31 Mayıs 2008 Cumartesi

KÖPEK PSİKOLOJİSİ

Köpek Davranışları

KÖPEĞİNİZ NE DEMEK İSTİYOR?

Köpekler de insanlar gibi davranışlarıyla belirli şeyleri ifade etmek isterler. Bu davranışlardan bazılarını inceleyelim:



1. İstenmeyen maddelerin yenilmesi veya çiğnenip kemirilmesi

Yavru köpek için araştırma veya inceleme duygusunun yansıması olması bakımından normal kabul edilebilir. Çiğneme eylemi köpek için oldukça zevk vericidir. Diş çıkarma döneminde kaşıntı nedeniyle birçok köpeğin kaşıntıyı yenmek amacıyla bu tür davranışlar gösterdiği bilinmektedir. Köpek sert cisimleri kemirerek veya çiğneyerek kendi kendini bir nevi tedavi ederek diş taşlarını temizler. Köpeğin hayatı boyunca ağzında hep bir şeyler vardır. Bir şeyleri çiğner, kemirir. Ancak bu davranış köpeğiniz için zararlı olabilecek yabancı cisimleri kemirme veya çiğneme noktasına doğru kayıyorsa veya kemirme alışkanlık halini alıyorsa durum tehlike arz etmektedir. Köpeğin istemediğiniz şeyleri kemirmesini önlemenin tek yolu o cismi ondan uzak tutmaktır. Köpeğiniz istenilen cisimleri çiğniyorsa onu övmeli ve mükâfatlandırmalısınız. Ancak unutulmamalıdır ki, mükâfatlandırmanın en güzel yolu köpeğinize sevdiği yiyecekleri vermek değildir. Onu sevmenizi ve okşamanızı gıdaya tercih edeceğini unutmayın.


Çiğneme bazen bir hastalık durumunu ifade edebilir. Gevşeyen dişler, diş eti yangıları bunun nedeni olabilir. Köpeğin istenmeyen maddeleri yemesi veya yalaması bir eksikliğinin (vitamin-mineral-izelement) göstergesi olabilir.

2.Toprağı Kazma

Prof. Dr. Tamer Dodurka (İst. Üniv. Vet. Fak.) Köpek Psikolojisi adlı eserinde belirttiği üzere bu davranış köpeğe atalarından kalmıştır. Temelinde sığınak hazırlama içgüdüsü yatmaktadır. Öte yandan yiyeceğini saklama veya oyun oynama dürtüleri de bu davranışın temelinde rol oynamaktadır. Bu içgüdüsel davranışı evde halı üzerinde deneyen köpeklerde vardır. Gebe köpeklerinde yavrularının emniyetini sağlamak için çukur kazdıkları sık gözlenen bir davranış biçimidir. Tembellikten sıkılan bir köpekte bu davranışa eğilim artmıştır. Arttırılan idman ve gezintilerle rahatlıkla önüne geçilebilir.

3.Kuyruk Sallama

Kuyruk sallama bir iletişim biçimidir. Dostça veya düşmanca bir köpek kuyruk sallayabilir. Bu bir hayvana, bir böceğe veya bir insana karşıda olabilir. Ancak cansız nesnelere karşı bu davranış sergilenmez. Hafifçe sallanan kuyruk dostluk ifadesidir. Öte yandan telaşı da ifade edebilir. Ancak sert hareketlerle ve yukarıda tutularak sallanan kuyruk tehdit anlamına gelir. Kuyruğun kıstırılması korkunun bir ifadesidir. Bu şekilde hayvan genital organlarını koruma altına almaktadır.

4.Yalama

Yalanarak kendi tüy bakımını yapabilir. Yaraları yalayarak iyileşmeyi hızlandırabilir. Anneler yalayarak yavrularının tımarını yaparlar. Sürekli ve şiddetli yalama sık görülmeyen bir bozukluğun ifadesidir. Öte yandan köpekler güven duydukları insanların ellerini yalarlar. Bu hareket bir sevgi gösterisi olarak yorumlanabilir.

5.Yavru yeme

Yamyamlık karın doyurmak için yapılan bir davranış değildir. Annelik duyguları en az insanlar kadar gelişmiş köpeklerde (istisnalar unutulmamalıdır) bu davranış hayvanın içgüdüleri ile ilgilidir. Zayıf yavrular yenebilir. Bu sürünün kalitesinin devamını sağlar. Bakılabileceğinden çok yavru doğmuşsa fazla ve zayıf olan yavru yenebilir. İstenmeyen gebelikten doğmuş yavrular yenebilir.
6.Dışkı Yeme (Koprofaji)

Anne köpek hijyeni sağlamak açısından yavrulara ait dışkıları yer. Bu yararlı bir davranıştır. Ayrıca bundan kendiside faydalanmaktadır. Kapalı bir alanda tutulan ve bu ortama dışkılamak zorunda kalan köpeklerde koprofaji daha sık görülür. Dışkıdaki sindirilmemiş gıdalar köpekler için oldukça çekicidir. Dışkı yiyen bir köpek sahibince azarlanırsa bu davranışın ilgi çektiğini düşünerek bunu alışkanlık haline getirebilir. Yetersiz besleme durumları da koprofaji için predispozan bir nedendir. Besleme durumları düzeltilmelidir. Dışkının ortamdan uzaklaştırılması çoğu zaman olguyu önlemede yetersiz kalabilir. Dışkı üzerine hayvana itici gelecek kokulu maddeler dökülebilir (karabiber gibi).

7.İşeme

Evde yalnız kalınca işeyen köpek ezik köpektir. İşeyen köpeğe bağırılırsa ters etki yapar ve olay büyür. Yalnız kalan hayvanların daha çok sahibinin elbiselerine veya yatağına işemektedir. Çünkü buralar köpeğe yalnızlığını unutturan sahibinin kokusunu içermektedir.
8.Burun üstünün yalanması
Koku analizinde önemi olan bu bölgenin nemli kalması köpeğin daha iyi koku almasını sağlar. Vücut ısısı artan köpeğin burun üstü kuruduğu için iştahı olsa bile yemeği red edebilir.


9.Köpeğin karın üstü yatması

Soğuk zeminde uzun süreli yatma karın bölgesinde şekillenmiş bir ağrıyı, gastroenteritisi gösterebilir.


10.Kedi Kovalama

Bu köpek için bir oyundur. Ufak yapısı, hoplayıp zıplaması köpeği tahrik etmektedir. Komşunun kedisini kovalayabilen bir köpek evin kedisini kovalamayabilir ve hatta onunla beraber yatıp uyuyabilir.


11.Köpek Havlaması


Köpekler hırlayıp havlayarak kendilerinin anlatırlar. Farklı havlama tonları onun isteklerini açığa vurabilir. Havlaması öfke belirtisi değildir. Sahibini çağırmak, oyuna davet etmek içinde havlayacakları unutulmamalıdır. Köpek hoplayıp zıplıyor, başını kaldırıp size bakıyorsa bu oyuna davetin bir işaretidir.
Köpeğin sırt üstü yatıp sahibine karnını dönmesi, köpeğin sahibine teslimiyetinin bir işaretidir.
Köpeklerin istenmeyen davranışları sahipleri için büyük sorunlar doğurabilir. Önlenemeyen saldırganlık normal yaşantıda köpek sahibi için bir problemdir. Köpekler çevresine zarar verebilir. Bu tip köpeklerin koruyucu maske ile dolaştırılması, toplum içerisine çıkarılması hayvan sahibinin temel sorumluluğu olmalıdır. Öyle köpekler vardır ki hiçbir kötü belirti göstermezler, sempatik görünürler ve bu şekilde tek gayesi karşısındakini gafil avlamak olan hedefine ulaşmayı amaçlar.
Isırma iyi bir eğitimle önlenebilir. Kazara meydana gelen ısırmaların çoğu savunma amaçlıdır. Örneğin Veteriner Hekim aşı vururken onu ısırma eğilimine giren bir köpek. Tanınmayan köpeğe yanaşılmamalı, tedbirli olunmalıdır.
Evden kaçma, genellikle yavru köpeklerin nasılsa yakınlardayım, çabuk dönerim düşüncesiyle istemsiz olarak sergiledikleri bir davranıştır. Yetişkinler ise iyi eğitim almamış olmaları nedeniyle kaçma eğilimine girebilirler.
Fazla gürültü, evdeki birçok modern eşya (elektrik süpürgesi, TV v.b.) köpeğinizi gürültücü bir köpek haline dönüştürebilir. Aşırı havlayan bir köpeği bu huyundan vazgeçirmek için onu yalnız başına bir oda da bırakmak gerektiğini bildiren yayınlar vardır. Ancak gerçek çözüm daha yavruyken köpeğinizin korkuya aşırı tepki vermesini önlemek, fobi oluşmadan önünü kesmek her zaman daha iyi bir seçimdir.
Çiş yapma, köpekler kendi varlıklarını belirtmek ve alan sahipliğini kanıtlamak için seçtikleri belli bölgelere çişlerini yapabilmektedir. Bu huy eğitimle önlenebilir.

KÖPEĞİN VÜCUT DİLİNİ KEŞFEDİN

Konuşma her zaman yalnızca insanlara özgü bir özellik olarak görülmüştür. Descartes konuşma yeteneğini zekanın bir kanıtı olarak değerlendirirken, insan olmayan tüm canlıların zekasını inkar etmiştir.Yetmişli yıllarda Descartes'in bu görüşüne ağır bir darbe vuruldu.Beatrix ve Allen Gardner adlı psikologlar, şempanzeler sayesinde bilimsel bir başarı elde ettiler.Şempanzelere konuşmayı öğretebilmek için,pek çok deneyin yapılmış olduğunu biliyorlardı.Ancak bu deneylerin en başarılısı bile,şempanzelerin en fazla dört kelimeden oluşan son derece ilkel bir kelime haznesi elde etmelerini sağlayabilmişti.Ancak çoğu yüksek seviyeli hayvanlar hiç bir şekilde dillerini,dudaklarını,damaklarını ve ses tellerini kontrol edemezler ve böylece de Gardner çifti,hayvanların belki farklı bir şekilde konuşmayı öğrenebileceklerini düşündüler.Bunun üzerine şempanzelere sağır-dilsiz işaretlerini öğrettiler.Birinci şempanze 150 işareti öğrendi,basit cümleler kurabiliyor,gramer kurallarını uygulayabiliyor ve yeni düşünceleri bir araya getirebiliyordu.
Konuşma sadece sözcüklerle düşüncelerini ifade etmek değildir. Toplumun diğer bireyleri ile iletişim kurabilmektir. Bu yeteneğe de tüm yüksek seviyeli hayvanlar sahiptir.
Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren, çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir.Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak on iki aylık olunca söylemeye başlayacak,ama psikologlara göre,ağlama,mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır,çünkü sevinç,hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar.Seslerin dışında psikologlar mimikleri de konuşma unsurları olarak kabul ederler,örneğin ilginç bir şeyi eli ile göstermek,birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi. Çoçuk "bana elini ver" denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz.O halde köpeğin "elini ver" komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.

Şüphesiz ki doğada var olan her çeşit yaratık kendi aralarında iletişim kurmaktadırlar. Hayvanlar bu iletişim için vücut hareketleri ile ve aslında onlar için anlamlı fakat bir bakışta bizim için anlamsız gelen, ses, koku ve vücut hareketleri ile iletişim kurarlar.

Doğadaki hayvanlar arası iletişimi ortaya koymak için çok sayıda örnek vermek mümkündür. Karıncalar birbirinin anteni tabir ettiğimiz bölgeye dokunarak, arılar bir takım danslar yaparak iletişim kurarlar. Doğan her yavru annenin kokusunu ve sesini,annede kendi yavrusunun sesini ve kokusunu diğer yavrulardan ve sürü üyelerinden kolaylıkla ayırt edebilir.

Yine hayvanlar kendilerine özgü kamuflaj yetenekleri ile de iletişim kurmaktadırlar, daha doğrusu kendilerini korumaktadırlar. Bukalemunların bulunduğu ortama göre renklerini değiştirmeleri, kelebeğin üzerinde bulunan beneklerin avcıyı şaşırtması gibi.

İnsanlar ve köpekler birlikte uzun bir tarihçeyi paylaşmaktadır. Atalarımız onlarla birlikte avlandılar, onlarla birlikte oynadılar ve yüzyıllardır birlikte yaşamı paylaştılar.
Ancak köpek ve bizler iki farklı tür olarak dünyayı paylaşmaktayız ve ayrı dilleri konuşmaktayız. Köpekler her ne kadar bizim gibi harfler ve sözcükler ile konuşmasalar da onlarında size ve kendi arkadaşlarına anlatacakları vardır..Bu anlatımlar ise yukarıda saydığımız diğer hayvanlar arasında en geniş iletişimleri ve kuralları içermektedir. Köpekler aynen ataları kurtlar gibi iletişim kurarlar ve kendilerini ifade ederler. Siz farkında olmasanız bile köpeğiniz sizin vücut dilinizi anlamaktadır, köpeğinize karşı bulunmadığınız bir öfke veya sevgi esnasında köpeğinizin bu davranışınıza karşılık verdiğini görürsünüz. Örneğin çocuğunuza veya eşinize sarıldığınız anda köpeğiniz hemen yanınıza gelir, öfkelendiğinizde ise köpeğin ortada olmadığını görürsünüz. Ya da kötü niyetli bir kişinin size saldırısı anında köpeğinizin de sizinle birlikte savaştığını görürsünüz.


Uzmanlar, köpeklerin şu üç konuda kendilerini ifade ettiklerini söylüyorlar,

1. Duygusal durumları.
2. Toplumsal İlişkileri.
3. İstek ve Arzuları.

Şimdi köpeğin vücut dilini okuyarak aslında bize ne anlatmak istediklerini açıklayalım...

Oyun Oynamak İstiyorum:

Oyun oynamak isteyen köpek doğal olarak mutludur. Kendini rahat hisseder. Ağzı açıktır ve mutlu bir ifade ile gözlerinizin içine bakar,siz oyuna davet etmek için birkaç kez havlar.Bu arada kendini olabildiği kadar şirin gösterme uğraşı içindedir.Çevrenizde koşar veya daireler çizer,kulaklarını indirir ve kaldırır.Size yaklaşır gibi yapar ama birden yanınızdan kaçar, burada sizi oyuna davet etmek istediğini ve bir yöne doğru çekmek istediği apaçık ortadadır.Bu arada yine kendini şirin göstermek istediği ve mutlu olduğu için yerde sırt sütü yatar ve yuvarlanır,bunları yaparken bir gözü sizi izler.Oyun oynamak istediğini anlatmak için en çok kullandığı hareket ise,ön ellerini uzatarak göğsünü yere değdirmesi ve kuyruğunu heyecanlı bir şekilde sallayarak gözleriniz içine bakmasıdır.Bu an içinde köpek üzerinize atlayabilir ve sizi oturduğunuz veya yattığınız yerden kaldırmak için çaba gösterir.Bazen açık arazilerde köpek av takibi yapar gibi çimlerin üzerine yatar ve kafasını eğerek sizi izler.Bu anda sizden oyuna katılmak için hareket beklemektedir.Siz bu harekete aynen cevap verdiğinizde, yani vücudunuzu eğerek hatta çömelerek yavaş yavaş köpeğinize doğru yaklaştığınızda kendinizi hızlı bir koşuşturmacanın içinde bulabilirsiniz.
Eğer oyun oynamak istemiyorsanız ki bu köpeğin sevimli hareketleri karşısında çok güçtür. Köpeğiniz ile göz temasında kaçının ve köpeğinize arkanızı dönün yada başınızı çevirin. Ancak köpeğinizin kendine başka bir oyun aracı bulacağından emin olabilirsiniz.

Hoşgeldin:

Pek çok kişi akşam eve geldiğinde karşısında ilk gördüğü şey kendisine bol miktarda sevgisini sunmak için hazır bekleyen köpeğidir.Köpek sahibini gördüğü zaman heyecanlanmaktadır.Kuyruğunu normal pozisyonda hızlı olarak sallar,ağzı açıktır bu onun rahat olduğunu gösterir.Sahibinin üzerine atlamaya ve onu yalamaya çalışır.Kendisini bir tehdit olarak göstermez,hatta sahibinin kendisinden üstün olduğunu göstermek için yere sırt üstü veya yan yatarak af diler,bu arada tuvaletini kaçırabilir.Aslında şu an yaptığı hareketler bir içgüdüdür ve aynen kurt sürüsündeki yavruların hareketlerini uygulamaktadır.Kurt yavruları aç olarak inde beklerken aile bireyleri avlanmaya çıkarlar.Av sonrası ise yediklerini aç yavrularına kusarlar ve yavrular karınlarını doyurur.İşte eve geldiğimizde köpeğin bize aşırı sevgi göstermesi bu nedenledir.

Küçük bir çocuk ilk kez adı söylendiğinde dönüp baktığı andan itibaren, çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğu kabul edilir.Gerçi çocuk ilk sözcüklerini belki ancak on iki aylık olunca söylemeye başlayacak,ama psikologlara göre,ağlama,mırıldanma ve diğer sesler de bir iletişim aracıdır,çünkü sevinç,hoşnutsuzluk ve çocuğun bazı gereksinimleri aktarmaktadırlar.Seslerin dışında psikologlar mimikleri de konuşma unsurları olarak kabul ederler,örneğin ilginç bir şeyi eli ile göstermek,birisi giderken el sallamak veya kollarını kaldırarak kucağa alınmak istediğini göstermek gibi. Çoçuk "bana elini ver" denildiğinde doğru bir şekilde hareket ederse,çocuğun konuşma yeteneğine sahip olduğunu kabul ediyoruz.O halde köpeğin "elini ver" komutu üzerine patisini uzatması da aynı şekilde konuşma yeteneğidir.

Dikkatli ve Heyecanlıyım:

Dikkatli ve heyecan içinde olan köpek bir bakıma av köpeğinin ferma duruşunu yapar şekildedir. Kulaklarını tam olarak dik tutar ve sesin geldiği yöne çevirerek kaynağı bulmaya çalışır, kuyruğunu normal pozisyonun üzerine çıkartır ve minimum harekette tutar. Köpek hareketsizdir ve vücudunu öne doğru gerer. Ağzı açıktır. Eğer tam olarak anlayamadığı bir tanı var ise ağzını kapalı tutar.

Endişeliyim ve Biraz Korkuyorum:

Bu durumda ise köpek kuyruğunu bacakları arasına almıştır. Göz temasında kaçınır, başını başka bir yöne çevirir ve eğebilir. Kulaklarını dik tutmaya çalışır ama sanki askıda duruyor gibidirler.

Korkuyorum:

Korku içindeki köpek kulaklarını tamamen geriye yatırır, kuyruğunu bacakları arasına iyice sıkıştırır, titremeye başlar, ağzı sıkı şekilde kapalıdır. Bu arada tuvaletini kaçırabilir, anal bezlerinden koku salgılar ve kalçasını aşağı indirir.Acıklı şekilde inler.


Senden Üstünüm:

Kendini diğer bir üyeden üstün gören köpek kendine güven içinde diğer üyeye yaklaşır. Vücudunu olabildiği kadar yüksek tutar, kulakları ve kuyruğu diktir. Diğer üyeden geniş ve büyük görünmek için sırtındaki tüylerin bir kısmını dikleştirir. Bu esnada hırlar ve gerekli gördüğü yerde dişlerini gösterir. Diğer üyenin üzerine atlar hatta üzerine oturmaya çalışır. Kavgaya girebilir.
Senden Üstünüm ve Seni Tehdit Ediyorum, Saldırmaya Hazırım:

Bu durumdaki bir köpeğin yüz ifadesi korkunç bir hal almıştır. Köpek hırlar ve dişlerini gösterir. Baskın olduğunu ve korkmadığını anlatmak için kulaklarını ve kuyruğunu dik tutar. Yine sırtındaki tüylerini dikleştirir. Vücudu gergin ve her an atılmaya hazırdır.Korkunç şekilde hırlar.Bu davranışı gösteren köpek saldırı anında bütün gücünü kullanır ve geri çekilmez.Savaşını korkunç bir şekilde sürdürür,çünkü karşısındaki tehditten korkmamaktadır.
Biraz korku içindeyim Ama Seni Tehdit Ediyorum:

Bu durum içinde ise köpek yine dişlerini gösterir, hırlar, kuyruğunu yer ile paralel tutar, tüylerini dikleştirir. Ancak tehdit karşısında kendini üstün hissetmediği için kulaklarını yatırır.Köpek hem savaşmaya hem de kaçmaya hazırdır.Kendini çok zor durumda hissettiği zaman ısırır.Isırışları sadece ön köpek dişleri ile olur, seri olarak küçük ısırışlar yapar ve geri çekilir.bu durumdaki köpeğin saldırganlığı" korkak saldırganlık " olarak adlandırılır.

Hakimiyetini Kabul Ediyorum:

Kendisinden güçlü diğer bir üyenin emri altına giren köpek, bu üyenin karşısında sırt üstü yere yatar, kendini üyeye teslim eder, yerde yuvarlanır, diğer üyenin ağzını yalar ve saldırganlık göstermez. Bu anlarda kendini acındıracak şekilde inler.

Rahatım:

Kendini rahat hisseden köpeğin, kulakları dik, kuyruğu normal pozisyondadır ya da bel hizasında rahatça sallar, ağzı açıktır ve kendinden emin davranışlar sergiler.

Köpeğin El Vermesi:

Bazı köpeklerin eğitilmediği halde bile size elini vererek tokalaştığını görürsünüz. Köpeğin bu hareketi de içgüdüdür. Küçük yavrular anneden meme emerken sütün gelmesi için ön elleri ile meme çevresine baskı yaparlar ve böylece kolayca süt içerler. İşte köpeğin el vermesi de bu olayın devamıdır ve aslında sizden bu yöntemle bir şeyler istemektedir. Sevginizi eksik etmeyerek köpeği okşamanız iyi bir ödüldür. Ayrıca köpeğin otururken bir elini hafifçe kaldırması ise köpeğin stres içinde olduğunu ve biraz korktuğunu gösterir.

Köpeğin Uluması:

Ulumak sürünün toplanmasına ve birlikte yapılacak bir harekat için hazırlanmasına yarar. Kurtlar çoğunlukla akşamları ve sabahın erken saatlerinde, birlikte ava çıkmadan önce ulurlar. Köpek ise uluyarak sürüyü toplama isteğini çok az duyar çünkü yemeği her zaman kendisine sunulur.Ancak televizyon icat olmadan önce aile bireyleri akşamları biraraya gelip birlikte şarkı söylediklerinde bazı köpekler bu müzikal sesleri herhalde yanlış anlayıp ailelerin "toplanmak" için uluduğunu düşündü ve büyük bir heyecan ile av çağrısına katıldılar ve birlikte "uluma konseri" ne başladılar. Kurdun geriye attığı kafası ile birlikte uluduğu görülür. Belki de kurt bize o anki ruh durumunu hakkında bilgi veriyor ve kurt herhalde yabancı sürülere meydan okuyarak bulunduğu bölgenin sahibi olduğunu ve gerekirse savunulacağını bildiriyor. Köpeğin uluması ise daha çok yalnız kalması ile ilgilidir.Bu ayrılık uluması kurtların sürü uluması ile aynı anlamı taşır.Yani şunu demekteler "Biz buradayız...Sen neredesin? Buraya gel" Değişik bir durumda çiftleşmek isteyen erkek köpeğin durumudur. Çiftleşme dönemindeki dişinin kokusunu alan ancak ona ulaşamayan erkek köpeklerinde uludukları görülmüştür.

Köpeğin Havlaması:

Köpek seslerinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli boyut vardır. İlk başta sesin yüksekliği gelir.Köpek havladığında,derin bir ses çoğunlukla öfke ve olası saldırganlığın işaretidir,ama ince tiz bir ses korku ve acıyı dile getirir,daha az tiz olduklarında zevk ve oyunculuğu gösterir.İnsanların dilinde de aynı farklılıklar gözlemlenir.Bir insan öfkeli olduğunda sesi genellikle kalınlaşır,korktuğunda tiz olur.Bizim de sesimiz,örneğin küçük çocuklar veya bebeklerle konuştuğumuzda yumuşar ve oyunculuk ifade eder.Kelimeler tıpatıp aynı olsa dahi,bir kişinin biriyle mi,yoksa bir bebekle mi konuştuğunu anlamak mümkündür.Farklılıklar yalnızca ses düzeyinde ve ses tonunda kendini gösteriyor.
Köpek seslerindeki ikincil boyut, sesin sıklığı ve tekrarlanma hızıdır. Hızlı ve sık sık tekrarlanan sesler, belirli bir heyecan ve aciliyete işaret ediyor. Az tekrarlanan veya hiç tekrarlanmayan sesler, düşük bir heyecan düzeyi ve geçici bir ruh halini gösterir.Seslerin süresi de önemlidir.Kısa süreli keskin,yüksek sesler korku veya acıyı gösterirken aynı sesler uzun süreli olduğunda sevinç ve oyunculuğa işaret ederler.Genel olarak,uzun süreyle devam eden sesler,az sonra yapılacak bir davranışı haber verirler.Örneğin uzun süreli,derin hırlamanın az sonraki bir saldırıyı haber vermesi gibi.

Orta düzeyde yinelenen hızlı havlama:

Burada köpek size sezinlediği olası bir kötü durumu, ya da bahçenize giren yabancı bir kişiyi anlatmaya çalışmaktadır. Durmayacak biçimde hızlı havlama ile doğal yaşamda yaptığı gibi yani liderini ve sürü üyelerini toplamak istiyor. Tabii burada köpeğin lideri siz ve üyeler ise aile bireyleriniz oluyor. Birkaç kere tekrarlanan ve duraklayarak devam eden havlama. Şu an köpeğiniz, tam olarak tanımlayamadığı bir durumdan bahsetmekte. Köpek şüpheleniyor ve yine size haber vererek "Gelseniz iyi olur" diyor bu arada karşı tarafa da "Ben buradayım" diyerek orada bulunduğunu belirtiyor. Köpek, tehlikeyi sezinlediğinde ise havlama şeklini yukarıdaki gibi değiştirir.

Uzun süren duraklı havlamalar: Köpeğiniz sizi şikayet ediyor. Sanırım yalnız kalmış ve kendisine arkadaş arıyor.

Kısa birkaç kez havlama. İşte köpeğinizin size "Hoşgeldin" dediği an.

Bir seferlik kısa havlama. Yaptığınız bir şeyden sıkılmış ve size "Artık yeter" diyor.

Uzun, kısa, tiz havlamalar. Ne yaptınız köpeğinizin canı acıyor. Hemen onu sevin ve yatışmasını sağlayın.

Mırıldanarak Havlama. "Hadi oyuna başlayalım".

Ses düzeyi giderek yükselen havlama. Oyun esnasında arkadaşına oyuna devam etmesini söylemektedir. Başlangıçta sessiz havlayan köpek, davetine cevap almaz ise sesini yükseltir.

Köpeğin Hırlaması. Derin Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş, Kulaklar dik,Kuyruk yukarıda) Köpek bu anda savaşmaya hazırdır.Öfkeli olduğunu belirtiyor ve her an saldırabileceğini ifade ediyor.

Orta Düzeyde Hırlama ve Havlama.(Dişler gösterilmiş, Kulaklar yatık, Kuyruk bacaklar arasında.) Endişeli ve korkuyor. Yine de kendisini savunacak.Kendisinden daha az emin.

Orta düzey Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.) Köpek bu anda hoşlanmadığını belirtiyor ve uyarıyor. Kendisine yapılan eylem devam eder ise uyarı için ısıracak ancak savaşmayacak.

Yüksek Sesle Hırlama.(Dişler gösterilmemiş.) Oyun esnasında yavruların birbirlerine hırlaması. Oyundan zevk alıyorlar.

Kaynak:köpek alemi

1 yorum: