sınıflandırma yapmakta zorlanmışlardır. Ancak en uygun sınıflandırma bu davranışların oluş sıraları, örnekleri ve hangi durumlarda gerçekleştikleri göz önüne alınarak yapılandır.

Önderlik, hakimiyet kaynaklı saldırganlık en çok rastlanılan tiptendir. Köpekler de kurtlar gibi sürü halinde yaşamaya alışık hayvanlardır. Sürünün içinde agresif hareketlerle önderlik yapmaya çalışırlar. Hayvan sahiplerini en çok bu tür agresiflik rahatsız etmektedir. Bu tür hareketler bir veya birkaç aile bireyine ya da evdeki diğer petlere karşı olabilir. Evdeki aile bireylerini de kendi türlerinden olarak algılayıp, aileyi bir sürü gibi görüp onlar üstünde de egemenlik kazanıp, önderlik yapmak için agresif tutumlar sergilerler. Böylece aile içindeki hiyerarşide üst sıralarda yer almaya çalışırlar. Bu hiyerarşide kendilerinden sonra gelen bireylere saldırgan hareketlerde bulunurlar. Bu tip saldırganlık sosyal ergenlikle birlikte görülmeye başlar. Bu da 18-36 aya tekabül eder.
Sahip olmaya yönelik agresif hareketler, önderlik kaynaklı agresif hareketlerle ilişkisi olmamakla beraber, insanlara ve diğer hayvanlara karşı, yiyeceklerini, oyuncaklarını veya diğer değerli eşyalarını tehlike altında hissettikleri zaman görülebilmektedir.
Yırtıcı saldırganlık köpeğin av olarak gördüğü her nesneye karşı olabilir. Genellikle bu davranış hayvanlara karşı sergilenmektedir. Ancak çabukça hareket eden nesnelerle birlikte hareket eden çocuklara, bisikletlere, arabalara karşı da olabilir.
Korku kaynaklı saldırganlık insanlar veya hayvanlar korku içindeki bir köpeğe yaklaşınca ortaya çıkmaktadır. Genellikle köpeğin kaçmasının mümkün olmadığı durumlarda, bir kafesin içindeyken veya veteriner kliniğinde muayene masasındayken sıklıkla karşılaşılabilir. Bazen hayvan sahiplerinin uygun olmayan cezalandırma teknikleri kullandıkları zaman da ortaya çıkabilir. Aktif, hareketli küçük çocuklar da hayvanda böyle bir korkuya sebep olabilmektedirler.
Ağrı kaynaklı saldırganlık da bir hayvan veya insan tarafından köpeğe acı verecek durumlar oluşturulduğunda ortaya çıkar. Köpeğin ağrıyan bir bölgesine dokunulduğu zaman veya enjeksiyon yapıldığı zaman da bu durum düşünülmelidir.
Annelik içgüdüsüne bağlı saldırganlık bir insan veya hayvan yavrularına yaklaştığında ortaya çıkabilir. Yalancı gebelikte de bu durum görülebilir.
Oyunda saldırganlık: Oyun oynarken hırlamalar, küçük, zararsız ısırmalar normal kabul edilir.
Erkekler arası saldırganlık erişkin erkek köpekler arasında, kendi bölgelerini korumak için veya birbirlerine üstünlük sağlamak, önder olmak için ortaya çıkmaktadır.
Dişiler arası saldırganlık genellikle aynı evde yaşayan dişi köpekler arasında yaşanır. Bu da sürüdeki hiyerarşik düzenden kaynaklanmaktadır.


Veteriner Bakımı

Teşhis

Bu tür davranış problemleri yaşandığında veteriner hekimin köpeğin fiziksel muayenesini eksiksiz olarak yapması gerekir. Böylece ağrıdan kaynaklanan saldırganlıklar ortaya çıkarılabilir. Örneğin boyun bölgesinde ağrısı olan bir köpek tasması çekildiğinde agresifleşebilir.

Sorun yaratan davranışın tam olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu agresif yaklaşıma neyin neden olduğu, ne sıklıkta ve kime karşı bu tavırları gösterdiği ve nasıl davranışlar sergileyip ne tür hareketler yaptığı incelenmelidir (örneğin ısırma, hırlama, saldırma, vb.). bu davranışları yaptığı zaman bunları not etmeniz veterinerinizle görüştüğünüzde yararlı olacaktır.

Köpeğin bu tür agresif davranışlarının video kayıtlarını yapmanız da teşhis için çok faydalıdır.

Tedavi

Genel olarak her tip agresif davranışın kombine bir tedavisi olabilmektedir. Bu tedavi, ilaç tedavisi, cerrahi işlem (kısırlaştırma), eğitim (örneğin tasma kullanımı), agresifleşmesini sağlayan durumlardan sakınma, birtakım davranış değiştirme tekniklerinin bir veya birkaçını birlikte kullanarak yapılabilmektedir. Bunlar duruma ve teşhise göre değişebilmektedir.

Bu tedavinin prognozu daima şüpheli olarak görülmelidir. Kendi köpeğinizin davranışlarından her zaman, sahibi olarak, siz sorumlusunuzdur. Buna rağmen bu davranışların oluşma sıklığı birçok durumda azaltılabilmektedir. Tamamen ortadan kaldırılamayabilir. Bu davranışların bir daha tekrarlamayacağını kimse garanti edemez. Agresif bir köpeğe sahip olmanın riskini taşımak size aittir.



Evde Bakım

Profesyonel yardım almadan önce köpeğinizin agresifleşmesini arttıran her türlü hareketten sakınmalısınız. Ona fiziksel cezalar uygulamayın. Bu cezalar onun daha çok sinirli, saldırgan olmasına hatta ciddi yaralanmalara dahi neden olabilir. Bunu evinize misafirleriniz, küçük çocuklar geldiğinde köpeğinizi başka bir odaya kapatarak yapabilirsiniz. Eğer başka köpeklerle kavga ediyorsa onları da ayrı odalarda tutun. Köpeğinizin sahiplendiği eşyalar varsa (örneğin kemik vb.) bu objeleri kaldırın. Eğer köpeğinizin ne yapacağını tahmin edemiyor, ona güvenmiyorsanız, güvenli bir ağızlık kullanabilirsiniz.

Çocukların kontrolünüz dışında köpeğinize müdahale etmesine izin vermeyin. Ayrıca çocuklar köpeğinize, yemek yerken, kemiğini kemirirken veya dinlenirken ona müdahale etmemeleri gerektiğini bilmelidirler. Köpeği kızdırmamalı, rahatsız etmemelidirler.

Köpeğinizin tasması her an üzerinde olmalıdır. Ev içinde ise ince naylon, tokalı bir tasma onu daha rahat kontrol edebilmenizi sağlar. Evde kullanılacak tasmalar ayrıca boyun tasmasına da rahatça tutturulabilir ki bu daha iyi bir kontrol sağlar.

Kavga eden köpeklerin arasında kalmamaya dikkat edin. Onları su, yüksek ses veya spreyler kullanarak ayırmalısınız.

Fiziksel cezalandırmalar, örneğin vurma, sarsma, elektrik şoku, vb. köpeğinizin saldırgan tavırlarını arttırabilir ve ciddi yaralanmalara sebep olabilir.

KÖPEK EĞİTİMİ "SOSYALLEŞTİRME"



Yeni yavru köpeğinizin sosyalleştirme eğitimi oldukça önemli bir dönemi kapsamaktadır bu dönem içerisinde yavruya öğrettikleriniz köpeğinizin davranışlarını belirleyecektir. ileride çıkabilecek sorunların kaynağını bu eğitim devresi içinde çözerek sizinle uyum içinde olan topluma adepte olmuş ve herzaman yanınızda olan bir köpek sahibi olacaksınız.Köpekler bizden farklı olarak dünyayı ve yeni karşılaştığı olayları burunlarını,gözlerini,kulaklarını,ağızlarını kullanarak ve kokuları ile seslerini hafızalarına kaydederek öğrenirler.Bunun için yavrunuza yeteri kadar çevreyi ve aile bireylerini keşfetmesi için zaman vermelisiniz.
Köpekler bildiğiniz gibi tek başına yaşayamaz. Bir sürü topluluğu ile birlikte olur ve yaşaması için içinde bulunduğu sürünün kurallarına uyması gerekir.Şu an ise siz yavruyu ailesinden ayırarak yanınıza aldınız artık onun ailesi sizsiniz Yeni yavrunuzda zaten böyle düşünmektedir.Sizi insan olarak değil aynen doğası gereği bir sürü üyesi olarak görür ve atalarından ona miras kalan güdülerini kullanır.Fakat bu güdüler günümüz toplum hayatı için pek de yeni sayılmaz yavru bu hayata uyum sağlamaya çalışır fakat yavruyu kendi haline bırakır isek ve onu ileride tanışmak zorunda olduğu kavramlardan uzak tutarsak köpeğimiz korku dolu olur,rahat hareket edemez,insanlara saldırabilir,hem cinsleri ile ilişkileri zayıf olabilir,sizde bu durum için köpeğinizi
suçlayıp "Küçükken çok şirindin,şimdi niye böyle yapıyorsun.Keşke seni almasaydım" gibi sözler söyleyerek ona kızabilirsiniz..Oysa şuçu yavruda değil kendinizde aramalısınız.Okulda öğretmeni tarafından çocuğa öğretilmemiş bir bilgiyi çocuğumuza sorup cevap alamaz ve bu anda küçüğe kızarsak yanlış yapmış oluruz.Çünkü kabahat küçükte değildir..İşte bütün bu ve benzeri istenmeyen olayları önlemek için adına sosyalleşme dediğimiz olguya çok önem vermeli ve hassas bir şekilde uygulamalıyız ancak bu yolla toplum içinde kabul edilir,sorunsuz bir köpek sahibi oluruz.

ANA KURAL:

Yavru köpeklerin ilk deneyimleri en güçlü ve kalıcı deneyimlerdir.Bunun için ilk deneyimlerin mutlaka pozitif yönde olması gerektiğini unutmayınız.Yavru köpeğiniz eve geldikten sonraki ilk 5(beş) hafta içindeki davranışlarınız yavrunun ömür boyu koruyacağı ana karekterini oluşturacaktır.(Köpeğiniz 8 (sekiz) haftalık iken alınmıştır.)Bu süre içerisinde yavrunun karekterini şehir ve aile ortamına uyumlu hale getiremez iseniz ileride davranışlarını değiştirmede çok zorluk çekersiniz.

AMAÇ :

Yavrunun toplum içerisinde ve şehir içerisinde karşılaşacağı aklınıza gelebilecek her türlü olay ile küçük yaşlarda tanıştırarak alışmamış olduğu durumlara adepte olması ve bu olaylar karşısında güven duygusunun kuvvetlendirilmesi.

SONUÇ:

Aşağıda açıklamalarını bulacağınız yöntemleri kullanarak yavrunun istenmeyen davranışlarını engellemek ve ileride sorunsuz veı her türlü koşula uyum sağlayan sosyal bir köpek yaratmak.Bu yol ile insanların köpek üzerindeki olumsuz düşüncelerini değiştirmek.

Burada önemli bir noktayı size tekrar hatırlatmak istiyorum:

Yavru köpek alırken çoğumuz bir aylık köpek almaktayız.Bu çok yanlış sonuçlar doğuran bir düşüncedir.

Yavru köpek mutlaka annesinin ve kardeşlerinin yanında kalması, köpek olduğunu hatırlatan kuralların ve köpek davranışlarının öğretilmesi gerekmektedir.Eğer yavruyu annesinden ve kardeşlerinden çok erken ayırır isek yavrunun temeli olmadığı için hayata adepte olmakta zorlanacak ve sorunlar ortaya çıkacaktır.Bunu önlemek için yavru köpeğinizi mutlaka 7-8 haftalık iken alınız.Bu süre içerisinde annesinin yanında minimum 4-5 hafta.Geri kalan 3 haftanın ise kardeşlerinin yanında oyun oynarak geçirdiğinden emin olunuz.

Yavru Sekiz (8) haftadan önce alınır ise:

Gereğinden önce kardeşlerinin yanından ayrılır ise,yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı köpek kuralları ve kendini ifade etme bilincinden yoksun kalacağı için hemcinsleri ile olan ilişkilerinde ve hayata adepte olmada sorun çıkaracak,muhtemelen kendine güveni olmayan bir köpek olacak.

Yavru Sekiz (8) haftadan sonra alınır ise:

Bu süreden sonra alınan köpek ise,eğer üretici tarafından sosyalleştirilmedi ise, insanlar ve şehir içinde karşılaşacağı durumlarda sorun çıkaracak yine topluma uyum sağlamakta zorlanaktır.

Sosyalleştirme eğitiminin önemini ve yavrunun gelişme aşamalarını öğrenebilmek için gelin aşağıdaki tabloya bir göz atalım.

Yavrunun Gelişim ve Sosyalleşme Aşamaları
Doğumdan İki (2.) haftaya kadar.
Neonatal Dönem.
Beden ısısı yaklaşık 37.C

Irkına göre değişir ama genelde şu an 110-120 gr ve bir hafta içinde iki misli olacak.Kalp atışı dakikada 200'ün üzerinde.
Yaşaması için annesine son derece bağlı,savunmasız sadece iç güdülerine göre hareket ediyor.
Annesi her 3 saatte bir 2-3ml süt ile besliyor.
Sinir sistemi ve vücut hareketleri minimum düzeyde.
Sosyal davranışları minimum düzeyde.
14.gün içerisinde neonatal dönem sona erer.
Yavrular sürünerek hareket eder.
İnsanlar ile tanıştırılarak koklamasına izin verilmeli.

Kaldığı ortam ilk hafta içinde 29-32 ikinci hafta ise 26-29 C arasında olmalı.Hava ceryanlarından korunmalı.


Üçüncü Hafta İçinde.

Gözler ve kulaklar duyarlı.
Süt dişleri çıkar.
Şu an 350 gr.
Yavru çevreye cevap vermeye başlar.
Sinir sistemi faal.Yavru yürümeye başlar.
Annesine daha az bağımlı ve vücut fonksiyonlarını kontrol edebilmeye çalışır.. Kardeşleri ile iletişim kurmaya başlıyor.
Yürüyerek çevreyi keşfetmek istiyorlar.
Köpeğin davranışları gözlemlenmeye başlıyor.
Kaldığı ortam şimdi 23-26 C arasında olmalı.


Dördüncü Hafta İçinde.

12-14.haftaya kadar devam edecek olan kritik sosyalleşme periyodu başladı. Yaramazlıkları başladı.Bazıları pantolan paçalarınızı ya da eteğinizin uçlarını çekiştirme peşinde Annesine daha az bağımlı ve kardeşleri ile ilişki içinde.
Vücut ısısı 38.C
Kalp atışı dakikada 173.
Keşfetmeye hazır.
Süt dişleri büyük çoğunlukla tamamlandı.
Yavru maması yiyebilecek durumda.
Süt emmeyi yavaş yavaş bırakıyor.
Kaldığı ortam 23.C olmalı.


Beşinci Hafta İçinde.

Kardeşleri ile oynuyor,koşuyor küçük bir liderlik yarışı baş göstermiş.
İnsanlara cevap veriyor.
Çevre ile tanıştırılması son derece önemli.

Altı (6.) ve Sekiz (8.) Haftalar İçinde.
Sosyalleşme için anahtar dönem.
Yavru sütten kesilmiş.
Sinir sistemi ve hareketleri gelişmiş.Artık köpek davranışları sergiliyor Burnunu,kulağını,kuyruğunu kardeşleri ile birlikte keşfediyor.Temel kalıpları öğreniyor.
Yavru öğrenmeye ve yeni evine gitmek için hazır.
Şu an 700-800gr arasında.

Oniki (12.) Hafta İçinde.
Çevreyle olan ilişkisi ve keşfetme isteği maximum düzeyde.
Bu dönemde çok dikkatli olunmalı ve yavru kesinlikle korkutulmamalı.Olumsuz davranışlar sosyalleşme becerilerinin önüne geçebilir.


Onaltı (16.) Hafta İçinde.
Süt dişlerini kaybederek,yetişkin dişleri çıkmaya başladı.
Altı (6.) Ay İçerisinde.
Bebeklik dönemi sona ererek,çocukluk dönemine girdi.
Kalp atım hızı şimdi dakikada 70.
Çoğu beden sistemi yetişkin köpeğinkine eşit.


SOSYALLEŞME EĞİTİMİNE HAZIRMISINIZ.



Veterinizi ilk ziyaretinizde size,yavrunun ilk aşıları olana kadar dışarı çıkarmamanız gerektiğini bu uygulamanın yavruyu son derece önemli hastalıklardan korumak için olduğunu söylemiştir.Bu uygulama son derece doğru olmakla birlikte diğer hastalıklara yakanlanma olasılığından çok daha daha vahim başka bir hastalığıda beraberinde getirmektedir. Davranış Problemi.

Aşılama genellikle yavru köpeğinizin altı (6.) haftasından başlar, körlere rehberlik için seçilecek ve eğitilecek yavruların daha önce aşılama programına alındığı da bilinmektedir.Böylece erken yaşlarda trafiğe,insanlara,arabalara ve diğer olaylara adepte olması sağlanmaktadır.Bunun için veterineriniz ile konuşarak bir an önce sosyalleştirme eğitimine geçmek istediğinizi ve bunun için yavrunuzun sağlığı için gerekli olan programın uygulanmasını söyleyiniz.Bu davranışta bulunur iseniz yavrunuzun bir hastalık kapmasını minimum dereceye indirmiş olursunuz.Ancak sokak köpeklerinin yoğun olduğu yerler,çöp kutuları,lağım suları gibi veya veterinerinizin size söylediği bölgelerden uzak durmanızı şiddetle öneririm.Unutmayın ki henüz yavrunuza ilk aşılar uygulandı,bağışıklık sisteminin güçlenmesine bira daha zaman var.

Eğitim süresince yavrunuzun karakterine göre çok hassas davranmalısınız.Daha önce karakter testi bölümünde bu konuya değinmiştim.Bu süre içerisinde hiç bir zaman aceleci olmamalı her durumu yavrunuza kademe kademe anlatmalısınız.Eğer aceleci davranarak trafiğe alıştırmak için onu bir anda Kızılay yada Taksim'e sokarsanız durum yavru açısından hiçde iç açıcı olmayabilir.

Çok hassas davranmalısınız.
Köpeğiniz ile rahatlatıcı bir ses tonunda konuşun.Asla bağırmayın.
Yavruyu tasmasından çekiştirmeyin.
Sevdiği yiyecekleri ve oyuncaklarını yanınızda bulundurun.Sık sık oyun oynayın.
Yavrunun kafasını karıştırmayın.Bir program dahilinde eğitime devam edin.
Asla yavruyu korkutacak ani hareketlere izin vermeyin ve kalabalık,gürültülü,çok fazla köpeğin bulunduğu yerlerden uzak durun.
Yavrunun korktuğunu hissederseniz yavruya sarılın ya da kucağınıza alın ve onu rahatlatcı bir biçimde konuşun.
Yavrunun eğitim süresince tanışması gereken durumlar ise,.
İnsanlar, çocuk, genç, yaşlı, üniformalı, güneş gözlüklü, şapkalı. Örneğin üzerine yağmurluk giymiş trafik polisleri, itfaiyeciler. Araba, kamyon, motorsiklet, bisiklet, traktör, kaykay vb.

Diğer köğekler.Değişik ırk ve boylarda.
Diğer canlılar kedi, koyun.at, keçi vb.
Bu listeye sizin ekleyecekleriniz.

Köpekler ile yavrunuzu tanıştırıken özellikle 14 haftasını doldurmuş olanlara dikkat edin çünkü saldırganlık gözlenebilir ve hiçbirşeyden habersiz yavru köpeğiniz birdaha diğer köpekler ile sağlıklı iletişim kurma olanağından yoksun kalabilir.Böyle durumları önlemek için daha önce tanıdığınız karakterini bildiğiniz köpekler ile tanıştırınız.Eğer böyle bir olanağınız yok ise köpek sahibinden köpeğini yedeklemesini isteyiniz ve sonra yavrunuza tanışma fırsatı veriniz.Bu tanışma anında yavrunuzun büyük köpekler ile oynamasına izin vermeyin.Yavru şu an için yalnızca kendi yaşında ve küçük veya tanıdığınız güvendiğiniz köpekler ile oynayabilir,tasmasını açmayı unutmayın,Ona kontrolünüz altında oynama fırsatı veriniz ki kendini ifade etme olanağı bulsun,bırakın koşşun oynasın,enerjisini harcasın görceksiniz ki çok memnun kalacak..

Bazı kişiler yavrunun insanlar tarafından sevilmesini istemezler aman ha siz bu insanlardan olmayın.Aşırıya kaçmamak üzere herkesin yavrunuzu sevmenize izin verin.Bu arada ani davranışlardan kaçınmalarını rica edin, korkmayın kimse bu sevimli yavruya kötü bir düşünce besleyemez.

Bu eğitim boyunca yavruyu cezalandırmayacağız,bağırmayacağız.Eğer sinirli olur isek yavruyu korkutabilir ve ileride saldırgan bir köpek olmasını sağlıyabiliriz.Bu hiç bir köpek sahibinin istemediği durumdur.Yapacağımız tek hareket yavruyu yeni durumlar ile hassas bir şekilde tanıştırmak tekrar ederek nasıl davranması gerektiğini öğretmek.Eğitim süresi ikiniz içinde çok eğlenceli geçecek.Siz çevre,insanlar ve arkadaşlarınız ile uyumlu, yıllarca birlikte olacağınız köpeğinize ilk derslerini vermenin heyacanı içinde olacak,yavrunuz ise yeni yeni durumlar ile tanışarak bu dünyayı öğrenme fırsatı yakalayacaktır.

Eğitim süresi içerisinde size yardımcı olması için yavruya adını öğretiniz.İsmi kolayca anlıyabilmesi için en fazla iki (2) heceli olmalı.Köpeklerin "a" ve "o" ile biten hecelere dahada ilgi duyduğunu belirtelim.İsmini öğretmek için ona her yemek verişinizde,sevdiğinizde,yanından ayrılırken sizi de takip etmesi için adını aynı ses tonu ile davetkar bir biçimde söyleyin.Bu süre içinde değişik isimler kullanmamaya dikkat edin.Adını kısa sürede öğrendiğini ve cevap verdiğini göreceksiniz.

Yine ileride yavrunuzu kontrol altına almanızı sağlayacak ve çağrıldığında gelmesi için sizi takip etmesini öğretmelisiniz.Bunu yaparken yavrunuzu serbest bırakın ve oununla oynayın kısa süre sonra yavrunuz farkında değil iken aksi tarafa doğru koşun ve aynı zamanda heyacanlı bir ses tonu ile adını söyleyin yavru bir an teleşa kapılacak ve sizin yanınızda olmak isteyip koşarak size doğru gelecektir.Bu arada sizde yere çömelin ve kollarınızı iki yana açarak onu kucaklayın ve bol bol sevin.Bu hareketi bir kaç defa daha aşırıya kaçmadan ve diğer günlerde de uygulayın böylece köpeğinizin ilgisinin devamlı sizde kalmasını sağlayacaksınız.Bu oyunu evinizde odadan odaya yada bahçenizde de uygulayabilirsiniz.Bua esnada köpeğiniz sizinle oyun oynarken elbiselerinizi ısırnmak isteyebilir sakın izin vermeyin.

Bu eğitim dönemi içerisinde yavrunuza nasıl davranması gerektiğini öğretirken tedavisi zor olan Ayrılık Korkusu adlı hastalığa yakalanmasına izin vermeyin.Yavrunuzun size aşırı bağlanmasını önlemek amacı ile onu belirleyeceğiniz ve sık sık değiştireceğiniz.bazı zamanlarda yalnız bırakınız,sizi arayıp ağlamasına havlamasına cevap vermeyiniz.

YAVRU KÖPEĞİNİZ İLE EVİNİZDE İLK ADIMLAR


Yeni yavru köpeğinizi eve getirmeden önce şunları yapmalısınız
· Onu tıbbi bakımı için emanet edebileceğiniz Veteriner Hekimi seçiniz. Eğer bildiğiniz bir Veteriner Hekim yoksa size yavruyu satanlardan tavsiye edebilecekleri bir Veteriner Hekim adresini öğreniniz. Ya da bunu komşularınız içinde köpeği olanlardan, çevrenizdeki hayvansever derneklerden veya hayvan barınma yurtlarından öğrenebilirsiniz. Köpeğinizi eve getirdikten sonra yapacağınız ilk işlerden birisi tepeden tırnağa muayenesini (check-up) ve aşılarını yaptırmak için onu bir Veteriner Hekime götürmektir. Bunu için önceden telefonla bir randevu almanız gerekli olacaktır.
· Yavru köpeğinize bir isim bulunuz. Eve götürdükten sonra ona isim arayacak kadar beklemeyiniz. Yani bütün dostlarınız, komşularınız, çocuklarınız ve diğer köpek severler ona isim takmak için harekete geçmeden önce ismin veriniz. Ve de sadece daha iyi uyacağını veya kulağa daha hoş geleceğini düşündüğünüz için her gün ismin değiştirerek onu şaşkına çevirmeyiniz. Yavru köpeğinizin terbiyesinde en önemli noktalardan birisi ona duygusal bir isim vermek ve aynı isimle devam etmektir.
· Yavru köpeğinizin emniyeti için evinizi düzene sokunuz. Yavru köpekler bebeklere benzer. Meraklıdırlar ve herşeyi ağızlarına sokarlar. Ancak bu talimatlara uyarsanız evinizi ve eşyalarınızı zarardan korumuş, bununla birlikte köpeğinizi de güvenceye almış olursunuz. Evlerde normalde bulundurulan zehirli maddeleri yavrunun ulaşamayacağına emin olduğunuz yerlere kaldırınız. Çamaşır deterjanları, .çamaşır suları, dezenfektanlar, sıvı temizlik malzemeleri, suni gübre, güveye karşı koruyucular, maftalin ve antifiriz ölüme sebep olacak zehirler arasında sayılabilir. Çivi, raptiyeler, küçük vidalar, pimler, aliminyum kutu parçaları, diğer sivri aletler gibi köpeğinizin ısırabileceği şeyleri ortada bırakmayınız. Onu havasız bırakabilecek veya ısırılıp yutulduğu zaman ciddi problemlere neden olabilecek plastik torbalarla oynamasına izin vermeyiniz. Yavru köpeğinizin dolaştığı yerlerde olabilecek elektrik kablolarını prizden çıkarınız veya üstlerini kapayınız. İçinden elektrik geçen kabloları ısırırsa bu ağır yanıklara, elektrik çarpmalarına veya yangın çıkmasına neden olabilir. Bilenen bir çok ev bitkileri de yavru köpeğinizin sağlığı için tehlike oluşturur. Philodendron, ingiliz sarmaşığı ve caladium zehirli bitkilerin bazılarıdır. Zakkum gibi bahçe bitkileri de zehirli sayılırlar. Yavru köpeğinizin mobilyalarınızı kemirmesini önlemek için ev hayvanı ihtiyacı satan dükkanlardan zararsız fakat çürük tatda bazı ürünler satılmaktadır. Bu ürünlerin mobilyalarınıza zarar vermeyeceğine emin olunuz. Onun kemirme ihtiyacını giderecek emniyetli ve iyi oyuncaklar sağlayınız. Ayakkabılarınızın ve diğer kemirilebilecek eşyalarınızın yavrunun yetişemeyeceği yerlerde olmasına dikkat ediniz. Bütün bunları yavru köpeğinizi eve getirmeden önce yapmalısınız.
· Yeni yavru köpeğinizi eve getirmeden önce elinizde olması gereken malzemeler şunlardır:
a. Yavru köpek maması
b. Su kabı
c. Köpek maması kabı
d. Yumuşak bir tasma kayışı
e. Künye levhası
f. Fırça ve tarak
g. Köpek yatağı veya uyuma kulübesi
h. Güvenli oyuncaklar
Yavru köpeğinizi eve getirmeden önce tam ve dengeli beslenme sağlayan bir yavru köpek maması almalısınız. Doğru beslenme yeni yavru köpeğinize vereceğiniz bakımın önemli bir parçasıdır.
Su ve yemek kapları devrilmez ve kemirilemez kalitede olmalıdır. Yavru köpeğinizin ilk tasma ve kayışı hafif naylon veya deriden yapılmış olmalıdır. Biraz büyüdükten sonra ona güvenlik tokası olan örgü naylon veya deri bir tasma almanız gerekecektir. İki metre uzunluğundaki bir kayış gezinti ve eğitim için yeterli olacaktır. Güzellik malzemeleri yavru köpeğinizin sıhhatli ve hoş görünümüne katkıda bulunacaktır. Tabii kıldan yapılmış bir fırça ile geniş dişli madeni bir tarak ve belki de tüylerinin karışmasını gidermek için bir çözücü alet, kısa tüylerin düzeltilmesi için bir tarama eldiveni bulundurmak fena olmaz. Köpeğinizin haftalık güzellik programını önceden yapmak iyi bir fikir olacaktır.
· Oyuncaklar köpek malzemelerinin önemli bir kısmını oluşturur. Sadece köpeğinize ihtiyacı olan ve kendi kendine oynayacağı toplarını yada kemirebileceği oyuncakları sağlayın yeter. Uzun yapma kemikler, plastikten yapılmış kemirme oyuncakları, sert kauçuk toplar ve uzayan cinsten diğer oyuncaklar hem zevkli hem de güvenli olacaklardır. Süngerden yapılmış oyuncaklar veya öten yada ıslık çalan malzemeleri vermeyiniz. Çünkü onları parçalayıp yutabilir.
· Sıcak ve rahat bir köpek yatağı veya uyku klübesi mutlaka gereklidir. Eski battaniyelerle ve yastıklarla döşenmiş bir kutu gayet iyi olabilir. Yavru köpeğiniz büyürken tabii yatağı da büyüyecektir. Sepet kullanmayınız. Çünkü yavru köpekler onları kemirirler. Fasülye torbası cinsi yataklar kolay temizlendikleri için ve yavrular içinde iyice gerinebildiklerinden dolayı köpek sahipleri tarafından tercih edilmektedir. Ev hayvanı malzemesi satan dükkanlarda yavru köpeğinizin severek içinde kıvrılabileceği bir çok yatak satılmaktadır. Ancak yeni bir yavru köpek için en güvenli ve en pratik yatak sizin çok az bir masrafla çeşitli malzemelerden kendinizin yapabileceği bir uyku ve dinlenme kulübesi olacaktır. Bu klübenin hava delikleri olmalı ve yavrunun büyümesine izin verecek ebatta olmalıdır. Doğru kullanıldığı takdirde bu klübe köpeklerin binlerce yıllık kendi sahalarının merkezinde bir kovuklarının olması ve kovuklarının kirletilmemesi konusundaki iç güdüsüne de uygun ve faydalı olacaktır. Yavru köpekler uyudukları yerleri sever ve onları pisletmezler. Ancak devamlı olarak da dışarı çıkarılmaları gerekir. Yavru köpeğinizi klübede besleyecekseniz onu almaya giderken klübesini de yapmış olmalısınız. Unutmayın ki eğitim yavrunun evinize geldiği ilk günden itibaren başlar. Uykularını kendi klübesinde uyuması önemlidir. Küçük köpekler çok oynar ve sık sık uyurlar. Geceleyin yeni küçük köpeğiniz bu kulübenin artık onun yatağı olduğunu bilmelidir. O zaman daha az sızlanacaktır.




köpeğin hayatında ilk onaltı hafta oldukça önem taşımaktadır.İlk yirmibir (21) gün boyunca yavrunun hafıza kabiliyeti neredeyse sıfır durumundadır.yavrunun duyuları (görme,işitme,koklama ve ilk sosyal temaslar) ilk yirmibir(21) ve yirmisekizinci(28) günler arasında gelişmeye başlar,bu an içerisinde yavru kardeşlerine ve çevreye cevap vermeye başlar.yirmisekizinci (28) günde yavrunun hafızası ve beyin fonksiyonları gelişmeye başlar. yirmisekiz (28) ile kırkdokuzuncu(49) günler arası ise yavrunun sinir sistemi ve beyin formu erişkin bir köpeğin sahibi bulunduğu biçimi alır.yedi (7) ile sekizinci (8) haftalar sevimli yavrunun kardeşlerinden ayrılarak yeni sahibine ve eve alışması için en uygun zaman olmaktadır.

yavru köpek mutlaka annesinin ve kardeşlerinin yanında kalması, köpek olduğunu hatırlatan kuralların ve köpek davranışlarını öğrenmesi gerekmektedir.eğer yavruyu annesinden ve kardeşlerinden çok erken ayırır isek yavrunun temeli olmadığı için hayata adepte olmakta zorlanacak ve sorunlar ortaya çıkacaktır.bunu önlemek için yavru köpeğinizi mutlaka 7-8 haftalık iken alınız.bu süre içerisinde annesi ve kardeşleri ile birlikte minimum dört,beş (4-5) hafta.geri kalan üç( 3) haftanın ise kardeşlerinin yanında oyun oynarak geçirdiğinden emin olunuz.

yavru sekiz (8) haftadan önce alınır ise:

gereğinden önce kardeşlerinin yanından ayrılır ise, köpek kuralları ve kendini ifade etme bilincinden yoksun kalacağı için hemcinsleri ile olan ilişkilerinde ve hayata adepte olmada sorun çıkararak,muhtemelen kendine güveni olmayan bir köpek olacak.

yavru sekiz (8) haftadan sonra alınır ise:

bu süreden sonra alınan köpek ise,eğer üretici tarafından sosyalleştirilmedi ise, insanlar ve şehir içinde karşılaşacağı durumlarda sorun çıkaracak yine topluma uyum sağlamakta zorlanaktır.

ancak yavru üzerindeki olumsuz durumlar köpek sahibinin yavruya vereceği doğru şekildeki sosyalleşme eğitimi ile kolayca çözülebilir.
doğumdan sonraki yedinci ( 7.) ve onikinci (12.)haftalar arasında yavru ile çok yumuşak ve eğlenceli bir şekilde oyun oynayarak ilk itaat komutları yavruya gösterilir.yavru köpeğin genel karakteri onaltı (16.) haftasına kadar gelişme gösterecek ve bu ana kadar aldığı sosyal öğrenimler köpeğin karakterini belirleyecek. bu haftalar içersinde yavru köpeğiniz "ana okulu" eğitimindedir.bir ana okulunda çocuklar nasıl oyuncakları ve arkadaşları ile oynayarak kendilerini hayata hazırlayacak birtakım bilgileri öğreniyorlarsa,biz de sevimli yavrumuza aynı şekilde davranarak onu hayata hazırlayacağız.
köpeğiniz eve geldiğinde hemen ona bir tasma takın,tasma yoksa bir kurdele de kullanabilirsiniz.yavru alışık olmadığı için ilk önce boynundaki bu tasmadan kurtulmaya çalışacak ve huzursuz görünecektir.telaşlanmanıza gerek yok kısa sürede alışacak ve onunla yaşamasını öğrenecek.sizin yapmanız gerek tek şey ise onu yatıştırmak ve rahatlatmak..kesinlikle yavru boyun tasmasına alışmadan sevk tasması ile onu yürütmeyi denemeyin.boyun tasmasına alıştıktan sonra sevk tasmasınıda alışması gerekecek.

eğitime başlamadan önce ya da bunu düşünmeden önce kendimizi doğru çerçeve içinde değerlendirmeliyiz.eğitime hazırmıyız? ruh halimiz ne durumda?.eğer bunları düşünürsek,eğitimi hem siz hemde yeni sevimli yavrunuz açısından daha basit hale getiririz ve tamamen sevgi dolu bir anlayış ve yöntemler ile amacımıza ulaşırız.eğitimde sevimli yavrunun yaramazlıkları ve hataları sizi hemen kızdıracak ve strese sokacak ise,yavruya zarar verebilirsiniz ve karakterini zedeleyebilirsiniz..yavruya gösterceğimiz davranışlar ne ise,yavruda bu davranışlara karşılık verecektir.bu yüzden eğitim anında mutlaka pozitif yönde olmalı ve kalbiniz sevgi ile çarpmalıdır,hiçbir zaman kontrolünüzü ve heyacanınızı kaybetmemelisiniz.eğitim ikiniz içinde eğlenceli olmalıdır,eğer yavru kendini öğrenmeye hazır hissetmiyor ve heyecansız davranıyor ise hiçbir şey öğrenemeyecektir,eğer siz de aynı durumda iseniz hiçbirşey öğretemeyecekzsiniz.demektir. köpeğin geliştirmesini istediğimiz özelliklerine zarar verecek hareketlerden kaçınmalı ve köpeğimizi de bu hareketleri yapacak kişi ve olaylardan korumalıyız.eğitime başlamadan önce neyi nasıl öğreteceğinizi kararlaştırmalısınız.

genel eğitim için ana kural tutarlılık ve uyumdur,eğitim sizin düşündüğünüz gibi hızlı ve kolay olmayabilir.

her komut için ayrı bir sözcük seçmeli ve sözcüğü herzaman aynı tonda ve yükseklikte kullanmalısınız,ayrıca yine her komut için belirli bir işaret kullanmalısınız,örneğin "otur" komutunu verdiğiniz aynı anda kolunuzu yukarı kaldırabilir ya da başka bir hareket seçebilirsiniz.bu hereketi ise her komut verdiğiniz anda uygulamalısınız böylece yavrunun sadece sözcüklere değil,işaretlerede cevap vermesini sağlayabilirsiniz.eğer her defasında değişik sözcükler kullanır veya hareketleri değiştirirseniz yavrunun kafası karışabilir, komuta cevap vermez veya geç cevap verebilir.Örneğin "gel" komutunu öğretirken yine aynı tonda ve işaretle bu komutu yavruya vermelisiniz,yavruya komutu verdiğiniz zaman yavrunun size gelmesini beklemelisiniz,eğer yavru size doğru gelirken onu durdurur veya siz ona doğru giderseniz yavruya yanlış şeyler öğretebilirsiniz ve kafasının karışmasına sebep olursunuz.yavru zaten size doğru istekli bir şekilde gelecektir,ancak siz onu yarı yolda durdurduğunuzda yada siz ona doğru yöneldiğinizde yavru "gel" komutunun anlamını yarı yola kadar gelmek olduğunu ve bukadarının yeterli olduğunu düşünecek, komuta tamamıyle cevap vermeyecek ya da komutu umursamayacaktır.ayrıca uyguladığınız metodu eğitim boyunca kullanmalısınız bunun için doğru metod ile başlayın ve bu metod da değişiklikler yapmayın.bu değişikler de yavrunun kafasını karıştırmak için yeterlidir.evdeki her birey bu kuralı anlamalı ve komutları sizin uyguladığınız gibi uygulamalı ve köpeğe zarar verecek davranışlardan kaçınmalıdır.aslında köpeğin eğitimi ile sadece bir kişinin ilgilenmesi diğer bireylerin ise size yardımcı olması daha iyi bir sonuç verecektir.



yavruyu izleyerek davranışlarının ne anlama geldiğini, size ve komutlara nasıl cevap verdiğini anlamaya çalışın,köpeğiniz için doğru olan ödülü bulmaya çalışın.bazı yavrular sizin sevginizi lezzetli bir yiyeceğe tercih ederler,bazıları ise yiyeceğe karşı iyi cevap verebilirler.en iyisi yiyeceği fazla kullanmadan ikisini birden uygulamaktır.eğitim anında yavruyu kontrol altında tutmaya çalışır iken,eğitim sonrasında sözcüklerinize ve hareketlerinize dikkat edin.eğitimin ilk zamanlarında köpeğinizin kontrol edemediğiniz hareketleri için komut vermekten kaçınınız.eğitim anı boyunca köpeğiniz yanlış bir hareket yaptı ve siz yavruyu o an için yatıştıramıyor iseniz yavruya hiçbir komut vermeyiniz,bunun yerine yavruya yaklaşarak hareketi durdurun ancak köpeğin peşinden koşmayın,onu yakalamak için girişimde bulunmayın.köpeğinize asla vurmayın ve bağırmayın,davranışlarımızı kontrol ederken,ileriki zamanlarda eğitimi modifiye edeceğiz ve köpeği kontrol altına almak için zaman zaman sesimizi yükselteceğiz.

eğitim anlarını kısa tutmalısınız.köpekler özellikle yavrular eğitime gösterdikleri dikkatlerini uzun süre koruyamamakta ve kısa süre içinde sıkılmaktadırlar bu an içerisinde dikkatlerini başka bir olay için yoğunlaştırır ve komutlarınıza cevap vermek istemez.

doğal ve özgür hayatında bile bir kelebeği beş dakika veya daha az bir zaman içerisinde takip eder,sonra bu oyundan sıkılarak dikkatini başka bir yöne örneğin bir kuşa yönelterek onu takip etmeye başlar.eğitim için şu kural geçerlidir "köpek çabuk ateşlenir ama hızla ilgisini kaybeder". unutmayın eğitim köpek için herzaman heyacanlı ve eğlenceli olmalıdır.bu yüzden eğitim süreleriniz ilk başlarda 5 dakika iken ileriki günlerde 10-15 dakika sınırını aşmamalıdır.10-15 dakikalık eğitim erişkin köpekler içinde sınırdır.bu süreyi aşar ve köpeğinizi sıkıntıya sokar iseniz köpeği eğitimden soğutur ve komutların geriye yürümesine sebep oabilirsiniz ve gelecekteki eğitim dönemleri için de köpeğe yanlış ipuçları verebilirsiniz.en iyisi köpeği günde 10 dakika çalıştırmak ve haftada 60 dakikalık süreyi aşmamak.eğitim döneminin başlangıcı içinde yavruyu gürültülü ve yavrunun ilgisini dağıtacak diğer ortamlardan minimum uzak tutarak eğitmelisiniz ki yavrunun ilgisi üzerinizde olsun.yavru komutlara cavap vermeye başlayınca onu ilgisini dağıtacak yerlere götüreceğiz ve burada eğitime devam edeceğiz.

bazı zamanlar dönemlerinden farklı olarak köpeğinizin kendini rahat hissetiği anda ek olarak eğitime zaman ayırabilirsiniz.ayrıca gün içinde olan fırsatlar içinde de komutları tekrarlamalısınız.bu fırsatlar özellikle yavruyu besleyeceğiniz anlar olacaktır.aç olan yavru köpeğiniz mama kabına koyulan mamanın sesini duyunca size doğu gelecektir,bu anda sizde "gel" komutunu kullanabilirsiniz,yavruya yemeğini sunmadan önce mama kabını biraz yüksekte tutar iseniz yavru oturacaktır bu an içinde de "otur" komutunu kullanabilirsiniz.gün içinde köpeğin iç güdüsünü kullanarak yaptığı hareketleri de takip ederek,o an içinde seçtiğiniz sözcükleri kullanarak yavrunun yeni sözcükler öğrenmesine olanak tanıyabilirsiniz.Örneğin yavru tuvaletini yaparken,seçtiğiniz bir sözcüğü yavru ile göz temasını korurken tekrarlarsanız yavru köpeğiniz ileride, kullandığınız sözcüğü duyunca tuvaletini yapacaktır,tabii ihtiyacı olduğu zamanlarda.

Ödül ise oldukça önemlidir.yalnız eğitim anında köpeğe fazla ödül vermekten kaçınmalısınız.Ödül eğitimde köpeği teşvik etmek ve hareketlerinin doğru olduğunu anlatmak için verilir.yukarı da da değindiğim gibi köpeğimize çeşitli şekillerde ödül verebiliriz.bazılarımız sadece yiyecek veririz,bazen "aferin" ve "güzel köpek" sözcüklerini kullanırız,bazı zamanlar ise ki en çok kullandığımız olanı köpeğimize dokunduğumuz ve onu sevdiğimiz anlardır.bu yöntemlerin hepsi de iyi çalışır çünkü hepsi o an yavruya iyi yolda olduğunu anlatır ve sevimli yavrumuz hareket ile ödül arasında bağlantı kurarak birdaha ki sefere ödül almak için ne yapacağını anlamaya başlar.burada önemli olan yavrunun yalnızca doğru hereketleri karşılığında ödül aldığını farketmesidir.köpeğimize aşılamamız gereken "sen şimdi doğru şeyler yapıyorsun ve bundan oldukça mutluyum bu yüzden seni seviyorum ve ödüllendiriyorum" olmalıdır.köpeği severek ödüllendirmemiz onun için en büyük ödüldür,ama yavrunun sevgiyi ödül olarak alması için her zaman köpeğimizi sevmememiz gerekir..köpeğiniz doğru bir hereket yaptı ve siz onu vakit geçirmeden ödüllendirmek istiyorsunuz hemen köpeğinizle övgü dolu ses tonu ve sözcükler ile konuşun ve onun kulak arkasını,sırtının kalçaya yakın kısmını,çene altını ve göğsünü kaşırmış gibi sevmeye başlayın.bu noktalara dokunmamızın bir anlamı var elbette.köpek bu noktalara ulaşamamakta ve sevdiği bir kişinin bu noktalara dokunmasından ve kaşımasından memnun olmaktadır.yavru veya erişkin köpeğiniz bu tipte bir ödül için bazen yanınıza gelir ve sizden biraz kendisini kaşımanızı isteyebilir.

her eğitim dönemi köpeğin eğitime hala istekli olduğu an ve en iyi yaptığı hareket ve ödül ile bitirilmeli ki yavru diğer bir seansa yine mutlu başlasın ve eğitimin eğlenceli olduğunu düşünsün.eğer yavruya kızarak eğitimi sonlandırır isek yavru eğitime karşı cephe alabilir ve bu anlardan hoşlanmaz ayrıca sahibinin isteğini yapamadığı için üzülür.

köpek, sahibinin neşeli olduğu ve kendisine sevgi, ilgi gösterdiği zamanlar mutlu olur.eğitim anında ve sonundaki ruh halimiz onun için çok önemlidir.

sosyal bir yavru

yavru köpeğiniz tamamiyle sosyal bir köpek olmalı ve davranış sorunları bulunmamalı.bu yüzden İleride sorunsuz bir köpek sahibi olmak istiyorsanız sosyalleşme eğitimine oldukça önem vermelisiniz.bu konu ile ilgili bilgileri sosyalleşme eğitiminin anlatıldığı sayfalarda bulabilirsiniz.

sevk tasması İle yürüme

yavru tamamiyle boyun tasmasına alıştıktan sonra.sevk tasmasını kullanarak birlikte yürüyebilirsiniz.yine yavrunun alışması için ona zaman vermelisiniz.yavru geride kaldığı veya yürümek istemediği zamanlarda onu çekiştirmeyin.elinizde köpeğinizin sevdiği yiyeceklerden ve oyuncaklardan bulundurarak köpeğinizi size gelmesi için teşvik edin,yavru yanınıza geldiği anda bolca ödüllendirin.kısa bir zaman sonra sevk tasmasını çıkararak oyun oynayın ve daha sonra tekrar tasmasını takın.dikkat edeceğiniz nokta hiçbirzaman yavrunun tasmayı oyun oynamak için ısırmasına izin vermemek.sevk tasmasını köpeğinizin hayatı boyunca kullanacaksınız.ayrıca temel itaat eğitiminde köpek tasma ile eğitimine başlayacak ve hataları tasma ile düzeltilecek.bu yüzden sevk tasması onun için bir oyun aracı değil tam aksine itaat anlamı taşımalı.

kemirme

bütün köpek yavruları birşeyler kemirmeye bayılır.bu şeyler ayakkabılarınız,terlikleriniz hatta halınızın ve koltuğunuzun köşesi olabilir.yavru köpekler keşfetmek için duyu organlarını kullanırlar.eğer yeni bir şey ile karşılaşır iseler ilk önce koku duyularını harekete geçirirler,daha sonra ise bu eşyanın tadına bakmak isterler. İşte ne olursa burada olur ve bazı eşyalarınız yavrunun keşfetme isteğinin kurbanı olur.kemirmenin diğer bir sebebi de aynen bebeklerde olan dişeti kaşıntısıdır bu kaşınma süt dişlerini kaybeden ve yerine kalıcı dişeri çıkmaya başlayan 4-5 aylık yavrularda görülür.

yavrunun bu davranışını çok kolay önleyebilir ve eşyalarınızı daha uzun yıllar koruyabilirsiniz.eğer yavrunun birşeyler kemirdiğini görür iseniz hemen yavrunun yanına giderek "hayır" sözcüğünü kullanın ve ona kemirmesi gereken şeylerin oyuncakları olduğunu anlatın.hemen oyuncağını köpeğe sunarak onunla heyacanlı bir şekilde oynamasını sağlayın.amacımız burada ilgisini eşyalarımızn üzerinden alıp oyuncağa yönlenmesini sağlamaktır.gün içinde yavruya vakit harcatacak olan kemikleri de unutmamalısınız.dikkat edeceğiniz bir nokta yavrunun kemirdiğini gördünüz an onu engellemektir.eğer yavru bir eşyayı 5-10 dakika önce kemirmiş ve şu an size masumca bakıyor ise ona kızmanızın ve ceza vermenizin hiçbir anlamı olmayacaktır.bir başka nokta ise yavrunun sizin ile oyun oynamasına izin vermemektir yani şu şekilde,diyelim ki yavru terliğinizi ısırmış ve keyiflice bu terliği kemirmekte siz durumu farkettiniz ve terliği elinden almak için yanına gittiniz bu arada köpeğiniz terliğide alarak evde koşuşturmaya başladı ve biryerlere saklandı.eğer sizde bu koşuşturmaya katılıp yavruyu yakalamak isterseniz siz de yavrunun bu oyununa katılmış oluyorsunuz.,tabii yavru ise sizinde oyuna katılmanızın heyacanı içinde oluyor.eğer yavru böyle bir hereket yapar ise peşinden koşmayın ve onu yakalamaya çalışmayın.tam aksine köpeğin sevdiği oyuncağı yerinden çıkararak köpeğe gösterin ve yanınıza gelmesi için onunla sakin bir ses tonu ile konuşun yavru yanınıza geldiği anda onu yeni oyuncağı ile ödüllendirin ve sevin terliği ise yavrunun ulaşamayacağı bir yere kaldırın ve birdaha yerde bırakmayın.

Isırma

yavrunun en çok hoşlandığı şeylerden biri de ısırmaktır.elinizi veya elbiselerinizi doymak bilmeyen bir hırs ile ısırır.buna kesinlikle izin vermemelisiniz.Çünkü elinizi ısırarak köpeğiniz sizinle küçük bir liderlik yarışına girmiş ve gücünü size oyun ile karışık olarak kabul ettirmek istiyor.kardeşleri arasında da böyle oyunlar oynamıştı,ilk önce küçük ısırış oyunları ile oynayan kardeşler bir anda sertleşirler ve küçük bir kavgaya başlarlar.bu an içerisinde gücünü diğer üyeye kabul ettiren kardeş artık onun üstü durumundadır,diğer kardeş ise bu üyeye boyun eğer.İşte köpeğiniz sizin elinizi ısırmak ile bu oyunun devamını sizinle oynamaktadır.hem bu yüzden hem de insanları ısırmanın kötü bir şey olduğunu öğretmek için köpeğinizin elinizi ısırmasına kesinlikle izin vermemelisiniz.köpek eliniz yerine oyuncakları ile oynamalıdır.

köpek oyun esnasında elinizi ısırdığında "hayır" sözcüğünü fazla sert olmadan kullanın ve köpeğin burnuna işaret parmağınız ile küçük bir vuruş yapın , ayağa kalkın ve oyunu kesin,yavrunun bu işin nekadar eğlenceli olduğuna dair düşüncelerine fırsat vermeyin.eğer yavru oyuna devam etmek istiyor ve eskisinden daha hırçın bir biçimde elinizi ısırmak istiyor ise onu hemen kafesine veya kutusuna götürün ve ağlamasına cevap vermeyin.yavru yatıştığı zaman ise onunla tekrar oyun oynayabilirsiniz.

29 Mayıs 2008 Perşembe

KÖPEKLERDE ZEKA "KÖPEK İÇİN ZEKA TESTLERİ "

İlk kontrolümüzü sağlık açısından yapmamız gerekir çünkü sağlığı yerinde olmayan bir köpek, karakteri ve davranışları nekadar yüksek olursa olsun hastalığın verdiği sebepten dolayı başarısız olur.Sizinde yavru seçiminin bu noktasına çok önem vermeniz gerekmektedir.Seçeceğiniz yavru sizinle birlikte 14-16 yıl ve günün çoğunluğunda birlikte olacaktır.Köpeğinizde ortaya çıkacak bir hastalığın sizi çok üzeceği kesindir.Uzun zaman sonraki hastalıkları tahmin edemesek de, sağlıklı bir yavruyu seçmek zorundayız.Daha sonra onu veteriner kontrolünden geçirerek ilerideki hastalıklara karşı aşılarını yaptırmalıyız.Bu aşılardan bazıları üretici tarafından yapılmış olabilir,bunun için yavruların aşı karnesini isteyin ve kontrol ederek parazit kontrolünün yapılıp yapılmadığını ve hangi aşıların yavrunun üzerinde olduğunu değerlendirin.Sizlere köpekler için önerilen aşı takvimi sağlık bölümünde verilmektedir.

Yavrulara genel olarak baktığımızda yukarıda daha önce saydığımız özelliklere sahip olmalıdırlar.Bu özellikleri tekrar hatırlamak istersek;

Canlı görülmelidirler.(Tabii uyku saatinde gelmediyseniz.)

Dokunulmasına izin vermeli,aşırı ürkeklik veya saldırganlık gözlemlenmemelidir.

Bir yavru diğer kardeşleri üzerinde hakimiyet kurmuş olabilir.Diğer kardeşler ona boyun bükebilir.Bu doğal bir davranıştır,sürü kuralları işlemeye başlamış.Bu doğal harekete normal bakabilirsiniz.

Sağlık Kontrolleri :
Canlı,hareketli ve size cevap veren yavrulardan birini ön ayaklarının vücud ile birleştiği yerden iki eliniz ile yavaşça kaldırın ve kalçasını destekleyerek tutun.Bu esneda yavrunun sizden korkmaması için ani hareketler ve sesler çıkarmayın ve sağlık kontrollerine başlayın.

Vücudu üzerinde yaralar,şişlik veya bir ur olmamalı.

Gözlerde sürekli akıntı olmamalı.Gözlerini kontrol etmek için bir parmağınızı yavrunun göz hizasında hareketli olarak sağa sola çevirin ve gözün takibini inceleyin.

Kulaklarda akıntı ve koku olmamalı.Bu kontrolü ya da diğer kontrolleri yaptıktan sonra yavruyu yere bırakın ve sağ ve sol kulakları hizasında ellerinizi çırpın,yavrunun davranışını gözlemleyin.Sesi duyuyormu?

Burun nemli gözükmeli,çok kuru olmamalı ve akıntı gözlemlenmemelidir.

Dişler beyaz,sağlıklı görülmeli,diş kayıpları olmamalıdır.Damak solgun değil pembe renkli olmalıdır.

Kalbini dinleyerek atım seslerini dinleyin.Alışılmamış bir kalp ritimi veya ses var mı.?

Nefes alışını dinleyin.Ciğerlerden veya burundan hışırtılı sesler gelmemelidir.

Nefesini koklayın.Ağır bir koku gelmemelidir.Eğer var ise muhtemelen parazit kontrolüne gerek var.

Genital organlarını kontrol edin.Akıntı olmamalı ve ağır kokmamalıdır.

Derisini ve tüylerini dış asalaklar için kontrol edin.

Karın alt bölümünü eliniz ile kontrol edin.Bir şişlik farkederseniz muhtemelen fıtık olacaktır.

Yavrunun kakasına bakın parazit var mı?

Burada size yavrulara bakışınızı değiştirecek ve sizi duygulandıracak bir öykü anlatmama izin veriniz.

Öykümüz yavru köpek almak isteyen bir küçük çocuk ile ilgili;

"Satılık Köpek Yavruları" ilanının hemen üstünden başını uzatan çocuk sordu.

"Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?"


Dükkan sahibi: "17 milyonla 30 milyon arasında değişiyor dedi ".

"Benim 1 milyonum ve 350 binim var,dedi küçük çocuk.Bir bakabilirmiyim yavrulara?"

Dükkan sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve köpek kulübesinden beş tane"yumak" çıktı.Yavrulardan biri arkadan geliyordu.Küçük çocuk yürümekte zorluk çeken sakat yavuyu işaret ederek sordu.:

"Bunun nesi var?"

Dükkan sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve hep sakat kalacağını açıkladı.

Çocuk heyacanlanmıştı. "Ben yavruyu satın almak istiyorum" dedi.

"Hayır o yavruyu satın alman gerekmiyor...Eğer gerçekten istiyorsan,o yavruyu sana bedava veririm."

Bu defa sinirlendi çocuk ve satıcının gözleri içine bakarak: "Onu bana vermenizi istemiyorum,dedi...O da diğer yavrular kadar değerli ve ben fiyatını tam olarak ödeyeceğim.Aslında şimdi size 1 milyon ve 350 bin lira vereceğim.Geri kalanını ise ayda 250 bin lira ödeyerek tamamlayacağım."

