Köpekler ataları olan kurtlarla çok sayıda ortak davranış modelini paylaşırlar. Bizler, bilinçli olarak bu davranış modellerinden bazılarını baskılayıp, bazılarını da destekleyerek dostlarımızı sahip olmalarını istediğimiz özelliklere göre şekillendiririz. Av köpekleri, insanlarla uyum içinde arkadaşça bir birliktelik kurmak üzere yetiştirilirken, asayiş köpeklerinden şüpheli ve saldırgan olmaları beklenir. İçgüdüsel olarak köpekte var olan davranış modellerinin bazıları verilen eğitim ile desteklenirken, bazılarını da baskılamak mümkündür.
Köpeklerin Evcilleştirilme Süreci
Canis Lupus Familiaris'in (evcil köpek) atası kurttur. Her ne kadar bazı davranış modelleri nedeniyle altın renkli çakalın (canis aureus) da evcil köpeğin atası olabileceği ileri sürülmekteyse de, kurt ve çakallar doğada melezlenemediklerinden tek başına çakalın evcil köpeğin atası olması mümkün görülmemektedir.
Günümüzde çok farklı amaçlar için insanlarla birlikte çalışan ve onlara yardımcı olan köpeklerin bu görevlerini yerine getirirken; önemli bazı yeteneklerini ortaya koydukları şüphe götürmez bir gerçektir. Bizler onları belli görevleri gerçekleştirmek üzere seçici olarak yetiştirmekteyiz. Çoğu zaman hangi türün hangi görev için uygun olduğunu önceden tahmin etmek de mümkündür.
Esas soru ne kadar süre önce ve neden köpeklerin iş ortaklarımız olduğudur.
Bu sorunun cevabını bulmak için antropolojinin verilerinden faydalanılmaktadır. Köpek türlerinin geçmişi hakkında bir şeyler öğrenmek aslında geçmişte yaşamış insanlar hakkında öğrenmek istediklerimizi araştırırken kullandığımız yöntemlerin aynısını kullanmayı gerektirir. Bu çerçevede köpeklerin atalarının nerelerde yaşadıkları, nasıl göründükleri ve ne gibi bir değişim geçirdikleri büyük önem kazanır. Arkeolojik çalışmaların ne şekilde yorumlandığına çarpıcı bir örnek bir Roma şehri olan Pompeii'de bulunan ve bir çocuğu korumaya çalışacak şekilde onun üzerine yatmış bir köpeğin kalıntılarıdır. Sadece bu kalıntı bile 1900 yıl önce köpeklerin koruma içgüdüleri ile tanışılmış olduğunu göstermektedir. Diğer arkeolojik kazılar köpekler ile insanların birlikteliklerinin en azından 14000 yıl önceye dayandığını kanıtlamaktadır. Birçok uzman köpeklerin ilk evcilleştirilen hayvanlar oldukları konusunda hem fikirdir. Çoğunlukla da 14000-15000 yıllık bir evcilleştirme geçmişi üzerinde fikir birliğine varıldığı söylenebilir. Fiziksel fosil incelemeleri sonucunda da ilk evcil köpeklerin bugünkü kadar çeşitli olmadıkları düşünülmektedir. 6500 yıl öncesine dayanan kazılardan elde edilen sonuçlara göre beş temel tür olduğu bilinmektedir. Eski Roma üzerine yapılan tarihsel çalışmalar, mitoloji ve efsanelerden elde edilen bilgilere göre de Romalıların köpekleri korumaya yönelik ve askeri amaçlarla kullandıklarını gösterir bazı veriler bulunmaktadır.
Osmanlı Devletine ait resmi kayıtlarda da köpeklerin kullanımına ve hatta eğitimine ilişkin belgelere rastlanılmaktadır. Bu dönemde toplulukların kontrol altına alınmasında, görev köpeklerinin kullanıldığı bilinmektedir, ancak modern anlamda köpeklerin güvenlik hizmetle-rinde kullanımının ve günümüz şartlarındaki görev anlayışının 2. Dünya Savaşı ve devamında ortaya çıktığı, ülkemizde ise bu faaliyetlerin, 80’li yıllarla ivme kazandığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Orhan Yılmaz'ın, "Kangal Köpeği" adlı kitabında; "Köpek evcilleştirilen ilk hayvan olarak ele alınır. İ.Ö. 3000 ya da 2000 yıllarından kalma Eski Mısır resimlerinde zarif av köpekleri (Saluki-iran Tazısı), güçlü çoban köpekleri (Mastiff) ve hatta küçük ev köpekleri görülmektedir. Ayrıca eski Mısır'ın kutsal köpek mezarlarında, tazı ve bazı melez küçük köpek ırklarının iskeletleri bulunmuştur.
Köpeklerin insana yakın maymun türleri ile kıyaslandıklarında, insanların iletişimsel sinyallerini algılama açısından, daha ileri bir düzeyde olduklarını gösteren bazı bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar yiyeceklerin saklandıkları yerin insanlar tarafından iletişimsel bazı işaretler (gözle işaret etme, yemek kabı üzerine belirleyici bazı işaretlerin konması vb) ile gösterildiğinde köpekler tarafından maymun türlerine kıyasla daha doğru ve hızlı bir şekilde bulunabildiğini göstermektedir. Köpeklerin atası olarak kabul edilen ve küçüklüklerinden itibaren insanlar tarafından beslenen kurtlar üzerinde yapılan çalışmalarda böylesi bir başarı elde edilmemiştir. Oysa insanla sınırlı ilişki ile büyütülen birkaç haftalık evcil köpek yavruları bile iletişimsel mesajları yorumlamada kurtlar ve şempanzelere göre daha başarılı olmuştur. Bu bulgular ışığında evcilleştirme süreci boyunca köpeklerin belli sosyal ve zihinsel yetenekler yönünden seçilerek avantaj kazandıkları ve bu şekilde de insanlarla diğer hayvanların kuramadığı özel bir iletişim kurabilir hale geldikleri söylenebilir. Bir diğer değişle "evcilleştirme süreci köpeği insanlaştırmıştır". Bunun sebebi de gayet açık; insanoğlu yalnızca kendi davranışlarını kavrayan, saldırgan olmayan ve sadık türleri seçmiştir.
Neden Köpekler?
Köpekler, eğitilebilirlikleri, oyunculukları, bağlılıkları ve akıl almaz koku alma yetenekleri sebebiyle birçok önemli görevde insanlarla birlikte çalışmak üzere tercih edilmektedir. İnsanlardan defalarca güçlü olan koku alma duyuları görevlerini gerçekleştirirken kullandıkları en önemli avantajlarıdır.
Canlıların koku alma özelliklerini belirleyen iki temel faktörden birincisi sahip oldukları koku alma hücrelerinin, ikincisi ise bu koku alma hücrelerinin etrafında ki sillerin sayısıdır. insanların her bir koku alma hücresinde 6-8 sil bulunurken, bu sayı köpeklerde 100-150 civarındadır. Bunun yanında insanda 5 milyon koku alma hücresi bulunurken, köpekte farklı ırklarda değişiklikler görülmekle birlikte 150-250 milyon civarında koku alma hücresi bulunmaktadır. Tüm bu özelliklerin yanında bir de köpeklerin ağız içinde, üst damaklarında vomeronasal organ ya da "Jacobson organı" da denilen farklı bir yapı yer alır. Köpeklerin çiftleşme dönemleri ile ilgili önemli bir fonksiyonu olduğu düşünülen bu organın köpeklerin koku alma duyusunu güçlendirecek bir etkisi olduğu da düşünülmektedir.
Koku alma özellikleri açısından, köpekleri üstün kılan esas özellik koku almadaki hassasiyetlerinden çok, kokular arasında ayrım yapabilme yetenekleridir. "Koku ayrımı" yeni bir kavram değildir. Bu konudaki yazılı ilk doküman M.Ö. 272-300'lü yıllara dayanmaktadır. Bu dokümana göre, "O dönemde bir köle bilinmeyen sebeple ıssız bir yolda iki adam tarafından öldürülür. Adamın köpeği olay anında yanındadır ve tek tanıktır. Köpek sahibinin cesedinin yanından ayrılmaz. Günler sonra bölgeden geçen kral, ceset ve yanındaki köpeği görür ve adamlarına cesedi gömüp, köpeğini de yanına getirmelerini söyler. Geçen uzun süre sonunda yeni sahibine alışan köpek bir gün askerleri denetlemeye kralla birlikte gider ve kışlada sebepsizce iki askere saldırır. Köpeğin elinden zorla kurtarılan iki adam korkuyla suçlarını itiraf eder".
Eğitime Alınacak Köpeklerde Aranılacak Olan Özellikler
Yavru köpek, kaldığı barınağından, dışarıya çıkartıldığında, 5 ile 7 haftalıktır. Bu insanlarla ve diğer köpeklerle ilk karşılaşmasıdır. Sonraki yaşamında karşılaşabileceği her türlü çevre koşullarına önceden hazır hale getirilmesi ve sosyalleştirilmesi, köpeklerin eğitilmesinin en önemli aşamalarından biridir. Sosyalleştirme dönemi özellikle 7-14. haftalar arasında son derece önemlidir. Burada bahsedilen aslında yavru köpeklerin, farklı ortamlara (taşıtlar, binaların iç bölümleri ve açık alanlar) alıştırılması ve bu farklı ortamlarda aynı ortak davranışları sergileyerek, korkmadan ve herhangi bir şekilde strese girmeden, rahat hareket edebilmelerinin sağlanmasıdır. Sosyalleşme sürecinde yavru bazı özellikleri açısından da dikkatle gözlenir. Kendine güven, kontrol edilebilirlik, farklı sesler ve kişilerle karşılaşmada panik yaşamama, agresiflik, konsantrasyon yeteneği ve fiziksel sağlık koşulları eğitim öncesi yavruda temelden olması beklenen özellikler arasındadır. Bunun yanı sıra bir yavru köpeğin yetişkin görev köpeği olabilmesi için doğumunu takip eden; 7., 8., 12., haftalarda, ve 4., 7., 9., 12. aylarda yapılan seçim testlerinin tamamından başarı ile geçmesi gerekmektedir.
Görev köpeklerinin önemli bir bölümünü oluşturan arama köpekleri sosyalizasyon ve sağlık açısından olduğu kadar, herhangi bir oyun materyali olarak kullanılan oyuncaklar (tenis topu, lastik boru, plastik boru v.s.) ile oynama istekleri açısından da test edilirler. Yurtdışında köpek eğitmenlerine sorulan sorular ile gerçekleştirilen bir anket çalışmasında "Arama Köpek”lerinde bulunması gereken ideal ve temel özelliklerin neler olabileceği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma sonucunda ortaya çıkarılan en önemli on özellik aşağıda sıralanmıştır.
-Koku alma duyusundaki gelişmişlik
-Görülmeyen bir nesneyi bulmak için duyulan içgüdüsel istek
-Sıhhat
-Sadece koku alma duyusunu kullanarak bir objeyi arama eğilimi
-Dayanıklılık Ödüllendirilme yolu ile öğrenme yeteneği
-Odaklanma (dış etkenlerden etkilenmeme)
-Çeviklik
-Tutarlılık
-Bir şeyin peşine düşme, takip motivasyonu
Bu özellikleri açısından değerlendirilerek eğitim için seçilen yavrular, hayatlarının bundan sonraki dönemlerinde gerçekleştirecekleri birbirinden önemli görevleri yerine getirmek üzere eğitim alarak, branşları doğrultusunda bir takım yetenekler kazanır.
Kaynak : Paralel Dergisi Temmuz-Ağustos 2007
Yazar : Bio. Yeşim Doğan Alakoç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder