19 Haziran 2008 Perşembe

KÖPEK EĞİTİMİ

Öncelikle, köpeklerimizin yapmasını veya yapmamasını istediğimiz her şeyin onlara yabancı ve doğal yaratılışlarına ters olduğunun farkına varmalıyız.

Köpeğin doğal karşılama davranışını düşünün, zıplama ve yalama. Bir köpek için bu tamamen normaldir ve insanlarca onay almanın içten bir isteği olarak değerlendirilmelidir.

”Kusura bakma ufaklık ama biz insanların istediği bu değil. Biz insanlar senin kibarca oturmanı ve sevilmeyi beklemeni istiyoruz”. (Köpekler için korkutucu bir dominasyon şovu, buna katlanmaları için onları şartlandırdık)

Hayatınızda hiçbir köpeğin diğer bir köpeğe gidip oturarak birbirlerini karşıladıklarını gördünüz mü? Ya da bir köpeğin diğerinin onunla oynaması için oturmakta ısrar ettiğini?

Şimdi bunu insanlara özgü bir biçime çevirelim. Kendinizi birine gülümseyerek kibarca elinizi uzatıp karşıladığınızı ve onların size bağırıp sizi ittirdiklerini hayal edin!

Bir çok kültürde yeni tanışmış dahi olsanız karşılaştığınız insanı yanağından öpmeniz görgü kuralları olarak kabul edilir. Şimdi size bir Yunanlı ile evlendiğimde bu geleneğe nasıl alıştığımı anlatıyım. Bu benim eşimin ailesini ziyaret ettiğimde ikincil güdüm oldu. Peki nasıl? Bunu doğru dürüst yapmadığımda beni yakalayıp onları öpmem için zorladılar mı ya da bluzumun kolundan tutup beni sarstılar mı? Tabi ki hayır. Bu geleneğe ayak uydurmamın bana sonunda ödül olarak döneceğini öğrendim. Kendimi onlara ait hissettim ve gülümsemelerle ve kibar kelimelerle ödüllendirildim.

Şimdi, köpeğe verilecek olan ödül tabi ki güzel sözler ve gülümsemelerden daha değerli olmalıdır. Yoksa, neden kendi doğal davranışlarının aksi olan insanların istedikleri davranışları sergilesinler ki?

Peki köpek için değerli olan nedir? Köpekler konuşabilseydi herhalde ilk cevapları yemek olurdu. Daha sonra oyuncaklar, diğer köpeklere erişim, iyi bir çekiştirme oyunu ya da yakalamaca oyunu şansı. İnsanların onları sözsel olarak pohpohlaması listenin en sonlarında yer alırdı ve bu pohpohlama, eğer değerli bir ödülle birlikte gelmiyorsa köpek için hiçbir anlam ifade etmez.

Yıllar boyunca bir çok öğrencim köpeğin yemekle ya da oyuncakla ödüllendirilmesine “komutu BENİM için yapmasını istiyorum ödül için değil” diyerek karşı çıkmıştır. Geçmişte köpeklerinden istedikleri şeyin tamamen mantıksız olduğunu açıklarken oldukça kibar davranıyordum. Asıl söylemek istediğim şuydu ki “köpekleriniz tasmaya asılmayı bıraktığında onlara “cici köpek” demek çok mu matah bir şey sizce, siz kendinizi ne sanıyorsunuz?” Köpeğin sizi çekmekten ve canı neyi isterse onu koklamaktan aldığı haz bunun yanında onun için çok çok daha değerlidir.

Bu durumda, eğer ödülleri kullanmıyorsanız, köpeğinizin istediğinizi yapması için ceza veya rahatsızlık yaratma yöntemlerini kullanıyorsunuzdur. Ama köpeğinizi bunu hala “sizin için” değil cezalandırmasından doğacağı rahatsızlığı yaşamamak için yapıyordur.

Bu “BENİM” için teorisi çok anlamsız!

Tüm hayvanlar kendi işlerine geleni yaparlar. Başarıyı getireni seçerler.
Bu boz ayıların nehrin sığ sularında somon yakalamasının nedenidir. Sinekkuşlarının belirli renkler tarafından cezbedilmesidir. Belirli bir davranış biçimini yerine getirdiklerinde, durmadan ödüllendirildiklerini öğrenmişlerdir!

Her ne kadar zamanın belirli bölümünde ödüllendirilseler de, istediklerini elde edebilmek için aynı davranışları tekrarlamak en iyi seçenektir. Hiç garajınızda kapalı kalmış bir sinekkuşu gördünüz mü? Bu genelde olur. Garaj kapınızın girişindeki kırmızı düğmenin ödül olduğuna doğal olarak şartlanmışlardır.