Dükkan sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı;

"Bu köpeği gerçekten satın almak istediğini sanmıyorum.Çünkü bu yavru hiçbirzaman diğer yavrular gibi koşup zıplayamıyacak ve seninle oynayamayacak...."

Bunun üzerine küçük çocuk eğildi,pantolonunu sıvadı ve büyük bir metal parçası ile desteklenmiş olan sakat bacağını dükkan sahibine göstererek,tatlı bir sesle;

"Ben de çok iyi koşamıyorum zaten,dedi.Ve bu yavrunun da kendisini çok iyi anlıyacak bir sahibe ihtiyacı var..."

Şimdi konumuza geri dönelim.

Karakter Açısından:

Gerekli sağlık kontrollerini yaptıktan sonra sıra yavruları karakter açısından test etmeye ve sizin yapınıza uygun bir yavru seçmeye geldi.

Yavruların sevimliliği sizi yanıltmasın, aceleci davranmayın ve kendinize özgün bir yavru seçin.Yavruların hepsi sevimli ve doğal olarak yaramaz ancak hepsinin kendine özgü karakteri var ve siz yaşam tarzınıza uygun bir yavruyu seşmelisiniz.


.Bu seçim ileride küçük yaramaz büyüyüp erişkin hale geldiğinde büyük önem kazanacak ve size oldukça yararlı olacak.

Bu seçimi yapmakla ileride karşılaşacağınız bir çok sorunu da daha ortaya çıkmadan bertaraf edecek ve küçük yavrunuza beslediğiniz sevginiz azalmadan ve ayların,yılların verdiği tecrübe ve birliktelik ile katlanarak büyüyecek.Pek çok köpek sahibi severek ve özen vererek aldığı köpek yavrusu için ileride baş belası olarak söz etmektedir.Bu sorun yavruyu alırken karakter testi yapmamaktan ve yavrunun gelişme esnasında yöneltilen yanlış davranışlardan kaynaklanmamaktadır.

İleride böyle bir duruma düşmemek için bu testi uygulayın ve yazımın başında söylediğim ve bu sayfalarda anllatığım gibi yavrunuza doğru ve kuralcı bir şekilde davranmaya özen gösterin.

Yavru Çok Hareketli, Girişken ve Sevecen Davranıyor Çok Az Tereddüt Ediyor İse:

Bu davranışı sergileyen yavru kendine tam bir güven sergiliyor.Çevresindeki olayların farkında ve hemen cevap veriyor.Yeni tanıştığı bir olaya kısa bir çekingenlikten sonra uyum sağlıyor.

Bu yavru ileride aktif olacak,aynı zamanda çevreyle olan uyumlu ilişkisi ve kendine güveni sayesinde rahatça ev ortamına ve şehire kolayca adepte olacak ,tabii doğru bir şekilde sosyalleştirildiği takdirde.Eğitimi kolayca yapılabilecek.

Bu yavru siz ilk kez köpek sahibi olacak ,hayat dolu hareketli,sık sık yürüyüşe veya koşuya çıkan günün büyük bir bölümünü köpeğinizle geçirecek ve geçirmek isteyecek kişiler için birebir.

Yavru Hareketli,Girişken,Sevecen,Çok Az Tereddüt ediyor Aynı Zamanda Atılgan, Kardeşleri Üzerinde Hakimiyet Sahibi İse:

Bu davranışı sergileyen yavru lider olma isteği içerisindedir.İleride çok hareketli,eğer başarabilir ise arkadaşları üzerinde hakim ve biraz inatçı olacak, eğitiminde zorlanacaksınız.Size kendi isteklerini kabul ettirmeye çalışabilir.

Bu yavru ilk kez köpek sahibi olacak kişiler için uygun değildir,daha çok deneyimli bir sahib için ideal.Yavruyu almak isteyen kişi yukarıdaki koşullar içinde kendini hazır hissetmeli,yavruyu çok şımartmamalı daha katı bir yapıya sahip olmalı,kurallardan ödün vermemelidir.

Yavru Kardeşleri İle Oyuna Az Katılıyor Ürkeklik Gösteriyor İse:

Bu davranışı sergileyen yavru ise ileride pasif olacağının işaretini vermektedir.Diğer kardeşlerinin hakimiyetini kabul etmiş gözüküyor.Kendini savunmak ve hayatta kalmak için daha gayretli olmalı.

Bu yavru ise; normal bir yaşam tarzına sahip,günümüzün birçok bireyi gibi işten eve,evden işe gelen kişiler için ideal.Yavruya sahip olmak isteyen kişi aynı zamanda köpekleri,hayvanları çok sevmeli, sabırlı olmalı Hırçın,sinirli bir karaktere sahip olmamalı.. Sinirli ve hırçın davranışlar, en üst düzeyde karaktere sahip bir yavruya bile doğru şeyleri öğretemez onu daha zor durumlara sokabilir.Oysa bu yavru için her zamankinden daha sevimli,sabırlı olmalısınız.Çünkü köpeğiniz ürkeklik gösteriyor bu ürkeklik ise ancak ve ancak yavruya yumuşak ve sabırlı davranışlar ile önlenebilir.Bu yavrunun sosyalleştirme eğitimine çok çok önem verilmeli ve daha uzun sürede yapılmalıdır.Ani yüksek seslerden ve davranışlardan uzak tutularak özenle yeni durumlarla ve insanlar ile tanıştırılmalıdır.Özellikle ilk tanışmalar önemli olduğu için gereken dikkat gösterilmelidir.Örneğin bir arkadaşınız ile yavrunuzu tanıştırıyorsanız.arkadaşınıza ani hareketlerden kaçınmasını yavaş hareketleri ile ona sevdiği yiyeceği veya oyuncağını sunmasını ve sevmesini istemelisiniz.Bu davranış mümkün olduğu kadar çok kişi ile yapılmalıdır.Ya da araç trafiği ile tanıştıracaksanız ilk önce en tenha yolları tercih etmeli ve yola fazla yaklaşmamalısınız.Sosyalleştirme eğitimi ile diğer bilgileri sosyalleştirme bölümünde bulabilirsiniz.

Yavru Kardeşleri İle Oyuna Az Katılıyor Son Derece Ürkek ve Köşelere Sığınmak İstiyor İse:

Bu küçük yavru ise,sürünün en son üyesi.Muhtemelen annesi bu yavruya biraz kızmış ve hırpalamış.Kendisinin ürkek karekteri ile de birleşerek durumu daha kötüye gitmiş.Muhtemelen diğer kardeşlerinden daha zayıf çünkü yeterli beslenememiş,annesi memeden uzaklaştırmış veya aktif olmadığı için yerini diğer kardeşlerine kaptırarak yeteri kadar süt emememiş.

Üreticinin bu yavruya daha dikkatli bakması gerekiyordu.Süt emmesine yardımcı olması ve sütten kesildiğinde ise ona özel besin hazırlaması yerinde bir davranış olurdu.Her ne kadar vahşi ortamda olmamasına ve kontrol altında olmasına rağmen doğanın kanunu gereği güçlü olan hayatta kalacak ve yaşamını sürdürecektir.Yavru beslenme yönünden zayıf kaldığına göre geri planda kalması doğal bir sonuçtur.

Bu yavruyu almak isteyen yukarıda anlatılan diğer ürkek yavruya sahip olmak isteyen kişi ile aynı karaktere ve yaşama sahip olmalı ama ondan çok daha fazla ve itinalı davranarak yavruya yaşamı öğretmelidir.Gerektiği gibi davranılır ise yavru kendisini toparlar ve size uyum sağlar ve yaramazlıkları az olan sevecen bir köpeğiniz olur.

Eğer yavru beslenmiş gözüküyor ama bu davranışları sergiliyor ise birinci kısımda anlatılanlar yinelenmiş olabilir.Bu köpeğe de aynı şekilde davranılmalıdır.

Koruma Köpeği Seçimi İle Yavrulara Uygulanacak Diğer Karakter Testleri:

Koruma köpeği seçimindeki yanlışları daha önce belirtmiştim.Bu konuya burada da değinmek istiyorum.

Bir çok kişi koruma amacı ile köpek istemekte ve almaktadır.Ancak her köpek koruma yapamaycaktır.Bu özellik onun genlerinde ve kalbinde bulunmalı ve koruma iç güdüsü güçlü olmalıdır.

Koruma köpeği seçiminde en önemli nokta yavrunun ailesinin özellikleridir.Genetik kalıtımla yavruya aktarılan koruma ve savaşma iç güdüsü ile cesurluk ne kadar yüksek ise yavru okadar başarılı olur.Bunun için yavrunun anne ve babasını görev yaparken izlemeniz seçeceğiniz yavrunun geleceği hakkında bilgi almanıza yardımcı olur.

Diğer bir önemli unsurda Cesarettir.Köpeğin koruma içgüdüsü yüksek ve ısırmayı seviyor olabilir ancak kötü adamın karşı saldırısında görevinden vazgeçip geri çekilir, ürkeklik gösterir ise köpek görevini tam anlamı ile yapamayacaktır köpeğe yapılan yatırım ve eğitim ise o an boşa gidecektir.Özellikle bu ürkek köpek saldırı esnasında sert bir darbe ile karşılaşır ve geri çekilir ise çok büyük bir ihtimal ile bir daha saldırmayacak geri planda kalmayı tercih edecektir.Bunun için ilk önce bakılacak yerlerden biri köpeğin kalbidir.Biz köpeğin kalbine bakarak içinde ne olduğunu ve karışık, zor durumlar ile tehdit altında ne hissettiğini anlamak zorundayız.Aradığımız şey ise son derece güçlü cesaretdir.

Şu unutulmamalıdır ki;cesaret köpeğin kalbinde yatar.Sonsuz bir sevgi ve sadakat ile bağlı olduğu sahibine veya eğitmenine karşı girişilecek ölümcül bir hareket karşısında kendi güvenliğini ve hayatını hiçe sayarak cesareti ile tehdite karşı koyan köpek ideal bir koruma köpeğidir.Cesareti olmayan bir koruma köpeği ise boş bir köpektir.

Bu kısa anlatımından sonra koruma köpeği seçim aşamasına geçelim ve size yardımcı olacak diğer bilgilerin Schutzhund eğitiminin tanıtıldığı sayfada olduğunu hatırlatalım.

Doğumdan sonra 24-48 saat arasında yapılacak testler;

Yavrular memede iken memeden alın ve doğumsandığının bir köşesine koyun ilk önce hangi yavruların durumun farkına vardığını ve annesini aradığını gözlemleyin .

Yavrular ve anne doğum sandığında iken anneyi yavruların yanından uzaklaştırın ve hangi yavrular annesine ulaşmak istiyor,eğer hepsi harekete geçerse ilk önce davrananları kaydedin.


Altıncı Haftadan Sekizinci Hafta ve sonrasında yapılacak testler;

Yavrular artık kardeşleri ile sosyal davranış içerisine girip dışarıya cevap vermeye başladığı zaman bir bez parçası alın ve yavrular ile oyuna başlayın.Hangi yavrular bezi ısırmak istiyor,beze sahip olma isteklerine göre sıralayınız.

Yavruları teker teker alın ve sırt üstü yatırarak elinizi yavrunun göbeğinde sabit tutun,hangi yavrunun bu durumdan kurtulmaya çalıştığını ve hangi yavruların hareketsiz kalarak size teslim olduğunu kaydedin.İstenilen davranış yavrunun size teslim olmayıp bu durumdan kurtulmak istemesidir.

Yavrular hep birlikte iken ellerinizi çırparak yavrulara doğru koşun ve hangilerinin korkusunu yenip size geri döndüğünü kaydedin.

Aynı hareketi sesinizi yükselterek yapın ve sonuçları kaydedin.

Yavrular arasına bir tenis topu atarak hangi yavruların bu nesneyi keşfetmek ve oynamak istediğini kaydedin.İstenilen davranış yavrunun topa giderek oyuna başlamasıdır.

Yavruları teker teker dışarı çıkararak biraz önce kullandığınız topu veya bir sopayı atarak,yavrunun davranışını gözlemleyin.Yavru atılan cismi alıp oynamalı ve en iyisi cismi yerden alıp size doğru koşmalıdır.Bu davranış onun size kolayca cevap vereceğini kanıtlar.

Yavrunun önüne ses çıkartan bir cisim atarak,Örneğin içi küçük taş veya fasulye ile doldurulmuş bir konserve veya bir teneke meşrubat kutusu.Yavrunun davranışını gözlemleyin yavru bir anlık korkusunu yenip atılan cisme yaklaşmalı ve onu keşfetmek için çaba harcamalıdır.

Yavruyu yalnız başına bir kafeste iken yabancı bir kişiden yavrunun kafesine girmesini ve çömelmesini isteyin.Burada yavrudan istediğimiz davranış yabancı kişiden korkmayarak ya da tam aksine saldırgan davranışta bulunmadan yabancı kişiye yaklaşmalı ve onu tanımaya çalışmasıdır.Şimdi arkadaşınızdan ayağa kalkmasını ve kafaste dolaşmasını isteyin.Yavru kişiyi takip ediyor mu? yoksa ürkeklik gösterip saklandımı?Ürkeklik gösterdi ise hemen bu hissini yenip yine arkadaşınıza yaklaşdımı?

Yavruyu alışık olmadığı diğer bir kafese alın.Yavru çevreyi araştırmaya başlamalı ürkeklik göstermemelidir.

Yavrulara dört metre genişilk ve bir metre yüksekliği bulunan ve içinden çıkış noktası bir tane bulunan bir engel hazırlayarak.Yavruları çağırın hangi yavrunun size gelmek için engeli aşmak istediğini veya çıkış noktasını bulduğunu kaydedin.

Yavru boyun tasmasına alıştığı ve sevk tasması ile yürüdüğü zaman bir arkadaşınıza şemsiye verin ve yavru ile arkadaşınızın yanından geçerken yavruyu tehdit etmiyecek bir biçimde şemsiyeyi açmasını isteyin.Yavrudan beklediğimiz davranış aşırı korkmaması,kuyruğunu bacakları arasına sıkıştırmaması ve kulaklarını yatırmayarak geride kalmamasıdır.Yavru açılan şemsiyeye ilgi ve dikkat göstermeli korkusunu kısa sürede yenmeli,şemsiyeye yaklaşma isteği içerisinde olmalı.


Bir koruma köpeği genel karakterini bir yada iki yıl sonra yada daha geç zamanda bulabilir.Bundan dolayı acele etmemeli ve köpekteki koruma ve savaşma içgüdüsünün nekadar yüksek olup olmadığına hemen karar verilmemelidir.

Köpeğin 10-12 ayları arasında uygulanacak testler:

Yavru boş bir alana alınarak serbest bırakılır.Bir süre sonra köpek ile aramızda 15-20 metre mesafede silah atışı yapılır ve yavrunun bu ani güçlü sese tepkisi ölçülür,

Yavru sesden korkup ağzını sıkıca kapatır,kulaklarını yatırır,kuyruğunu bacakları arasına alabilir hatta tuvaletini kaçırabilir.Bu davranış köpeğin ürkeklik gösterdiğini ve koruma görevi için uygun olmadığını belirtir.

Yavru sesin farkında olmayıp koşmaya oynamaya veya hiçbir şey yapmamaya devam edebilir.Bu davranışı sergileyen köpek de koruma köpeği için uygun değildir.Çünkü yavru durumun ve çevrede olup bitenlerin farkına varmamıştır.Muhtemel bir koruma anı içerisinde hissiz davranabilir.

İstenilen en uygun davranış ise yavrunun sesin geldiği yöne dikkatini vermesi,meraklı gözükmesi rahat pozisyonda olması kulakları dik,kuyruğu yatay pozisyonda, ağızı açık olmalıdır.Bu davranışı sergileyen köpek koruma görevi için ideal bir seçim olacaktır. Sese ilgi göstermiş ancak korkmamış ve tam aksine saldırgan bir tutum içine girmemiştir.


Yavru bir yaşına girdiğinde ve koruma eğitimine devam ederken uygulanacak testler:

Bu aşamadaki testler koruma köpeği eğitiminde orta aşamaya gelen yavru için köpek eğitmeni tarafından uygulanmalıdır.

Beklenmeyen Hal Testi:
Yavru köpeğinize kısa süreli bir oyun ve kendini rahatlaması için firsat verdikten sonra,eğitmeni veya sizin tarafınızdan yedeklenerek bekletilir.Bu arada köpeğin daha önce tanımadığı bir kişi size ve köpeğinize doğru dostça, düşmanca bir tavır takınmadan yaklaşır.Yavrudan istediğimiz davranış arkadaşınıza herhangi bir saldırganlık,hırlama göstermemesi onu kabul etmesidir.Arkadaşınız ile merhabalaştıktan sonra yine köpeğin daha önce tanımadığı başka bir kişi size ve köpeğinize doğru yaklaşır ama busefer sizi tehdit eder ve aynen bir kavga anını canlandırır,bu an içerisinde köpeğiniz tereddüt etmeden elinizde tuttuğuınuz sevk tasmasını gerer ve havlayarak canlı bir şekilde bu kişiye karşı sizi korumak için saldırıya geçer.Bu işlemin sonunda kötü niyetli arkadaşınız köpeğin tehdidini ve kararlılığını görür ve sizinle uğraşmanın iyi bir fikir olmadığını anlayarak kaçar.Bu anda köpeğiniz ödülü sonuna kadar hak etti başarı onun.Ödüllendirmek için bol bol seviniz.Dikkat etmmemiz gereken ise,yavrumuzun gereğinden çok fazla saldırganlık göstermemesi yalnızca bir üst satırda anlattığım davranışı sergilemesidir.Eğer aşırı biçimde saldırganlık gösterir ise köpeğinize çok dikkat edin istenmeyen bir durum ile karşılaşabilirsiniz.

Henze Cesaret Testi:
Köpek eğitmeni yanında iken kışkırtıcı yani kötü adam köpeği alışılagelmiş bir biçimde tehdit etmeye başlar ve kısa süreli bir tehdit ile yavrunun iç güdüsünü harekete geçirerek ileriye doğru koşmaya başlar eğitici yaklaşık 40-50 adım meafede köpeğe saldır komutu vererek serbest bırakır köpek ile kötü adam arasındaki mesafe yarı yarıya kısaldığı anda kötü adam aniden geri dönerek çok fazla hareketli olmadan ve gücünü fazla göstermeden köpeğe doğru koşmaya başlar bu arada elinde tuttuğu sopa ile köpeği tehdit eder ve bağırır.Eğitimde belli bir aşamaya gelmiş bu yavrudan beklediğimiz davranış,kötü adamın karşı saldırısına rağmen ürkeklik ve tereddüt göstermeden kolluğu ısırması ve kötü adamla savaşmasıdır.Karşı saldırı anında göstereceği ürkeklik ve ısırmasındaki zayıflık görevini tam olarak yerine getiremiyeceğini gösterir.Ancak bu davranış eğitim esnasında köpeğin üstünlük hissini maximum seviyede tutulması ile önlenebilir.Eğer köpek yukarıdaki testler ile özenle seçilmiş sahibi tarafından iyi sosyalleştirilmiş deneyimli bir eğitmen tarafından koruma eğitimine hazırlanmış ve devam edilmiş ise çok büyük bir ihtimal ile yavru köpeğiniz istenmeyen davranışı kesinlikle göstermeyecektir.Bu test için daha ayrıntılı bilgiyi ve kısa bir animasyonu Schutzhund bölümünde bulabilirsiniz.

İkilem Testi:
Eğitimde ileri seviyeye gelmiş köpek için uygulacak diğer test ise ikilem testidir ve yine eğitmeni tarafından yapılmalıdır.Bu test için köpek ağızlık takılmasına kesinlikle alışmış olmalı ve rahatsızlık hissetmemelidir.Bu testeki amaç köpeğin eğitim süresince göstediği cesareti ve savaşma güdüsünü kötü adamın eğitim süresince kullandığı kolluk,bite suit,sopa veya başka bir koruma elbisesi ve aracı olmadan gösterip göstermiyeceğini anlamak için yapılır.Gerçek hayatta kötü niyetli bir kişi elbette köpek eğitim araçlarını üzerinde taşımayacak ve içimizden biri gibi giyinecektir.Bunun için köpeğe mutlaka bu test yapılmalı ve eğitim esnasında da hazırlanmalıdır.

Köpek eğitmeni tarafından yedeklenir ve ağızlık takılır.Kötü adam saklandığı yerden çıkar ve eğitmenine ve köpeğe tehdit edici davranışlarına başlar,köpek kötü adamı yakalamak istediğinde serbest bırakılır.Köpek normal sivil giyimli kışkırtıcıya saldırmalı ve onu durdurmaya çalışmalıdır.Kötü adam burada köpeğin saldırı isteğini kırmadan yani çok sert olmadan köpek ile kısa süre savaşmalı ve kaçmaya çalışmalıdır bu kısa savaştan sonra kötü adam köpeğe teslim olmalı yere yatıp aynen sürü lideri karşısında boyun eğen bir köpeğin davranışını sergilemelidir bu arada eğitmen araya girerek köpeğin daha da ileri gitmesini önler.Bu test eğitim olarak tekrarlanmalı ve giderek kötü adam köpeği tehdit edici davranışlarının dozunu arttırmalıdır.

Bu testleri köpeğin daha önce görmediği aşina olmadığı başka bir çevrede tekrarlayınız ve daha önceki performansını değerlendiriniz.Genelde köpekler sahip oldukları bölgede kendilerini güvende hissedecekler ve daha rahat olacaklardır.Ancak diğer bir bölgede aynı davranışı sergilemeyebilir.Bunun içinde eğitim dönemleri anında köpek ile farklı bölgelerde çalışarak köpeğin kendine güvenini sağlanmalı ve başarı için her zaman maximum seviyede tutulmalıdır.



Köpeklere Zeka Testi

İnsanların, köpeklerindeki zeka belirtilerini merak ediyor olması son derece doğalbir yaklaşımdır. En sönük duran köpeğin bile, zaman zaman davranışlarında pırıltılar gözlemlenebilir. Zeka insanlarda olduğu gibi köpeklerde de çevresel faktörler ve eğitim yardımıyla belli ölçülerde şekillendirilebilir ve geliştirilebilir. The Intelligence of Dogs kitabının yazarı Stanley COREN’e göre köpeklerde tek tip zeka yoktur.

COREN zekayı üç şekilde açıklamıştır:

Adaptif Zeka (Adaptive Intelligence)

İçgüdüsel Zeka (Instinctive Intelligence)

Egitim, İtaat ve Çalışma Zekası (Training & Obedience Intelligence)


Stanley COREN, yazdığı kitaplarda zekanın çoğunlukla ırk karakteristiğine bağlı, ancak bireysel olarak köpeğin kendisiyle de ilgili olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Kitapları kendisi gibi köpekler üzerine çalışmalar yapan birçok bilim adamı tarafından, karşı tezler sunularak eleştirilmiş olsa da COREN, net olarak ölçülemeyen zekanın genelleme yapmakta yardımcı olduğunu ileri sürmekte ve bireylere göre büyük farklılıklar gösterebileceğini de kabul etmektedir.

Adaptive Intelligence, köpeğin, öğrenme ve problem çözme yeteneği ile birlikte kazanabileceği bilgi ve becerilere dayanan bir zeka tipidir. Her zeka tipinde olduğu gibi zeka, ırksal özelliklere bağlı olsa da, adaptif zeka çoğunlukla bireysel olarak köpeğin kendisiyle ilintilidir.

İkinci tip ise Instinctive Intelligence denen köpeğin genetik kodlarında var olan ve hiç yada, çok az eğitim gerektiren, doğuştan gelen davranış ve becerilere dayalı zeka tipidir.

Diğer bir zeka tipi ise, köpek ırklarında zeka sıralamasının yapılmasında yararlanılan ve, çoğunlukla ırk karakteristiği üzerine dayalı olan Eğitim, İtaat ve Çalışma zekasıdır.

Köpeğinizi bireysel olarak gözlemleyebileceğiniz adaptif zeka, iki ana bileşene sahiptir,

Birincisi köpeğin yeni ilişkileri öğrenme oranının gözlendiği Öğrenme Kabiliyeti, diğeri de şartlardan ve sonuçlardan edinilen kazanımları değerlendiren Gözlemsel Öğrenme’dir.

Bu temel bileşimlere ek olarak adaptif zekada, çevresel öğrenme, sosyal öğrenme, lisan idrakı ve görev öğrenimi de rol oynamaktadır. Bunların şekillenmesine yön verende köpeğin doğasında bulunan kısa dönem hafıza, uzun dönem hafıza ve problem çözme yeteneğidir.

İnsanlarda “zekanın aşk ve sevgi için bir gereklilik olmadığı”’ndan yola çıkarak, köpeğinizin adaptif zekasını ölçmenize yardım etmek ve hoş bir zaman geçirmeniz amacıyla hazırlamış olduğumuz bir test bulunmaktadır.

Şunu hiçbir zaman unutmayınız, köpeğiniz bir dahi olmayabilir, ama her canlı kendi ihtiyaçları için ondan beklenmeyecek kadar büyük yetenekler sergileyebilir.

Acaba siz buzdolabının kapısını açabilen, evdeki elektrikli aletleri kullanabilen hatta kredi kartınızla alışveriş yapıp ekonominizi çökertebilecek zekaya sahip bir köpek istiyor musunuz? Bir daha düşünün o zaman!

Test kuralları ve uygulamayı kolaylaştıracak öneriler:

1. En az 1 yaşında ve son 3 ayını sizinle geçirmiş, kendinize ait olan köpeği kullanın.

2. Bu testleri köpeğinize bir oyun modunda düzenleyin

3.Serinkanlı olun, sesinizi yükseltmek, aşırı heyecan veya bıkkınlık benzeri tepkiler vermeyin

4. Testleri sadece 1 veya 2 kere puanlama amacıyla uygulayın

5.Testler bağımsız olarak ve istenilen herhangi bir sıralamada yapılabilir. Testler çoğunlukla yiyecek üzerine dayandığından, testlerin ayrı ayrı zamanlarda yapılması köpeğin yiyecekten bıkmaması, motivasyonunu kaybetmemesi ve yorulmaması için daha doğru olur.

TEST 1

Bu test köpeğinizin problem çözme yeteneğiyle ilgilidir

Test için yapmanız gerekenler:

Boş bir karton veya teneke bir kutu

Köpeğinizin sevdiği bir ödül maması, peynir parçası veya benzeri bir yiyecek olabilir.

Süre ölçmek için bir kronometre veya saat

Uygulama:

1. Köpeğinizi oturtun, oturduğu yerde beklemiyorsa birisinin yardımıyla kayışından tutarak beklemesini sağlayın,

2. Ödül için hazırladığınız mamayı köpeğe gösterin ve koklamasını sağlayın.

3. Köpek mamayı algılayıp ona odaklandığında 2 metre kadar uzağında yere bırakın ve elinizdeki kutuyu üzerine kapatın.

4. Zamanı başlatın ve köpeği yiyeceği alması için motive etmeye çalışın.

Değerlendirme:

Köpek 5 saniye içerisinde kutuyu devirip altındaki mamaya ulaşıyorsa

5 puan

Köpek 5 ila 15 saniye içerisinde kutuyu devirip mamaya ulaşıyorsa

4 puan

15-30 saniye arası

3 puan

30-60 saniye arası

2 puan

Köpek 60 saniye süresince kutunun etrafından dolaşıp, koklayıp hala ödüle ulaşmamışsa

1 puan

TEST 2

Bu test köpeğinizin problem çözme yeteneğinin başka bir şekilde sınanmasıdır.

Test için yapmanız gerekenler:

Büyükçe bir havlu veya örtü

Süre ölçmek için kronometre veya saat

Uygulama:

1. Köpeğiniz uyanık ve aktif durumda olmalıdır.

2. Köpeğin havlu veya örtüyü koklamasını sağlayın

3. Hızlı fakat yumuşak bir şekilde köpeğin kafasını ve omuzlarını kapayacak şekilde havluyu üzerine bırakın ve hemen zamanı çalıştırın.

Değerlendirme:

Köpeğiniz 5 saniye veya daha kısa bir sürede havluyu üzerinden atıyorsa

5 puan

5 ila 15 saniye arası

4 puan

15 ila 30 saniye arası

3 puan

30 ila 60 saniye arası

2 puan

Köpeğiniz 60 saniye sonunda hala havluyu üzerinden atmamışsa

1 puan

TEST 3

Bu test köpeğinizin sosyal öğrenme yeteneği ile alakalıdır

Test için yapmanız gerekenler:

Gülümseme yeteneğinizi kullanın

Uygulama:

1. Köpeğinizin sizden 2 metre kadar uzakta oturduğu bir anı yakalayın

2. Köpeğe kesinlikle otur veya bekle komutu verilmemiş olmalıdır.

3. Köpeğinizin size baktığı bir anda, gözlerinizi gözlerine dikerek sizde ona bakın. İçinizden 3’e kadar sayıp, gülümseyin.

Değerlendirme:

Köpeğiniz kuyruğunu sallayarak hemen yanınıza geliyorsa

5 puan

Köpeğiniz kuyruğunu sallamadan, çok yavaş yada yolun yarısına kadar geliyorsa

4 puan

Köpeğiniz doğruluyor veya oturma pozisyonuna geçiyor ama size doğru gelmiyorsa

3 puan

Köpeğiniz sizden uzaklaşıyorsa

2 puan

Köpek hiç tepki vermiyorsa

1 puan

TEST 4

Bu test, biraz daha zorlaştırılmış problem çözme testidir. Köpeğin hareketli objeler üzerinde kullanacağı zeka ile alakalıdır.

Test için yapmanız gerekenler:

Bir küçük el havlusu veya örtü

Yeterli büyüklükte ve köpeğin sevdiği bir ödül maması veya bisküvisi.

Süre ölçmek için kronometre veya saat

Uygulama:

1. Köpeğinizi oturtun, kendisi oturmuyorsa başka bir kişinin yardımıyla tasmasından tutturarak oturmasını sağlayın.

2. Yiyeceği köpeğe gösterin ve koklamasını sağlayın

3. Köpeğiniz yiyeceğe ilgi gösterdiğinde, 2 metre kadar uzaklıkta bir mesafede yavaşça yere koyun ve köpeğin göreceği şekilde üzerini havlu ile örtün.

4. Zamanı başlatın ve köpeğinizi saklanan yiyeceği alması için motive edin.

Değerlendirme :

Eğer köpeğiniz havlu altına saklanmış yiyeceğe 15 saniye veya altında bir sürede ulaşıyorsa

5 puan

15 ila 30 saniye arasında ulaşıyorsa

4 puan

30-60 saniye arası

3 puan

Eğer köpeğiniz yiyeceği almak için çaba sarf ediyor ancak alamayıp vazgeçiyorsa

2 puan

Köpeğiniz 2 dakika içerisinde almak için dahi bir çaba sarf etmiyorsa

1 puan

TEST 5

Bu test köpeğinizin problem çözme ve manipülasyon yeteneği ile alakalıdır

Test için yapmanız gerekenler

Alçak, masa benzeri bir düzene ihtiyacınız olacaktır. Bunu, kitap ve benzeri çeşitli malzemeleri yükseklik sağlaması için, büyükçe bir tepsi ve benzeri bir malzemeyi de üzerini örtmek için kullanabilirsiniz.

Oluşturduğunuz masa şeklindeki düzenek köpeğinizin başının giremeyeceği kadar alçak, ancak patisinin gireceği kadar yüksek olmalıdır. 5-10 cm arası. Köpeğin kafa ve pati büyüklüğüne göre ayarlayın.

Ödül bisküvisi veya köpeğinizin sevdiği bir yiyecek.

Süre ölçmek için kronometre yada saat

Uygulama:

1. Yakın bir mesafeden köpeğinizin sizi seyrediyor olmasını sağlayın

2. Yiyeceği köpeğinize gösterin ve koklamasını sağlayın

3. Köpeğiniz yiyeceğe konsantre olduktan sonra, yiyeceği kurduğunuz düzeneğin altına ve uygun bir uzaklığa doğru iterek koyunuz. (Patisiyle kolayca değil ama biraz uğraşıp alabileceği kadar ortaya itin)

4. Zamanı çalıştırın ve köpeğinizi yiyeceği alması için motive edin.

Değerlendirme

Köpeğiniz yiyeceği 60 saniye veya daha az bir sürede bulunduğu yerden alabiliyorsa

5 puan

1 ila 3 dakika arasında

4 puan

Köpeğiniz burnuyla çaba gösterip, yada patisiyle uğraştığı halde 3 dakika sonunda hala yiyeceği alamadıysa

3 puan

Köpeğiniz patisini kullanmayıp, burnuyla 1-2 teşebbüste bulunup vazgeçtiyse

2 puan

Köpeğiniz 3 dakika sonunda hiçbir teşebbüste bulunmadıysa

1 puan

TEST 6

Bu test lisan algılaması ile alakalıdır

Test için yapmanız gerekenler

Çeşitli kelimeler ve köpeğin ismi

Köpeğinizin bir ismi olmalı (en azından bildiğini düşündünüz bir isim)

Uygulama

1. Köpeğiniz size 2 metre mesafede rahat bir şekilde duruyor olmalı.

2. Köpeğinize normal bir ses tonuyla “buzdolabı” diyerek seslenin

Değerlendirme

Köpek size doğru gelmek üzere bir tepki veriyorsa

3 puan

Köpek size doğru gelmiyorsa başka bir bilmediği yeni kelimeyle yeniden çağırın (masa, sandalye vb) bu durumda eğer köpek gelirse

2 puan

Köpek buna rağmen gelmiyorsa o taktirde adıyla çağırın, köpek yanınıza geliyorsa

5 puan

Köpek hala gelmiyorsa adıyla ikinci kez çağırın, ikincide geliyorsa

4 puan

Köpek ikinci kez adıyla çağırıldığı halde gelmediyse

1 puan

SONUÇLAR

5 puanın altı : Hayat devam ediyor!

5-15 puan : Köpeğiniz çok parlak değil belki ama mutlaka son derece şirin bir köpek!

15-25 puan : Evet zeki bir köpek ama Oxford adayı değil.

25 puanın üzeri : Köpeğiniz gerçek bir deha!

Kaynak:KÖPEKLER.eu