İstanbul'da köpek eğitim ve bakım merkezi bilgi sitesi. Yavru köpek tuvalet eğitimi,Temel, ileri itaat egitimi,K9 egitimi ,güvenlik ve asistan köpekler,aktör köpekler,köpek sağlığı,köpek psikolojisi,köpek davranışları,köpek ırkları ,köpek video ve resimleri,makaleler, köpek pansiyon ve eğitimi fiyatları.Köpek üretimi, satışı. Köpek cinsleri-türleri: Alman çoban köpeği, Golden Retriver, Labrador, Rottweiler, Beagle vb., av köpekleri ve fiyatları hakkında bilgiler.
25 Mart 2009 Çarşamba
BEST DOG dan KÖPEK MANZARALARI:)
24 Mart 2009 Salı
KÖPEK ALIRKEN
Sevgili veterinerim Lale ENGECİ nin gruba yanıtıdır.
(Lale hem gölgenin veterineridir.gölgeyi hayatıma katandır.
hem de limonun yaşaması için günlerce başında emek verendir.
hersey için teşekkür ederim lale,iyi ki varsın ....)
"Köpek alırken;
Tecrübesiz yani ilk kez köpek alacak olan kişiler mümkün olan en küçük yavruyu almak ister, yani 30- 60 günlük arası. ancak Tecrübeli köpek sahipleri 90 günlükten küçük yavruyu tercih etmez. hatta 5-6 aylık olması bile avantaj sayılır.
minimum 45 gün anneden süt almasını isteriz, ki bunun 60 güne kadar uzanması tercih sebebidir. sadece bu da değil. bu süreci kardeşleriyle geçirmesi de köpeğin sosyalleşmesi, ve daha iyi ilişki kurmasını sağlar.
60 günün altındaki yavru köpekler hastalıklara daha dayanıksızdır. ne kadar büyük olursa o kadar dirençlidir. aşı programları ise 2 aydan itibaren başlar. ve iki aşı arası en az 10 gündür. dolayısıyla 90 günlük bir köpeğin "aşıları tamamlanmıştır" ibaresi gerçek olamaz, ya da aşılamaları doğru periyotta yapılmamıştır ki bu da aşının tutmamasına sebep olur. yani hiç aşı yapılmamış köpekten farkı olmaz.
Yerli doğum olan yavruları tercih edin, bunun için çiftlikler daha doğru adreslerdir. yavru köpekler genellikle petshoplarda enfekte olurlar, aynı kafese, doğru dezenfeksiyonları yapılmadan, pek çok yavrunun girip çıkması yüzünden.
köpek için en ideal eğitim zamanı 6 ay ve üstüdür. o yüzden mümkün olan en küçük yavruyu almak yerine en büyük yavruyu almayı tercih edin.
aşıları tamam sözüne güvenmeyin, karnesini isteyin, aşıları yapan hekimin imzasını ve kaşesini, hangi aşıların yapıldığını, aşı etiketindeki aşının son kullanım tarihine dikkat edin, karneyi bir hekime gösterin.
Veteriner Hekim
Lale Engeci"
(Lale hem gölgenin veterineridir.gölgeyi hayatıma katandır.
hem de limonun yaşaması için günlerce başında emek verendir.
hersey için teşekkür ederim lale,iyi ki varsın ....)
"Köpek alırken;
Tecrübesiz yani ilk kez köpek alacak olan kişiler mümkün olan en küçük yavruyu almak ister, yani 30- 60 günlük arası. ancak Tecrübeli köpek sahipleri 90 günlükten küçük yavruyu tercih etmez. hatta 5-6 aylık olması bile avantaj sayılır.
minimum 45 gün anneden süt almasını isteriz, ki bunun 60 güne kadar uzanması tercih sebebidir. sadece bu da değil. bu süreci kardeşleriyle geçirmesi de köpeğin sosyalleşmesi, ve daha iyi ilişki kurmasını sağlar.
60 günün altındaki yavru köpekler hastalıklara daha dayanıksızdır. ne kadar büyük olursa o kadar dirençlidir. aşı programları ise 2 aydan itibaren başlar. ve iki aşı arası en az 10 gündür. dolayısıyla 90 günlük bir köpeğin "aşıları tamamlanmıştır" ibaresi gerçek olamaz, ya da aşılamaları doğru periyotta yapılmamıştır ki bu da aşının tutmamasına sebep olur. yani hiç aşı yapılmamış köpekten farkı olmaz.
Yerli doğum olan yavruları tercih edin, bunun için çiftlikler daha doğru adreslerdir. yavru köpekler genellikle petshoplarda enfekte olurlar, aynı kafese, doğru dezenfeksiyonları yapılmadan, pek çok yavrunun girip çıkması yüzünden.
köpek için en ideal eğitim zamanı 6 ay ve üstüdür. o yüzden mümkün olan en küçük yavruyu almak yerine en büyük yavruyu almayı tercih edin.
aşıları tamam sözüne güvenmeyin, karnesini isteyin, aşıları yapan hekimin imzasını ve kaşesini, hangi aşıların yapıldığını, aşı etiketindeki aşının son kullanım tarihine dikkat edin, karneyi bir hekime gösterin.
Veteriner Hekim
Lale Engeci"
KÖPEK "RICO"
Best dog club grubuna gelen bir iletiyi paylaşmak istiyorum.
"merhabalar arkadaşlar,
bir hayvanı sevmenin koşulu olmadığını düşünen biriyim. bugün hayatımın en büyük sınavını verdiğimde anladım. golden köpeğimi bugün parvo virüsü (kanlı ishal) sebebiyle kaybettim. daha öncede köpek bakımını üstlenmiştim ama hepsi eğitimli büyük köpeklerdi. ilk defa yavru bir köpeğin sevincini yaşamak istemiştim. bu nedenle (hayatımda belkide yaptığım en büyük hata)gidip bir petshoptan golden satın aldım. bana köpeğin aşılarının tam olduğunu ve 3 aylık olduğunu söylemişlerdi ayrıca secereliydi. Ricoyu elime aldığımda 3 aylık olmadığı belliydi. aşılarını sorduğumda ise yapılması gereken aşıların tam olduğu cevabını almıştım. yani karnesi bile yoktu. daha önce yavru köpek beslemediğim için biraz tedirgindim ama o an Riconun sevimliliği herşeyi unutmama neden oldu. Ricoyu aldım ve çıktım. ismini bir hafta öncesinden koymuştum bile. köpeği aldığım günün ertesi günü veteriner tarafından hastalığının teşhisi konuldu ve zorlu bir tedavi sürecine girmiş bulunduk. Rico hiçbirşey yemiyordu.. su dahi içmiyordu. şırıngayla beslemeye başladım onu. 3. gün ishali artmaya başladı aynı zamada kusuyordu. bir hafta boyunca klinikte kaldı sabah akşam serum takıldı. gözümün önünde eriyordu. bunu yaşamak çok büyük bir acı. hergün uykusuz sonucu bekler bişekilde iyileşmesi için dua ediyordum.bu arada Riconun 45 günlük olduğunu öğrenmiştim anne sütünü çok iyi alamadığı için bütün hastalıklara meyili açıktı. aşıları yapılmamıştı. bu konuda da mağdurdum. petshop'u aradığımda bana olumlu yaklaşmadılar bile. birkez daha anlamıştım ki onlar işi sadece ticari olarak görüyorlardı. ailem daha fazla üzülmemi istemedikleri için ricoyu pet shopa geri götürmeye karar verdiler. evvelki gün köpeğimi klinikten alıp pet shopa geri götürdük.. bize bir sürü teminatta bulundular iyileştireceklerine dair. onu orda bırakmak hiç istemedim. gönlüm el vermeden bıraktım.. bugünde telefonda ölüm haberi geldi. sanki nefesim kesildi birden. soluklarım hızlandı.. kendime geldiğimde kolumda bir serum vardı. haberi alınca bayılmışım.. şimdi ben ne yapmalıyım söyler misiniz? neye yanmalıyım =) yaşadığım vicdan azabıda dahil olmak üzere böyle bir konuda ne yapabilirim? lütfen bana yardımcı olun. bu pet shoplar hepsi böyle mi? bunlara kim dur diyecek? bir can bu kadar mı değersiz Lütfen bana yardımm edinn!.. şimdiden teşkkür ederim
Burçin.."
"merhabalar arkadaşlar,
bir hayvanı sevmenin koşulu olmadığını düşünen biriyim. bugün hayatımın en büyük sınavını verdiğimde anladım. golden köpeğimi bugün parvo virüsü (kanlı ishal) sebebiyle kaybettim. daha öncede köpek bakımını üstlenmiştim ama hepsi eğitimli büyük köpeklerdi. ilk defa yavru bir köpeğin sevincini yaşamak istemiştim. bu nedenle (hayatımda belkide yaptığım en büyük hata)gidip bir petshoptan golden satın aldım. bana köpeğin aşılarının tam olduğunu ve 3 aylık olduğunu söylemişlerdi ayrıca secereliydi. Ricoyu elime aldığımda 3 aylık olmadığı belliydi. aşılarını sorduğumda ise yapılması gereken aşıların tam olduğu cevabını almıştım. yani karnesi bile yoktu. daha önce yavru köpek beslemediğim için biraz tedirgindim ama o an Riconun sevimliliği herşeyi unutmama neden oldu. Ricoyu aldım ve çıktım. ismini bir hafta öncesinden koymuştum bile. köpeği aldığım günün ertesi günü veteriner tarafından hastalığının teşhisi konuldu ve zorlu bir tedavi sürecine girmiş bulunduk. Rico hiçbirşey yemiyordu.. su dahi içmiyordu. şırıngayla beslemeye başladım onu. 3. gün ishali artmaya başladı aynı zamada kusuyordu. bir hafta boyunca klinikte kaldı sabah akşam serum takıldı. gözümün önünde eriyordu. bunu yaşamak çok büyük bir acı. hergün uykusuz sonucu bekler bişekilde iyileşmesi için dua ediyordum.bu arada Riconun 45 günlük olduğunu öğrenmiştim anne sütünü çok iyi alamadığı için bütün hastalıklara meyili açıktı. aşıları yapılmamıştı. bu konuda da mağdurdum. petshop'u aradığımda bana olumlu yaklaşmadılar bile. birkez daha anlamıştım ki onlar işi sadece ticari olarak görüyorlardı. ailem daha fazla üzülmemi istemedikleri için ricoyu pet shopa geri götürmeye karar verdiler. evvelki gün köpeğimi klinikten alıp pet shopa geri götürdük.. bize bir sürü teminatta bulundular iyileştireceklerine dair. onu orda bırakmak hiç istemedim. gönlüm el vermeden bıraktım.. bugünde telefonda ölüm haberi geldi. sanki nefesim kesildi birden. soluklarım hızlandı.. kendime geldiğimde kolumda bir serum vardı. haberi alınca bayılmışım.. şimdi ben ne yapmalıyım söyler misiniz? neye yanmalıyım =) yaşadığım vicdan azabıda dahil olmak üzere böyle bir konuda ne yapabilirim? lütfen bana yardımcı olun. bu pet shoplar hepsi böyle mi? bunlara kim dur diyecek? bir can bu kadar mı değersiz Lütfen bana yardımm edinn!.. şimdiden teşkkür ederim
Burçin.."
23 Mart 2009 Pazartesi
KÖPEK " DAISY VE HECTOR'un BEBEKLERİ"
Sevgili AYSEGÜL Hanımı geçen akşam istemeden çok üzdük.
Ayşegül hanım limonun annesi daisy nin sahibi.
7 kardeşi ile limonu elinde doğurtan,besleyen bir bebekmişcesine geceleri sesleri ile uyanıp avucunda kucağında susuturan ve gönülden seven bir köpek dostu.
limonu kaybettiğimizi bu siteden öğrendi ne yazıkki...
bugünde bilmeden rüya hanımla güzel bir sohbetin, pollynin konuğu oldular.
rüya hanım ve sevgili hazal limonun sonraki sahipleriydi.birbirleriyle tanışmamışlardı.aynı üzüntüyü yaşayıp aynı sevinci paylaşarak tanıştılar.
köpeklerin ,insanları birbirlerini tanımadan yaklaştıran,birleştiren,gönülden gönüle bir bağ kuran yanları var.
köpekler bizim sesimiz duygumuz,sevincimiz ve hüznümüzle insanlığımızın saklı yanlarını serbest bırakanlar oluyorlar.
aysegül hanım sizi tanımak ve sizle üzüntüyü bile paylaşmak benim için bir onurdur.
emeğinize yüreğinize sağlık.
KÖPEK EĞİTİMİ " sevgili POLKA "
22 Mart 2009 Pazar
KÖPEK EĞİTİMİ " CARLOS VE BEBEKLER "
17 Mart 2009 Salı
11 Mart 2009 Çarşamba
3 Mart 2009 Salı
LİMONUN ANISINA
Sevgili LİMONun Gölgemin yanına gitmesine engel olamadık.veterinerimiz lale ve senemin 3 gün elinden geleni yaptığı,ama genede kurtarmayı başaramadığı sevgili limon.
kelimeler bazen insan acısını ve özlemini dile getirecek güçte olamıyor.hele ki,insanın mücadelesinde yenilip,ne yaparsa yapsın başaramadığı şeyler,boğazımda düğüm düğüm.
her kayıp aynı yenilgiyi,telaşı umudun bitişini yaşatır mı?yaşatıyor.
sondan önceki günlerde limona dair ne varsa,yaşamının kısacık anlarına dair,hepsi gölgemde bütünleşti.
kurtaramadık seni limon,şimdi sende rüzgarın oğlu oldun.aynı bulutlarda gölgeme eşlik eden neşeni,gülümsemeni kaybetme...gölgeme selam söyle..
onu çok sevdiğimi,çok özlediğimi söyle.
dokunduğum her köpekte,gölgemin kokusunu,bakışını,nazikliğini,tutkusunu yaşadığımı söyle...orda yalnız değilsin.
ama burda biz yalnızız.
gölgem...
limonumu koru,o küçük..hatalar yapar,ona öğret...büyümeyeceği bir diyarda kollarından ayırma.
sana burdan,çiftliğimizden,diğer arkadaşlarından,simbadan ve benden ve yüreğimizden sana dair her özlemi yolladım.gözyaşlarıma aldanma ,kapkara gözlerini bana dikerek ayıplayarak bakma..başaramıyorum.sensizliğe alışamıyorum.
onun küçüklüğüne aldanma...
limon çok başkadır.
sevginin boyutları sonsuzdur,o sonsuzluk içinde size bahar çiçekleri yolluyoruz.
hep bizimlesiniz.
ama biz sizsiz kaldık...