Alaska’ daki tüm somonlar birden yok olsalar, boz ayılar bu davranışın daha fazla emek sarf etmeye değmeyeceğini fark edecekler ve bu davranışı bırakacaklardır. Aynı şey köpeklerimizi yapmalarını istediğimiz davranışlar karşısında “artık eğitildiler o yüzden ödüle gerek yok” diye düşünerek ödüllendirmeyi bıraktığımızda da başımıza gelir.

İşyeriniz size para vermeyi kesse ne olurdu? Her şeyden önce o işi uzun zamandır yaptığınız için artık alışkanlık haline gelmiştir. Daha fazla para ödenmeye ihtiyacınız yoktur. Ne kadar kalır, devam ederdiniz? Ya size zaman zaman ödeme yapsalardı ya da sadece çok çalıştığınızda daha fazla maaş verselerdi? Bunların hepsi sizin işiniz hakkında ne hissettiğinizi tamamen değiştirirdi, değil mi? İşe gitmek yapmak istedikleriniz arasında ilk sırada mı? Eğer değerlerin yer değiştirmesi söz konusu değilse neden herkes bir iş istesin ki?

Eğer bir şeyleri ödüllendirmeyi kesersek, köpek onun için bir anlam ifade etmediğini düşünecek, bu nedenle neden hala bu davranışı sunmaya devam etsin? Bu onun daha fazla işine gelmiyor- nehirde somon bitti.

”Eğitim”de köpeklerimizi inandırmalıyız. Tabi ki her zaman gözlerinin önünde bir yem ya da ödül olmayacaktır ama köpeklerimizi aslında ödülün geleceğine ve bunu yapmasına değeceğine inandırmak gerekmektedir. Bence bunda ceplerin rolü büyüktür. Başarılı itaat tepkileri için benim köpeklerim ve eğittiğim köpekler, sihirli bir şekilde yokta oyuncak ya da mama var ettiğime inanmalıdırlar.

Bu sihirli sanatı nasıl başarıyoruz ve köpeğin bunu rüşvetle karıştırmamasını sağlıyoruz? Başlangıçta, her başarılı hareket onlara ödül olarak dönüyor. Sonra her GERÇEKTEN başarılı davranış ödüllendiriliyor. (Hareketi tam da bizim istediğimiz şekilde olacak tarzda biçimlendiriyoruz) Köpek her defasında başarılı olmaya başlasa da, bir şekilde onu bu başarı için, bir kumarbazın makinelere para üstüne para atıp en sonunda parasını alacağını bildiği gibi, rast gele bir ödülün geleceğini bildiği için ödüllendirmemiz gerekmektedir. Şunu unutmamalıyız ki köpeklerden yapmalarını istediğimiz şeyler onların davranışlarına dair ilk seçimleri değildir.

Yemlemek de öğrenime yardımcı araçtır, ve köpek işaretin ne olduğunu anlar anlamaz bu basamak geçilmelidir. Ondan sonra iş arkanızdan ya da diğer elinizden ödül çıkartma becerinize kalmıştır. Bundan sonra ceplerinizden ya da ağzınızdan çıkacak görülmemiş malzemelerle köpeğinizi şaşırtın. Evet bazen, gördüğünüzü iyi eğitmenlerin ağızlarından yemek tükürmesinin iyi bir nedeni vardır. Bu da köpeğin, istediğinizi yaparsa onun için iyi bir şeylerin geleceğini ama nereden geleceğini asla bilememesinin bir yoludur!

Mama/ oyuncak dışarıda ve belirgin ise Yemdir. Bu genellikle eğitimin ilk basamaklarında kullanılır. Mama buruna yaklaştırılır, havaya kaldırılır, köpek oturur. Evreka, yemli oturma!!! Sol elinizde taşıdığınız ısıma çubuğu ya da topla (ya da her neyse, görünebilir olması yeterli) yürüyüşe başlama. Köpek bunu görebilmektedir. Bu nedenle yemdir. Sizin haftalık/ iki haftada bir/ aylık maaşlarınız yemdir… önünüzde sallanmaktadır ve eninde sonunda onu alacağınızı bilirsiniz.

Mama/ Oyuncak, davranış bittikten sonra ortaya çıkartılıyorsa ödüldür. Eğer köpeğin haberi olmadan, köpeği dışarı çıkartmadan önce, ağzıma mama alırsam ve sonra köpek oturur oturmaz ortaya çıkartırsam bu ödüldür. Ya da t-shirtümün veya pantolonumun içine sakladığım bir oyuncağı aniden çıkartırsam bu ödüldür. Bu sadece performans bittikten sonra verilmektedir. İşte beklenmedik bir ikramiye ödüldür.

%100 ödüle dayalı davranışın çökmesi çabuk olur. Her defasında nehirde somon bulan ayının iki gün bulamaması sonucunda ayı orayı terk eder. Sürekli ödüllendirilen davranışlar çabuk dağılır.

Rastgele ödüle dayalı davranış oldukça güçlüdür ve kolay kolay dağılmaz. Kumarhanelerdeki tek kollu makineleri rastgele ödüllerdir ve bazı kimselerde bağımlılık yaptığı bilinmektedir. Her ne kadar davranış rastgele ve seyrek ödüllendirilse de oldukça çekicidir.

Karşınızda iki makine var ikisi de para kabul ediyor. Bir tanesi her para verdiğinizde size bir şey veriyor. Diğeri size bazen bir şey veriyor ama her zaman değil, ama verdiği zaman da verdiği şey çok hoş. Eğer kola makinesi para attığınız halde kolanızı vermiyorsa bir daha denemezsiniz, üzerine bozuk olduğuna dair bir yazı asarsınız. Ödüldeki bir başarısızlıkla davranış gider. Eğer tek kollu makine size ödül vermezse… tekrar denersiniz çünkü belki bir dahaki sefere verecektir ve verdiği zaman da…değeri yüksektir.

İşte bu yüzden…

Köpekleri eğitirken sürekli yemden/ ödülden rastgele ödüle çabuk geçmeniz gerekmektedir. Bana eğitmenlerin söylediği “köpek %75inde doğru yapıyorsa” değiştirirsiniz.

Bunun yarışmalardaki örnekleri:

Yürüyüşte köpeğinizin, size olan dikkati, performansın yarısında düşüyor. Görünürde mama/ ödül geleceği yok, köpek der ki “unut bunu”. Eğitmen bu köpeğin eğitiminde çuvallamıştır çünkü köpek performansın bir yerinde her zaman ödüllendirilmeye alışmıştır.

Agility ‘de (Çeviklik), eğitimde kontak noktalarında sürekli ödüllendiren bir eğitmen (handler aslında) 3 günlük yarışmada köpeğin kapıdan uçarak çıkıp her şeyi yerine getirmesini bekler (özellikle bir sonraki günden önce akşam üstleri engellerde çalışamayanlar). Köpek sınavlarda engelin altında durduğunda ödülün gelmeyeceğini ve zıplamanın eğlenceli olduğunu ve tünelin onu çağırdığını (!) öğrenir ve tüyer…

Eğer yürüyüşte köpekte rastgele ödüle geçilseydi, ödül performanstan sonra, daha fazla olarak gelseydi, bu davranışı ringde de sürdürecekti. Köpeğe bunun bazen 3 adım bazen 2 dakika sonra geleceğini öğretin.

Eğer agility yapan köpeğin engelleri aşması rastgele ödüllendirilseydi, köpek asla ödülün gelip gelemeyeceğini bilemeyecekti ve “bu yarışmalarda hiç de ödül olmuyor” un farkına varamayacaktı. Çünkü eğitim süresince de o engel için belki ödül olmayan günler olmuştu… Arada gözle görülür bir fark yok…

YEMleme, köpeğe ne yapmasını istediğimizi gösterirken başlangıçta kullandığımız şeydir. Köpeğin burnunun üzerinde tutulan lezzetli bir yemek parçası köpeğin olması istenen noktaya doğru hareket ettirilir. Burnu ve vücudu kokuyu takip edecektir. Köpeğinizin sol yanınıza gelip yürüyüş pozisyonunu almasını istiyorsanız, onu olduğu yerden büyük bir kavisle “yemleyerek” kafasının sizin solunuzda olmasını (“Yerine”) sağlayabilirsiniz. Birkaç düzine bu şekilde yapılan tekrardan sonra, kapalı olan elinizin içinde yemeği saklayıp aynı prosedürü izleyin. Sonuçta doğal olarak o elinizde yemek olmayacak ve köpek hala elinizi ya da parmaklarınızı izleyecek. İşte şimdi siz kocaman bir ÖDÜL mesela tavuklu ödül maması gibi bir şeyi çıkartıp "yerine" geldikten sonra verebilirsiniz. Bu noktadan itibaren köpeği sadece yürüme pozisyonunu aldığında rastgele ödüllendirmelisiniz. Ödülün tahmin edilememesi, davranışı canlı tutar.
Yem kullanmanın ana fikri, ondan olabileceğince çabuk kurtulmak ve davranışı pekiştirmek için rastgele ödüller kullanmaktır.


kaynak:rottweiler.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder