22 Mayıs 2008 Perşembe

KÖPEK BAKIMI "BESLENME BİÇİMLERİ 'ne ilişkin farklı görüşler"

Beslenme biçimlerinden BARF

1-BARF NEDİR?
BARF, Biologically Appropriate Row Food (Biyolojik olarak uygun çiğ besin) nin kısa adıdır.Aynı zamanda Bones And Raw Food (kemik ve çiğ besin) in kısaltılmışıdır.Yaşayan her canlının biyolojik olarak uygun bir beslenme düzenine ihtiyacı vardır.Düşünecek olursanız,yeryüzündeki hiç bir hayvan pişmiş besinler yemek üzere evrimleşmemiştir.Bu yüzünden çiğ besin diyeti hayvanlarımız için en uygun biyolojik diyettir.
Yaşayan her organizma doğru çalışabilmek için uygun besinleri almalıdır.Organizmanın doğasına aykırı beslenme,doğru çalışmasını engelleyecektir.Paketlenmiş kuru yada ıslak mamaların hemen hepsi,koruyucu maddeler,katkı maddeleri ve renkledirici maddelerle hazırlanır ve bir takım ısı işlemlerinden geçirilir.Doğal yapıları ve tazelikleri bozulmuş bu mamalar hayvanınız için uygun biyolojik diyet olmaktan çok uzaktırlar.
Biyolojik olarak uygun olan BARF diyetinin,vahşi doğada yaşamayan ve avlanmayan hayvanlar için nasıl uygun olabileceği tartışma konusu yaratmıştır.BARF dieti evlerimizde,bahçelerimizde bizlerle yaşayan ve doğal olarak hiç avlanmamış hayvanlarımızın,elbette kendi başlarına bıraklıp avlanarak beslenmelerini öğütlemez.Bunun yerine,hayvanlarımız için en doğal beslenme şeklini kendimiz yaratabiliriz.Yani hayvanlarımızın atalarının beslenme şekli olan çiğ besin alımını taklit edebiliriz.Bunun en iyi örneği onlarca yıldır Amerika ve Avrupa'nın modern hayvanat bahçelerinde sergilenen uygulamadır.Bu hayvanat bahçelerinde yaşayan ve vahşi doğada hiç bulunmamış hayvanlar biyolojilerine uygun çiğ besinlerle beslenmektedirler ve bu yöntem bütün saygın zoolojistler tarafından kabul görmüş ve uygulanmıştır.Bu sayede hayvanların sağlıkları,psikolojileri maksimum düzeyde tutulmuştur.Bu tez sadece hayvanat bahçelerinde yaşayan vahşi hayvanlar için değil evlerimizde bizlerle yaşayan kedi ve köpekler için de geçerlidir.Hayvanat bahçelerinde yaşayan pek çok evcil kedi köpek ve kuş türleri aynı çiğ diyetle beslenirler.
BARF dieti,çiğ et,kemik,çeşitli sakatat,çeşitli yağlar,kas dokusu ve sebzenin uygun miktarlarda karışımından ibarettir.Pişmiş yiyecek yemek üzere evrimleşmemiş hayvanlarımızı,aslına en uygun şekilde beslemenin tek yolu budur.
BARF dietinde kullanılan yiyecekler dünyanın pek çok yerinde derin dondurma yöntemiyle hazır olarak satılmaktadır.Biraz uğraşmayı göze alarak aynı diyeti evde hazırlamakta mümkündür.
Barf diyeti çiğ besin tüketimi üzerine kuruludur.Çiğ besinlerin hayvanlara zararlı olduğu görüşü tamamıyla yanlıştır ve bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.Çiğ etin hayvanlara zarar verebileceği söylensede çiğ ette hayvanların sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duyduğu enzimler bulunur.Bu enzimler ısıtma işlemi geçirdiklerinde kaybolurlar.
BARF Diyeti Yağ KaynaklarıAyçiçek yağı
Zeytin Yağı
Balık Yağı
Tohum yağları ( bu yağlar mutlaka buzdolabında saklanmalıdır)

BARF Dyieti Kalsiyum KaynaklarıKemik
Yumurta kabuğu
Barf diyetinin kemikli etleri tercih etmesinin sebebi kemiklerin bol miktarda kalsiyum ve fosfor içermesidir.Kemiksiz etleri vermeyi tercih ettiğiniz zaman bunun yanında bol miktarda çiğ kemikle takviye yapmalısınız.Ayurıca parçalanmış yumurta kabukları da kalsiyum açısından zengindir.

BARF Diyeti Protein Kaynakları
Çiğ tavuk,hindi eti
Çiğ dana,koyun kuzu eti
Çiğ taze balık
Az miktarda (haftada 1 kez) sakatat
Yoğurt
Süt
Yumurta

BARF Diyeti Vitamin&Mineral Kaynakları
Sebzeler (ıspanak,brokoli,havuç,sarımsak ve diğer mevsim sebzeleri)
Meyveler(elma,armut,böğürtlen,muz,avokado,şeftali)
Sarımsak
Sarımsak Barf diyetinde önemli bir yer tutar.Enfeksiyonlara karşı antibiyotik görevi yapar.İç ve dış parazitlere karşı korur.Mide ve bağırsak solucanı oluşmasını engeller.Kanser oluşumunu önler.
Elma Sirkesi
Elma Sirkesi de Barf diyetinin vazgeçilmezlerindendir.Midedeki asit oranını dengeler,sindirime ve besin emilimine yardımcı olur.Mide gazını önler ve bağırsak kokusunu azaltır.İdrar yolu enfeksiyonlarını engeller.Her 30 kilo için bir sofra kaşığı sirke,yemeklere yada suya karıştırılmalıdır.

SEBZE VE MEYVELER
Hazırlayacağınız her sebze yemeğinin içine bir miktar sarımsak koyun.25 kg bir köpek için her gün bir diş sarımsak yeterli olacaktır.Sarımsak parazitlerle savaşmada antibiyotik görevi yapar.Ayrıca her yemeğe elma sirkesi ekleyin.Her 30 kilo için bir sofra kaşığı sirke yeterlidir.Meyveleri ve sebzeleri mevsim sebze ve meyvelerinden seçin.Meyve olarak elma kullandığınızda çekirdeklerini çıkarın.Kullandığınız sebzelerin iyi yıkanmış olmasına dikkat edin.

Kullanmayı tercih ettiğiniz sebze ve meyveleri püre haline getirin.Ispanak,brokoli ve havuç mutlaka kullanılmalıdır. Bunlara mevsim sebzeleri ve patates ekleyebilirsiniz.Çok koyu bir karışım elde edersiniz biraz su ekleyebilirsiniz.Sebze ve meyveleri püre haline getirmeniz şarttır çünkü bu hayvanın sindirimi için gereklidir.
Elde ettiğiniz karışımın içine bir yada iki yumurta ekleyin.Yumurtaları kabuklarıyla birlikte kullanabilirsiniz.Yumurta kabukları kalsiyum açısından zengindir.Sebze karışımlarınıza bir miktar elma sirkesi,balık yağı yada bitkisel yağlardan katmalısınız.Yağın miktarı bir öğün için bir yada iki çay kaşığı olabilir.Bu miktar yeterlidir.
Sebze yemeğini köpeğinize tek başına verebilirsiniz yada et yemeğiyle birlikte yedirebilirsiniz.Bu uygulayacağınız diete bağlıdır.Et ve sebze yemeklerini bir arada vermek isterseniz sebzenin içine yumurta karıştırmayın.Haftanın 3 günü sebze diğer günlerde et verebilirsiniz.Bu karışımları her öğün hazırlamak zor olabilir.Bu durumda fazla hazırlayıp derin dondurucuda saklayabilir ve öğünlerde çözdürerek kullanabilirsiniz.Bu tamamen güvenlidir.

ET&KEMİK YEMEKLERİ
Barf dietine ilk başladığınızda en uygun et tavuk yada hindi boynu olacaktır.Bu etlerde kemik ve et oranı hemen hemen yarı yarıyadır.Haftanın 2 yada 3 günü beyaz et kırmızı kemikli etlerle değiştirilebilir.Tavuk yada hindi butu kullanılabilir.Tavuk kemiğinin köpeklere zararlı olabileceği bilinmektedir.Ama bu yalnızca pişirilmiş kemikler için geçerlidir.Pişmemiş tavuk kemikleri kolay
yenebilir haldedirler.Sakatat Barf diyetinin vazgeçilmezlerindendir.
Haftada bir kaç gün küçük porsiyonlar olarak kullanılmalıdır.Tavuk yada dana yürek,böbrek,ciğer kullanılabilir.Yukarıdakiler barf diyetinin en temel uygulamalarıdır.Değişik ırklardan,farklı yaş ve ağırlıklarda köpeğin ihtiyaçları da farklı olacağından köpeğinizin neyi ne kadar yemesi gerektiğini veteriner hekiminizden öğrenmeli ve Barf yemeklerini ona göre hazırlamalısınız.

Aşağıda örnek olarak normal kiloda yetişkin bir Cocker Spaniel’in 1 günlük Barf yemek reçetesini bulacaksınız.Kendi köpeğiniz ve kediniz için uygun Barf dietini öğrenmek için lütfen hekiminize danışın.
*3-4 adet tavuk kanadı yada 5-7 adet tavuk boynu yada 1 adet hindi boynu
*Eşit miktarda brokoli,ıspanak ve havuçtan hazırlanmış 2 tas sebze püresi.(küçük bir diş sarımsak,1 yada 2 çay kaşığı balık,zeytin yada ayçiçek yağı ve sirke sebze karışımına eklenmelidir)
* Yemekten en az 2 saat önce yada sonra küçük bir muz,elma,şeftali,bir avuç böğürtlen gibi meyveler verilebilir.
*Tavuk yada hindi eti yerine haftada bir kez bir parçalara ayrılmış dana yüreği,dana böbrek yada dana ciğeri,haftada 2 gün 2-3 dana pirzola kullanılabilir.(diğer kemikli etler uygun miktarda kullanılabilir)
*Zaman zaman et yerine yoğurt ve peynir verilebilir.
*Kemikli etler yerine zaman zaman parçalara ayrılmış yada kıyma halinde kırmızı yada beyaz et kullanabilirsiniz fakat bunu sıkça yapmanız köpeğin kalsiyum alımını engeller.
*Köpeğinize ödül bisküvileri yerine,havuç,elma yada muz verin.
Chiyriu

2-KÖPEĞİNİZİ BARF DİYETİYLEMİ BESLİYORSUNUZ?

Çiğ diyetle beslenmenin iki ana riski bulunmaktadır: Birincisi verilen kemikler ile sindirim kanalında obstrüksiyon (tıkanma) ya da perforasyon (delinme-yırtılma) riski ve ikinciside gıdayla bulaşan patojenler (hastalık yapan organizma)’dir. Bunları listelersek Bakteriler (Salmonella, Escherichia coli, Campylobacter, Yersinia, Vibrio, Mycobakterium, Brucella, Cyclospora, Listeria); Riketsiyal (Neoricketsiia) Protozoon (Toksoplazma gondii, Neospora canis, Cryptosporidium); Metazoon (Ekinokokus,Trichinella); Toksikantlar (Clostridium botulinum, Bacillus cereus, Staphylococus aeureus, mikotoksinler).

Bu riskler gerçektir ve çiğ gıda ile yaşanması mümkündür. Patojenik mikroorganizmalar bugün kendi tüketimiz insan gıdalarında bile riskleri belirtilmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemizde denetimsiz ve hijyenik olmayan yerlerde üretilen insan gıdalarında da bu riskler ne yazık ki vardır

BARF diyet hazırlanması sırasında köpek sahipleri çiğ ete elle temas ettikleri için bu patojenlerden korunmak için gerekli önlemleri almalıdırlar (hiç değilse eldiven ile çalışmak gibi).

BARF diyetle beslenen 10 köpek üzerinde yapılan bir çalışmada kullanılan gıda maddelerinin %80’inde Salmonella tespit edilmiş; yine bu köpeklerin dışkı örneklerinde %30 oranında Salmonella pozitif bulunmuştur. Ancak çalışma boyunca köpeklerin hiçbirisinde herhangi bir bozukluk ya da hastalık gözlenmemiştir (Joffe, D.J.; Schlesinger, D.P. : Preliminary assesment of the risk of Salmonella infection in dogs fed raw chicken diets. Can.Vet.J.; 43(6):441-42, 2002.)

Köpekler için önemli bir enfeksiyon riski olsun olmasın çiğ gıda ile besleme yapan köpek sahipleri, çevreleri için zoonotik (hayvandan insana bulaşan) enfeksiyon riskini arttırmaktadırlar. Özellikle bu risk çocuklar için yüksektir.

Yurtdışında ticari olarak çiğ köpek diyetleri yapan firmalar bulunmaktadır. Bunların bazıları kendi ürünlerinde bakteri sayımı yapmaktadırlar. Ancak bu da çoğunlukla yeterli olmamaktadır.

Bütün bunlara rağmen çiğ besleme yapacak olan köpek sahipleri güvenliği sağlamak için iki unsura dikkat etmelidir. Birincisi etin yüzeyinin haşlanarak beyaza dönmesini sağlamaktır (böylelikle yüzeysel bakterilerin öldürülmesini sağlanır). Ancak bu yöntem etin iç kısmındaki kistleri yok etmez ama pek çok bakteriyi öldürür. Etin – 12 derecede 24 saatten fazla tutulmasıyla da toksoplazma ve neospora kistleri öldürülebilir ancak evlerde her zaman böyle soğutucuların bulunması da zordur. İkinci olarak kemiklerin tamamen ufalanması, ezilmesi neredeyse un haline getirilmesi işlemidir. Bunu yapabilmek için de özel kırıcılar mikserler bulunmaktadır.

Bütün bu yazılanlar sizlerin doğal beslemeden kopması ve köpeğinize ticari mamalar vermeniz için kesinlikle değildir. Sadece BARF ya da çiğ beslemenin oluşturabileceği sakıncaları belirtmek içindir. Çoğu köpek sahibinin kafasındaki sorulara cevap bulabilmesi amacıyla; özellikle de çocuklarımızın önemli zoonoz hastalıklara yakalanmamaları için bu bilgilendirmeyi yapmayı uygun gördüm.
Yrd. Doç. Dr. E. Güçlü GÜLANBER


Hazır mamalar tüm beslenme ihtiyacını karşılar mı?

BARF (Bone And Raw Food) ile oluşabilecek bazı sağlık problemleri ve buna ilişkin çözüm önerileri getirdiğim yazıyla ilgili çeşitli tepkiler geldi. Bunlar özellikle veteriner hekimlerin ticari kaygıyla bu beslenme şekline karşı çıktıkları ve bu yazıda anlatılan sakıncaların abartıldığı yönündeydi. Tekrar söylemek isterim ki BARF ile ilgili yazı sizleri doğal beslenmeden ya da BARF’dan uzaklaştırmak için değil gerekli önlemleri almanız içindi.
Geçtiğimiz 20 yıl boyunca pet gıda sektörü oldukça büyümüş, buna paralel olarak ta pet beslenmesi üzerine AR-GE çalışmaları da artmıştır. Böylelikle 20 yıl önce ticari olarak piyasadaki pet mamalarında oldukça farklı bileşimde, içerikte ve daha kaliteli ürünler ortaya çıkmıştır. Özellikle Amerikan Gıda Kontrol Ofisleri Birliği (AAFCO)’nun pet beslenmesindeki diyetlerin gerek içeriği gerekse hazırlanmasına ilişkin tavsiyeleri sonucunda mamaların üzerindeki içerik açıklamaları ve mamalarla ilgili testler ve denetim daha legal hale gelmiştir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki bu mamaların yeterli ya da yetersiz olduğuna dair hiçbir çalışma da yoktur. AAFCO’nun tavsiyelerinin varlığı hiçbir şey olmamasından daha iyidir. Ama bir pet mamasının bir hayvanın hayatı boyunca tüm ihtiyaçlarını karşılayacağı iddiası gerçek değildir.

Pet mamalarında et ve tavuk eti, yan ürünler ile et ve kemik unu en çok kullanılan ürünlerdir. Un terimi bu ürünlerin taze olarak kullanılmadığını ancak özel bir işlemden geçirilerek hazırlandığı anlamını taşımaktadır. Bugün için pet mamalarında kullanılan maddelerin çoğunun evcil hayvanlardaki biyo-yararlanımı hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ayrıca kullanılan yan ürünlerin ve mezbaha artıklarının kanser ve diğer bazı dejeneratif hastalıkları artırdığı düşüncesini de çoğu veteriner hekim taşımaktadır. Pet maması hazırlayan firmaların kullandıkları pişirme yöntemleri (suda eriyen ve yağda eriyen maddelerin ayrılması, ısı ve basınç altında kuru mama partiküllerinin hazırlanması ve fırınlama işlemi gibi) çiftlik hayvanlarını semirtmek için ya da süt verimini artırmak için kullanılan hormonları ya da tedavilerinde kullanılan antibiyotiklerin yok edilmesi için yeterli değildir.

Mamalarda sentetik koruyucu maddeler kullanılmaktadır (tabii ki insan gıdalarında da). Bunlar BHA, BHT, PG, propilen glikol (aynı zamanda otomobillerde kullanılan antifirizin daha az toksik şekli) ve etoksiquin. Bu antioksidanların toksiteleri, güvenilirlikleri, etkileşimleri açısından ya da çok uzun süreli olarak köpeklerde kullanımı için çok az bilgi vardır. Bu maddeler potansiyel kanser yapıcı etkiye sahiptir ama yine de düşük miktarlarda kullanımlarına izin verilmiştir. Bu kimyasalların pet mamalarında uzun süreli kullanımları yönünden araştırmalar yapılmamıştır. 1996’da etoksiquin üreticisi olan Monsanto’nun yaptırdığı bir çalışma sonuçlanmış ve ürettiği üründe toksite oluşmadığı bildirilmiştir. 1997’de FDA Veteriner Merkezi mama üreticilerinden etoksiquin miktarını yarı yarıya azaltmasını istemiştir. Bu gün için veteriner hekimlerin bir bölümü etoksiquin’in ciddi hastalıkların, deri problemlerinin ve kısırlığın nedeni olduğuna inanırken, bir bölümü ise güvenli ve pet mamaları için iyi bir koruyucu olduğunu savunmaktadırlar. İnsan gıdasında etoksiquin kullanımına 100 ppm gibi düşük bir miktarda izin verilmiştir (Türkiye’deki kontrolü ne kadar ?). Bu madde biber, acılı soslar gibi ürünlerde kullanılmaktadır. Ancak köpekler gibi her gün bu sosları düzenli olarak bizler tüketmiyoruz. Etoksiquin’in kedilerdeki güvenilirliği ise hiçbir zaman test edilmemiştir.

Bazı üreticiler günümüzde C ve E vitamini, biberiye yağı, karanfil ve diğer bazı baharatları doğal koruyucular olarak kullanmaktadırlar. Bu da olumlu bir gelişmedir. Bilindiği gibi Türkiye’de ise insan gıdası olarak tükettiğimiz pek çok üründe kanserojen katkı maddeleri hala vardır ve yasaklanma

BARF ve diğer çiğ diyetlerin biyokimyasal ve matematiksel analizleri bazı mineral maddelerin önemli derecede eksikliğini oluşturduğu yönündedir. Kalsiyum, fosfor, çinko, magnezyum ve demir analizlerde ya fazla çıkmıştır ya da eksik çıkmıştır. Yine daha önce de belirttiğim gibi kültürleri yapılan her üç mamadan birinde E.coli bulunmuştur. Bir BARF kullanıcısının havhav.com’da yorum bölümünde bahsettiği “Veterinerlik Fakulteleri hangi duzeyde hala eski bilgiler mi okutuluyor bilmiyorum ama lutfen Google girip Barfci vet. Hek. bilimsel arastirmalarini da inceleyin.(www.drianbillinghurst.com)” veteriner hekim bu konuda bilimsel bir araştırma yapmadığı gibi bu diyeti ve eksikliğini gidermek için gerekli katkı maddelerini pazarlıyor ve araştırma için de ayrıca insanlardan para topluyor.

Çoğu ülkede veteriner hekimlerin tepkileri ile karşılaşmamak için BARF yada çiğ besleme yapan hasta sahipleri bunu çoğunlukla gizlemektedirler. Bunun yerine her zaman gerekli olan veteriner hekim- hasta sahibi diyaloğunun olması daha doğru noktalara ulaşmamızı sağlayacaktır. Çiğ besleme yapmak isteyen hasta sahiplerinin köpeklerinin bireysel durumuna göre veteriner hekimlerinin gerekli takviyeleri, paraziter programları ve rutin sağlık kontrollerini yapması yerinde olacaktır. Hazır mamalarla taze et ve sebzelerin 50:50 oranında kombine edilerek verilmesi doğal beslenmeyi, güvenliği ve çeşitliliği sağlayarak herhangi bir beslenme yetersizliğini ortadan kaldırma avantajını sağlayacaktır.
Yrd. Doç. Dr. E. Güçlü GÜLANBER
KAYNAK:Köpekistan-forum

Çok tartışılan ve çiftliğimize gelenlerin sık sık sordukları sorulardı bunlar.

YORUM VE ELEŞTİRİLERİNİZİ,SİZİN SEÇİMİNİZİ YADA ÖNERİLERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞMANIZI İSTERİZ.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Köpekistan forumda,"Barf Nedir... Hazırlanışı" başlığı altında vermiş olduğu bilgiler için Chiyriu ya teşekkür ederim