AŞISI BULUNMAYAN ÖNEMLİ KÖPEK HASTALIKLARI
1- Herpesvirüs :
Bu viral enfeksiyon özellikle yavru köpekler için öldürücü bir hastalıktır.Süt emme çağındaki yavru köpeklerde hafif derecede solunum yolu enfeksiyonuna neden olur.Kalıcı enfeksiyonlar olgun dişilerde meydana gelebilir.Herpesvirüsler sinir hücrelerine yerleşerek bağışıklık sisteminden korunabilme yeteneğindedirler.Brusellosizin aksine,herpesvirüsle enfekte olan gebeler doğum yaparlar.Ancak maternal antikor geçişini sağlayamazlar.Bu annelerden doğan yavrular herpesvirüslere karşı duyarlıdırlar
2- Bruselloz:
Bu bakteriyel hastalığın ne aşısı, ne de tedavisi vardır.Hasta köpekler devamlı taşıyıcı durumundadırlar.Spontan yavru atmalar Brusellosizin ilk göstergesidir. Bulaşma oral ve mukoz membranlar yoluyla olmaktadır.Erkek köpekler enfeksiyonu çiftleşme yoluyla, enfekte dişi köpeklerden alırlar.
Ayrıca hasta dişilerin vulvalarının yalanması ve idrarlarının alınması yolu ile de bulaşmalar olmaktadır.Dişiler de yine çiftleşme ve hastalığın etkeni olan bakterilerin ağız yolu ile alınması neticesinde hastalığa yakalanırlar.Bu nedenle dişi köpekler üreme öncesinde brusellosiz yönünden kontrol edilmelidir.
KÖPEKLERİN KANLI İSHALİ (PARVOVİRÜS ENFEKSİYONU)
Etkeni parvoviridae familyasından lipoprotein yapıda DNA taşıyan bir virüstür. Feline Panleukopeni ( Kedi gençlik hastalığı veya kanlı ishali) ilave mink enteritis virüsü ile antijenik olarak ilişkilidir.
Etken, gayta ile etrafa yayılır. Virüs ilk olarak tonsillere, daha sonra da lenf yumrularına yerleşir. Daha sonra hedef organ olan ince barsakların kript hücrelerine yerleşir. Daha sonra virüs, kemik iliğinde ,kalp ve endotelyal hücrelerde replike olabilir.
Belirtileri nelerdir? : Hastalığın klinik belirtileri ,hayvanın yaşına, ırkına,türüne,çevre koşullarına göre, değişiklik gösterir. Rottweiler ve Doberman gibi bazı ırklar, hastalığa daha duyarlıdır. Bazen Hastalık hiçbir klinik belirti göstermeden ,taşıyıcı olarak seyredebilir.
İlk klinik semptomlar; kusma ve ishaldir. 4-8 haftalık yavru köpeklerde,akut miyokarditis ( kalp),2-12 aylık genç yavrularda hemorajik gastritis ( kanlı ishal), erişkinlerde de genellikle hafif enteritisle seyreder.
İshalin rengi, içerdiği kan miktarına göre sarıdan yeşile doğru döner ve kötü kokuludur. Hasta köpeklerde halsizlik ve ağızdan salya akışı gözlenir. Hastalık ilerledikçe ,anoreksi(iştahsızlık) gelişir. Ateş sekunder enfeksiyonlara ve hayvanın yaşına bağlı olarak değişmektedir. Yaşlı köpeklerde normal veya düşük, yavru köpeklerde ise 41 dereceye kadar çıkabilir. Kusmayı izleyen ilk 24 içinde şekillenen dehidrasyon ( sıvı kaybı) ,yavru hayvanların ölümüne sebeb olur. Hastalarda ishale bağlı olarak metabolik asidosis gelişir. Lökosit sayısı 2000’den aşağı düşmüştür.(Lökopeni)
Enfeksiyon, çoğunlukla fibrinli,kataral ve hemorajik(kanamalı) enteritis tablosu ile karakterizedir.
Az oranda etkilenmiş köpekler,sağıtımsız 1-2 gün içinde iyileşirken, orta derecede etkilenmiş olanlarda semptomatik ve destekleyici sağaltım ile 3-5 günlük bir sürede iyileşirler.
Fakat, projektil kusma ve ciddi bir hemorajik ishalin varolması prognozun iyi olmadığına işarettir. Yine 8 haftalıktan küçük yavrularda miyokarditis ve ani kalp yetmezliği görülür. Ve Buna ilaveten Solunum güçlüğüne bağlı olarak ölümle sonuçlanır.
Hastalıktan korunmada, Yavru köpeklerin hastalardan ayrılması ve dışkıladıkları yerden uzak tutulması gerekmektedir. Barınaklarda dezenfeksiyonda sodyum hypoklorit ( çamaşır suyu) solüsyonlarının kullanımı yarar sağlar.. Enfeksiyona karşı geliştirilmiş aşılar büyük önem kazanmıştır. Yavrulara anneden aldıkları maternal antikorlar nedeni ile,6-18 hafta’ya kadar, yapılan aşılar bağışıklık sağlamayacağından, ve yavruların pratik olarak,maternal antikorlarının ne zaman bitmiş olabileceği bilinemeyeceğinden, 6.9.12.15. ve 18. haftalarında ve bunu takiben yıllık olarak aşılanmalıdır. CPV enfeksiyonundan iyileşen hayvanlar hayat boyu bağışık kalırlar.
Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder