Eğitmene İhtiyaç
Ülkemizde köpek besleme alışkanlığı son 5-6 senedir gelişmeye başladı. Yani bu konuda bayağı acemiyiz. Bugün hala köpeğin eğitim ihtiyacı olduğunu, her köpeğin yaşı, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun mutlak eğitilmesi gerekip gerekmediğini tartışıyoruz. Şöyle bir örnek vermek istiyorum; çok zeki bir insanın eğitim almadan gerçek zekasını kullanabilmesi mümkün mü, değil; ama orta kapasitede bir insan bile iyi bir eğitimden sonra seçilmiş kişi gibi diğer insanları yönetebiliyor. Bu kural köpekler içinde geçerlidir.
Özgürlük
Eğitim öncelikle köpeğe özgürlük kazandırır. Eğitimciler tarafından bebeklikten itibaren sahibi eşliğinde eğitilen köpekler sahipleri ile beraber tatile çıkabilir, uzun yolculuklar ya da yürüyüşler yapabilir, kafelere ya da misafirliğe gidebilir, eve misafir ya da tamirci geldiğinde odaya kapatılmaz, sahibine hiçbir yerde sorun çıkartmadığından, nerede nasıl davranması gerektiğini bildiği için her zaman yanımızda eskortumuz olabilecektir. Çocuğumuz ile gidebildiğimiz her yere köpeğimizi de götürebiliriz. Köpeği alırken istediğimiz şey bu değil miydi?
Bağlar
Eğitim köpek ile aramızdaki bağı kuvvetlendirir. Eğitimli köpek öncelikli olarak sahibini sonra da çevresinde olup bitenleri doğru anlar. Sahibi ile uyumlu bir çift oluşturur. Birbiri ile uyumlu, iyi anlaşabilen bir çift arasında sorun çıkar mı? hayır.
Hayat devam ediyor; bahçenin, çocukların, arabanın vs. bakımı, okunması, imzalanması gereken evraklar, üst üste toplantılar, okul, ev ödevi, dershane, arkadaşlar, sinema, tatil, alışveriş, eğlence, misafirler, temizlik, bulaşık, çamaşır, ütü, seyahat, hastalık, taşınma, vs., vs.... Bunlar hayatımızın içinde olan, çoğu zaman olmazsa olmazlarımız değil mi? Bu işleri yaparken köpeğimizin ayakbağı olmasını ister miyiz? Öyleyse köpek eğitiminin gerekliliğini tartışmak yersiz, ama faydalarını anlatmaya devam edelim.
Uzun yaşam
Eğitimin en önemli faydalarından biri de köpeğimize sağlıklı, uzun yaşam sağlaması. Yerden yememe eğitimini almamış bir köpek günün birinde bir parça zehiri gözümüzün önünde azına alabilir, üstelik "bırak" komutu da öğretilmemişse biz elimizi ağzına sokana kadar onu yutabilir. Devamında gerekli önlemler alınmadığı, veterinere yetiştirilmediği taktirde köpeğimiz gözümüzün önünde can verir.
"Yanımda yürü", "takip" komutunu bilmeyen bir köpek devamlı sahibini çekiştirecektir. Bazen çevremizde görürüz önde köpek, tasmanın gerisinde koşar adım sahip. Kimin kimi gezdirdiği tartışılır Kol kaslarınızın gelişmesini istemiyorsanız böyle bir köpeği gezdirmek istemezsiniz. Böyle bir köpeğe daha yavaş yürüsün diye dikenli tasma takmaya kalkarlar. Bir süre sonra hayvanın boğazında sorun yaşanması kaçınılmaz olur. Köpek sizden önde yürüyor, bir köşeyi döneceksiniz, aksi gibi karşı taraftan da başka bir köpek, kedi ya da köpekden korkan bir çocuk geliyor, köşe başındaki karşılaşma muhtemelen pek hoş olmaz ya da köpeğin topaç gibi çevrenizde döndüğünü düşünün ki bu eğitimsiz köpeklerin genelinde vardır; sahibinin düşmesine hatta yaralanmasına sebep olur.
Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen hala her gördüğü kediyi kovalayan bir köpek düşünelim aniden ileri atılan bu köpek yine aynı şekilde sahibinin düşmesine neden olabildiği gibi ansızın yola atladığı taktirde araba altında kalabilir, bir trafik kazasına neden olabilir.
Köpek üste atlamaya bayılır, çünkü sahipleri buna teşvik ederler. Birkaç ay önce Levent'te bir golden yanından geçen hamile bir bayanın üzerine atladı. Bu olayın ne kadar korkunç sonuçlara yol açabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Köpeğimize otomobil eğitimi vermediğimiz taktirde araçta nerede oturması gerektiğini bilmeyecek, seyahat esnasında şoförün dikkatini dağıtabileceği gibi bir anda şoförün kucağına çıkarak kazalara yol açabilir.
Özellikle yavruluk döneminde yapılması şart olan "puppy" yani "yavru eğitimi" ise bizde hiç yaygın değildir. Yavru eğitimindeki amaç; köpeğin ilerleyen zamanlarda kazanması muhtemel kötü alışkanlıkların önüne geçmek, hep daha iyi şeyler yapmaya teşvik etmektir. Yavru eğitiminde itaat eğitimi gibi görsel beceriler pek yoktur. Yani otur ya da yat gibi komutlardan ziyade bahçeye zarar vermeme, tuvalet alışkanlığı, yerden yemek yememe, oyun kuralları, yemek, uyku, oyun, tuvalet saatleri, yalnız kalabilme alışkanlığı gibi ömrünün sonuna kadar gerekli olan bir takım alışkanlıklar kazandırılır. Burası çok önemli; bir şeyler öğretilmeye değil, bu alışkanlıkları kazandırmaya çalışmalıyız. Mesela çiçeklere zarar vermeme öğretilmez, çiçeklere zarar vermeme alışkanlığı kazandırılır ya da tuvalet alışkanlığı kazandırılır. Köpek şartlı refleks ya da alışkanlıklarında ötürü hep aynı bölgeye tuvaletini yapar. Daha önce bahsettiğimiz yavru kafesinde kalması öğretilmez; kafes sevdirilerek onun içinde kalması alışkanlığı kazandırılır. Bu sayede yavru köpek bunları mecburiyetten ötürü yapmak zorunda kalmayarak, severek ve isteyerek alışkanlıkları doğrultusunda doğru işler yapar.
Bir düşünsenize çevremizdeki köpeklerin büyük çoğunluğu eğitimli olsalar şehir yaşamında köpekler için olan birçok yasak ortadan kalkacaktır. Biraz da köpek eğitimindeki ana unsur olan köpek eğitmeni konusunu ele alalım. Öncelikle köpeğin eğitimi ile ilgili olarak sadece ve sadece köpek eğitmeni ile görüşülmeli, onun fikirleri doğrultusunda hareket edilmelidir. Çünkü yurdum insanı her şeyi bildiğini zanneder. Bana göre ister veteriner hekim olsun, ister birçok köpek beslemiş biri olsun bu kişilerin eğitim konusunda köpek sahiplerini yönlendirmeye hakkı yoktur. Herkes kendi işini bilmeli, kendi işi üzerine uzmanlaşmalı. Ülkemizde köpek eğitmenlerini toplayan bir çatı olmadığı için iyi eğitimci bulmanın en iyi yolu iyi referans almaktır. Daha önce köpeğini eğittirmiş kişilerle görüşüp iyi referans aldığınız bir eğitimci ile köpeğinizin yavruluk döneminden itibaren beraber çalışırsanız aslında ne kadar çok şeyi yanlış yaptığınızı ya da yanlış bildiğinizi farkedeceksiniz. Eğitimcinin görevi sadece köpeği eğitmek değil, köpek sahibini de bilinçlendirmektir.
Unutmayın bazen bilmeden köpeğinize öğrettiğiniz kimi yanlışları düzeltmek ilerleyen zamanlarda mümkün olmayabilir. Bu yüzden yaşı, ırkı, cinsiyeti, boyu, postu ne olursa olsun her köpeğin mutlak eğitime ihtiyacı vardır. Köpeğinizi eğitimini eksiksiz yaptırdığınızda hiçbir zaman köpek aldığınız için pişmanlık duymayacaksınız.
MAKALE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder