21 Haziran 2008 Cumartesi

KÖPEK BAKIMI

Köpeklerimiz bizler için çok değerli. Onlarla uzun ve güzel bir ömür paylaşmayı diliyoruz. Bu uzun ve güzel ömre kavuşmanın yolu onların sağlığına gerekli özeni göstermemizden geçiyor. Distemper (D), Parvoviral (P), Hepatit (H), Adenovirus, Parainfluenza(Pİ), Bordetella bronchi septika (bronşin), Leptosipirozis (L), Coronavirus (korona), Kuduz gibi öldürücü hastalıklardan onları korumanın yegane yolu ise aşılar. Vet. Hek. Serhat Keleş Odi’nin aşı konusundaki sorularını sizler için yanıtladı.

Aşı nedir ve ne işe yarar?
Savunma sistemini bir orduya benzetirsek, aşı, orduya savaş için tatbikat yaptırmaktır. Çeşitli hastalık etkenleri zayıflatılarak, hastalık yapamayacak kabiliyete getirildikten sonra organizmaya verilir. Organizmaya bunu tanıması öğretilir. Savunma sistemi hastalığı dış yüzeyindeki proteinlerden tanımlar. Yabancı bir organizma vücuda girdiğinde onun yok edilmesi gerektiğini öğrenir. Bu şekilde bağışıklık sistemi kamçılanır.

Parazit ilaçları sıklıkla aşı ile karıştırılıyor. Aşıyla karıştırılabilecek başka ilaçlar var mı?
Sadece kist aşısı olarak bilinen ama aslında kist ilacı olan bir madde var. Praziquantel içeren ilaçların hepsine kist aşısı deniyor. Bu yanlış bilgiyi düzeltmeye çalışıyoruz ama bu sefer de insanlar aşı değilse yapmaya gerek yok diye düşünüyorlar.

Karma aşı nedir? Tüm karma aşılar birbirinin aynı mıdır?
Karma (kombine) aşılar bir çok farklı hastalığa karşı koruyan aşılardır. Bir aşı ile birden çok hastalığa karşı koruma sağlarlar. Böylece hayvanlara daha az rahatsızlık verilmiş olur. Tüm karma aşılar birbirinin aynı değildir. Farklı hastalıklar için 5’li, 6’lı ve 7li karma dediğimiz aşı vardır. DHPPI, DHPPI+L, DP, CPV/CV gibi farklı isimler alırlar. Örneğin kanlı ishal, gençlik hastalığı, hepatite karşı karmalar var.

Kuduz aşılarının koruma süresi markadan markaya değişiyor. Örneğin Pfizer’in kuduz aşısı iki sene üst üste uygulandığında üç yıllık bir koruma sağlıyor diye biliyorum. Ancak Türkiye’de her yıl kuduz aşısı yapılması zorunluluğu var. Neden?
Öncelikle kuduz aşısını yapmak ve her yıl tekrarlamak kanuni bir mecburiyettir. Kuduz aşısı yapılmamış bir hayvanı sahipli de olsa belediyelerin alıp itlaf etme hakkı vardır.

Hastalığın Türkiye’de görülme sıklığı farklı olduğu gibi, İngiltere, ABD gibi ülkelerde kuduz virüsünün hastalık yapma kabiliyetleri de farklıdır. Bizde çok güçlüdür çünkü virüs devamlı yaşam çemberi içerisinde dolaşıyor, aktif haldedir. Bizde virüsün hastalık yapma kabiliyeti çok yüksek olduğundan her yıl yapılması zorunlu hale getirilmiştir.

Aşılamada dikkat edilmesi gerekenler

Aşı öncesinde nelere dikkat edilmeli?
Aşılanacak hayvanın 8 haftalığı geçmiş olması şarttır. Çünkü aşılı hayvanlardan doğan yavrularda anneden gelen antikorlar vücudu bir süre korur. Eğer siz bu 8 haftanın öncesinde aşı yaparsanız annedeki antikorlarla aşı birbirini nötralize eder. Yani iyilik değil kötülük yapmış olursunuz. Bunun için doğumdan 8 hafta sonra hayvanın kanındaki antikor oranı sıfıra yaklaşmaya başlayınca aşılamaya başlanmalıdır.

Hasta olmayacak, benzete olarak, savaşta olan bir orduya tatbikat yaptıramazsınız. Paraziti de olmayacak. Bana hayvan ilk geldiğinde parazit tedavisi yaparım. Paraziti varken aşılama yaparsanız vücudun savunma sistemi parazitle uğraştığı için aşıya gerekli tepkiyi alamazsınız. Aşının koruması %98’dir, parazitli bir hayvana yapılan aşının koruması %40-60lara düşer.

Hamilelik sırasında aşılama yapılır mı?
Hamilelikte aşılama yapmayı ben tercih etmiyorum. Hamileliğin son zamanlarında depresyon olabilir. Aşıdan çok iyi bir tepki alamazsınız, o zaman da aşı yapmak pek mantıklı değil. Onun için mümkünse doğum sonrasına ertelemek en iyisi.

2 aşının üstüste uygulanmasının bir sakıncası var mıdır?
Yavru hayvanlarda yapılmasına karşıyım. Çünkü ilk aşılar savunma sistemini çok meşgul edecektir ve hayvan zayıf olacaktır. Ayrı ayrı yapılması en ideali. Ama yetişkin hayvanlarda mesela karma ve kuduz bir uygulanabilir. Ama bronşin ya da korono ile kuduzun bir uygulanmaması gerekir. Çünkü bunlar başlı başına ağır hastalıklardır.

Aşılar her sene tekrarlanmalı mı?
Evet, tekrarlanmalı; kuduz, karma, bronşin ve korona köpeğinizin yaşamı boyunca her sene, senede bir defa tekrarlanmalıdır.

Sizin aşı programınız nedir?
Parazit tedavisinden sonra kanlı ishal ve koronayı ortak içeren bir aşımız var, onu yaparım. Kanlı ishal ilk 1 yaşına kadarki hayvanlarda ortaya çıkabilirken korona ömür boyu kanlı ishale neden olabilmekte. Bunu yaptıktan sonra barınak hastalığı olarak da bilenen bronşin aşısı. 2. hafta karma, 3. hafta korona, 4. hafta boş geçer. 5. hafta karmanın tekrarı, sonraki haftalarda bronşinin tekrarı ve en sonunda da kuduzu yaparak bitiririm.

Sokaktan yakalanıp getirilen bir hayvana ilk önce hangi aşı yapılmalıdır?
Zoonoz olduğu için, yani insana bulaşabileceği için kuduz aşısı önceliklidir. Kuduzdan sonra karma önemlidir.

Aşı sonrasında komplikasyonları

Aşı sonrası komplikasyonlar nelerdir?
Pfizer tercih etmemin sebeplerinden birisi de aşı sonrası halsizlik yapmaması. Diğer aşılarda hayvan o geceyi uyuyarak geçirir. Pfizer ile daha rahat geçiriyor. Ateş çok düşük miktarda yapabilir. Aşıların içersinde zayıflatılmış, hastalık yapma ihtimali olmayan mikroorganizmalar vardır. Bunların tekrar güçlenmesini engellemek için aşıda alüminyum hidroksit olmak zorundadır. Bu madde bazen deri altından fındık büyüklüğünde modül oluşumuna neden olabilir. Fakat bu 20-25 gün içinde emilir. Bazı hayvanlarda olur. Endişelenecek bir şey yok.

Aşı sonrası ateşi çıkan bir hayvanlara aspirin ya da antibiyotik verilir mi?
Bu çok yanlış. Kesinlikle verilmemesi lazım. Ateş, organizmanın bir savunma yöntemidir. Şöyle ki, hastalık yapan etkenlerin ideal üreme ısısı o organizmanın genel vücut sıcaklığıdır. Kedi ve köpeklerde bu 38-39 derecedir. Vücut bu yabancı organizmanın üremesini durdurmak için ateşini yükseltir. 40-41’e çıkarır. Siz bu ateşi düşürmekle iyilik yapmıyorsunuz, aslında kötülük yapıyorsunuz. Hem de aşıya müdahale etmiş oluyorsunuz. Zaten aşı sonrası ateşin tehlike arz edecek dereceye çıkması mümkün değil. Bu aşılar hesaplanmış, kontrol edilmiş, sağlamaları yapılmıştır. Onun için hiç müdahale etmemek gerekiyor.

Köpeği aşı sonra yıkamak zararlı mıdır?
Hekim olarak hasta sahiplerini köpeklerini 3 haftadan kısa zaman aralıklarında yıkamamaları için uyarıyoruz. Eğer bir hayvanı 3 haftadan sık yıkarsanız kokmuyorsa bile kokmaya başlayacaktır. Çünkü onun derisinde belli bir yağ tabakası olmak zorunda. Siz bunu devamlı yok ettiğiniz zaman deriyi koruyor, çeşitli bakterilerin oluşması için ortam yaratmış oluyorsunuz. Bir köpeği her hafta yıkarsanız kokar.

Hayvanın aşıya karşı alerjisi olabilir mi? Tespiti nasıl yapılır?

Olabilir. Aşı öncesinde tespit etmek mümkün değil. Testleri var ama maddi olarak bir yük bindirir. Rutinde uygulanmıyor bu testler. Hayvanın alerjisi varsa ilk 20 dakikada şişme görülür. Bunda en büyük risk, şişmeye bağlı olarak solunum yollarının kapanması ve hayvanın nefes alamadığı için boğulmasıdır. Böyle bir durumda hemen hekime başvururlarsa çok rahat tedavisini yapılır. Ben genelde aşı yaptıktan sonra 15-20 dakika bekletmeyi tercih ederim, iyice emin olmak için. Şimdiye kadar da başıma hiç böyle bir durum gelmedi.

Aşıya rağmen bağışıklılık kazanamama gibi bir durum söz konusu mudur?
Soğuk zincirin bozulmuş olmasıyla ilgili olabilir. Yani 2-8 derece arasında saklanması gereken aşının bu derecelerde saklanmamasıyla ilgili. Aşıların koruma oranı %98tir. %2’lik bir açık hep vardır.

Aşılar 2 ila 8 derece arasında saklanmak zorundadır. Bu derece yukarı da çıksa, aşağı da inse, aşı özelliğini kaybeder, sudan farkı kalmaz. Bu çok önemli bir noktadır. Pfizer’in aşılarının çok yüksek bir güvenlik ağı olduğunu biliyorum, bu nedenle ben tercihimi Pfizer’de yana kullanıyorum. Aşılar Amerika’dan uçağa kargoya verilirken hepsinin içine bir mikroçip yerleştiriliyor. Türkiye’ye geldikten sonra mikroçipler çıkarılıyor, aşılar özel bir bölmeye aktarılıyor. Mikroçipler ABD’ye gönderiliyor ve orada çözümleniyor. 10 dakikada bir ortam sıcaklığını ölçüyor. Eğer 2 ve 8 derecenin dışına çıktıysa aşılar imha ediliyor. Bir sorun yoksa dağıtımına izin veriliyor. Ayrıca diğer firmalarda dağıtım birçok kişinin elinde. Pfizer’in 2 dağıtıcısı var ve onlar da zaten veteriner hekimdir. O bakımdan da daha güvenli olduğunu düşünüyorum.

Aşı öncesi dikkat edilmesi gerekenlerden bahsetmiştik. Bunlara uyulmaması, son kullanma tarihi geçmiş aşı kullanılması gibi faktörlerde aynı riskin oluşmasına neden olur.

Bazı aşılar deri altından bazıları kas içinden yapılıyor? Bir farkı var mıdır?
Tüm aşılar iki yoldan da uygulanılabilir. Yapılan araştırmalarda en iyi sonucu elde ettiğimiz yer iki kürek kemiğinin arasıdır. Vücudun tüm savunma elemanları yassı kemiklerin içinde olur. Kürek kemikleri de bunlardan biridir. Direk üzerine aşılama yaptığınız zaman cevap çok daha iyi olur.

Türkiye’de aşılama bilinci sizce nerede?
Pek yerinde değil. İnsanlar gerekli önemi vermiyorlar bu konuya. Oysa aşı programları içindeki aşılar, yüzde 98’in üzerindeki öldürücü hastalıkların aşılarıdır. Bu kadarcık bir meblağ için hayvanınızın hayatını riske etmek mantıklı değil.

Bazı hayvan severler hayvan 10 yaşına geldikten sonra kuduz hariç diğer aşıların yapılmasını istemiyorlar. Siz o hayvanı 10 yaşına getirmişsiniz, bağışıklık sisteminin zayıfladığı yaşlılık döneminde aşılamayı keserseniz hemen hemen %20lik bir oran açık meydana gelir. Yüzde 20 de küçümsenecek bir rakam değildir. Her 5 hayvandan biri risk altında demektir. Böyle bir risk almaya değmez.

Köpekler ve Bagisiklik :

Köpekleri çeşitli hastalıklara karşı korumak için aşılamanın önemi yadsınamaz bir gerçektir.Ancak yanlış aşılama programı ya da uygun olmayan aşılar yavrunun kaybına neden olabilir.Bütün aşılar aynı teknik ve bileşimde olmadığından,kimisi yarardan çok zarar verebilir.Bu nedenle veteriner hekimler hayvanın sahip olduğu koşullar gözönünde bulundurularak farklı hayvanlar için değişik aşılama programları kullanabilirler.

Aşılar,hastalığa yol açan etkenin hastalık yapamayacak derecede zayıflatılması ya da bağışıklık oluşturabilecek proteinli yapıların ayrılması suretiyle oluşturulan ve antijen duen bir bileşim içerirler.Antijenler hayvanın vücuduna çeşitli yollarla (burun damlası,deri altı,kas içi enjeksiyon)verilerek,hayvanın bununla mücadelesi sağlanır.Mücadele sonunda galip gelen hayvana ardışık olarak (tekrarlı) antijen verilerek bir nevi hayvan asıl mikroba karşı silahlandırılır.

Yavru köpeklere yapılan aşıların karnelerine yapıştırılan etiketlerinde DHPLPICR gibi simgeler görürsünüz.Bunlar antijeni verilen hastalığın başharflerinden oluşmaktadır ve antijenin bulunduğunu ifade etmek için kullanılırlar.

D - Distemper(Gençlik Hastaligi)
H - Viral hepatitis (Karaciger iltihabi);
L - Leptospirosiz (Sarilik yapan mikrop);
Pi - Parainfluenza (Üst solunum yolu hastaligi yapan bir virüs)
P- Parvovirüs (Kanli ishal hastaligi)
C- Coronovirüs (Viral ishal)
R- Rabies (Kuduz)

Unutulmaması gereken bir nokta hiç bir aşı ya da aşılama programının 100% garantili olmadığıdır.Çünkü özelikle yavrularda aşılara karşı oluşacağı bağışıklık yanıtını birçok faktör etkileyebilir ve çok karmaşık bir yapıya sahip olan bağışıklık sistemi,henüz tam anlamıyla aydınlatılmış değildir.(Yavru köpeğin aşılanmasında en önemli olgu anneden geçen antikorların varlığıdır.Antikorlar antijen dediğimiz yapılara karşı oluşturulan savunma araçlarıdır.)

Yeni doğan yavrular,eğer anneleri daha önce aşılandı ise ya da hastalığı geçirmiş ise,annelerinden plasenta yoluyla ya da süt emme suretiyle antikor denen bağışıklık maddelerini pasif olarak(kendileri üretmeden)alırlar.Böylelikle yeni doğan yavru kendi bağışıklık sistemi mikroplarla mücadele deneyimi ve gücü kazanıncaya kadar geçici bir süre annesinin antikorlarıyla kendisini savunur. Anneden alınan (matarnal)antikorlar annenin bağşıklık durumuna göre değişir ve mikrop türüne özgürdür. Yani her hastalık için seviyeleri eş değer olmayabilir.Örneğin;kanlı ishal hastalığına karşı yeterli iken gençlik hastalığına karşı yeterince koruma sağlamayabilir.Anneya ait antikorlar belirli bir süreden sonra ortadan kalkar iken,yavrunun bağışıklık sistemi gerek mikropla karşılaşma,gerekse aşılanma suretiyle gelişmeye başlar . Hayvanın hastalığa yakalanmadan evvel aşılanması ve bağışıklık elde etmesi arzulanır.Ancak anneden gelen antikorlar hayvanı hastalığa karşı olduğu gibi aşıya karşı da korur.Bu durum aşıların bağışıklık vermemesinin en önemli nedenidir.

Maternal (anneye ait) antikorların tükendiği ve yapılan aşının henüz bağışıklık oluşturamadığı dönem "pencere" olarak isimlendirilmektedir.Hayvanın hastalığa karşı bağışıklı olabilmesi için tekrarlı aşılamalar sonucu yeterli antikor seviyesine ulaştırılması ve son aşılamadan 10-12 günlük süre geçmesi gereklidir .Maternal antikorlu köpeklere aşı yapıldığında gençlik hastalığına karşı köpeklerin 95% 12 haftalık korunma sağlayabilmesine karşın,kanlı ishalde ancak 60-70 % oranında köpek aynı sürede korunabilir.Kanlı ishalde 3-4 defa aşılama sonrasındda 18-20. haftalarda yeterli korunma sağlanabilir.

Aşının türü,yani zayıflatılmış canlı-virüs yada ölü-virüs aşısı olması da önem taşır.Canlı aşılar daha çabuk ve daha uzun sürekli bağışıklık oluşturmasına karşın,normal hayvanda çoğalabilme riski taşırlar ve yan etkileri çoktur(distemper encephilitisi) gibi.Ölü aşılar daha geç bağışıklık oluşturması,yeterli bağışıklık için tekrar enjeksiyonlar gerektirmesine karşın çok daha güvenlidirler ve daha fazla tercih edilmektedirler.

Aşıların soğuk zinciri (4-8 C) bozulmadan korunmasıda bağışıklık oluşumunda önem taşır. Tekrarlı nakiller taşınma koşullarının iyi olmaması (aşırı sarsıntı) gibi nedenler ile aşılarda bozulmalar olabilir.Aşıdaki antijen miktarıda bağışıklık oluşmasında önem taşır.Bir şişe içindeki aşı antibiyotik gibi hayvanın canlı ağırlığına göre bölünerek kullanılmamalıdır. Ayrıca kas içi yapılması gereken bir aşının deri altı verilmesi aşının özelliğini yitirmesine neden olabilir.Bu gibi yanlışlıklara yer vermemek için üretcii firma önerileri dikkate alınmalıdır.Hayvanın ırkının aşının bağışıklık oluşturması ile bir ilgisi yoktur. Doberman,Rotthweiler ve English Springer Spaniel ırkı köpekler kanlı ishal ve gençlik hastalıklarına çok dayanıksız oldukları halde doğru bir aşılama programı ile yeterli korunmaya sahip olabilirler.Ölü virüs aşısının üzerinden 2 hafta geçmeden yapılan canlı virüs aşıları etkili olamaz.

Bakteriyel hastalıklar viral hastalıklara oranla daha az görülürler.Bakteriyel hastalıklara karşı hazırlanmış aşılar hem daha az etkili olur,hem bağışıklık süreleri kısadır hemde yan etkileri çoktur.

Köpeklerin Leptospirosiz,bordetelloz(çiftlik öksürüğü hastalığı) ve borreliosis (Lyme hastalığı) aşıları ticari olarak bulunmamaktadır.

Aşılama takvimi öncesi hayvanın parazitlerden arındırılması gerekir.Ayrıca aşı verilmeden önce olanaklar ölçüsünde kan tahlili yapılması (Hemogram) eğer yapılamıyorsa en azından ateşin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.Zira hastalığın kuluçka döneminde yapılcak aşı daha kötü sonuçlar verir.

Aşılamada Yaş Faktörü :
Yavru köpeklerin ilk aşısı ne zaman yapılmalıdır? Çoğu uzmanların bu konuda ortak olarak buluştuğu nokta aşırı baskılıyıcı T hücreleri,endojen,kortikosteroidler veya maternal antikorların interfesi nedeniyle,ilk aşılamanın en azından 4.haftadan sonra yapılmasıdır .Bu düşüncenin temel esprilerinden biri de modifiye canlı aşıların oluşturduğu ciddi yan etkilerdir. Zayıflatılmamış köpek gençlik hastalığı virüsü aşısı, 3 haftalık küçük yavru köpeklerde ensafalitise (beyin iltihabı),zayıflatılmış köpek gençlik hastalığı virüsü aşısı da kardiyomiyopatilere neden olabilmektedir. Bir araştırmada doğumdan hemen sonra aşılanan bir Labradorun yavrularında,aşılamayı takip eden 22.günde sinirsel belirtilerin görüldüğü ve bu yavrulardan 5 tanesinin öldüğü kaydedilmiştir.Bu araştırmaların sonuçları yavru köpeklerde ensafalitisin geliştiği gözlemlenmiştir.Yine Distemper aşısının yol açtığı komplikasyonlara dikkat çeken bir başka araştırmada yaşları 4 ay ile 8 yıl arasında değişen köpeklerde sinirsel belirtiler ve kısa süreli felç gözlenmiştir.Muayeneler sonucu bu köpeklerde non-supurative meningitis teşhis edilmiştir.

Aşılamalar arasındaki aralıklarda oldukça çok tartışılan konulardan biridir.Aşıların 10 günden daha az aralıklarla yapılması,aşının bağışıklık sistemi üzerindeki baskılayıcı etkisi nedeniyle beklenenden daha düşük düzeyli bir bağışıklığın elde edilmesine neden olur.Deneyimli klinisyenler aşılamalar arasında 3 haftalık bir aralığı tercih ederler.Bu 3 haftalık süre maternal antikorlarla başarılı bir mücadele ve bağşıklık sistemi belleğinin de hazırlanması için uygun bir zaman aralığıdır.

Asilama serisindeki son uygulama ne zaman yapilmalidir?

Bu hastalıklara karşı değişiklik göstermektedir.Minimum yaşa göre yapılan bir düzenlemeye göre;aşılar son uygulamaları,Köpek gençlik hastalığı Distemper için 12-14.haftalarda.Bulaşıcı karaciğer hastalığı " Infekiıous Canine Hepatitis" için 12.haftada,Kanlı ishal "Parvovirüs" aşısı için 16-18.haftalarda yapılmalıdır.

Yavru köpeklerin aşılanmsı için rasyonel bir opsiyon yoktur.Ne zaman ve ne kadar sıklıkla aşılamanın gerekli olduğu en çok sorulan sorulardandır .Bu konuda yapılan çalışmaalrın sonuçlarına göre genellikle 14-28 günlük aralıklar önerilmektedir.Ayrıca maternal antikorlarla rekabetten kaçınmak için 6 haftalıktan erken yaşta aşılamanın başlamaması gerektiğine dikkat çekilmektedir .Modifiye canlı ve canlı aşılar,doğal olarak enfeksiyon yapma yeteneği (virülens) ve aşılamadan sonra virulensin yeniden kazanılması gibi yan etkilere sahip olan muhtemel biyolojik kontaminanylardır.Ölü subunit ve rekombinat aşılar daha az ve kısa süreli bağışıklık veren aşılardır,fakat enfeksiyon riskleri bakımından daha güvenlidirler.

Özet olarak yavru köpeklerin ilk aşısının 5-7. haftalarada ve bunu takip eden aşıların 21 günlük aralıklarla yapılması en uygundur.İlk karma aşı en az parvovirüs,hepatisiz ve gençlik hastalığına ait suşları içermelidir.Bunu takiben iki karma aşı daha yapılmalı ve bu karma aşılarda ilk karma aşıda bulunan suşlarla birlikte "Leptospirosiz" ve "Parainfluenza" da bulunmalıdır.Son olarak 16-22 haftalarada" Parvovirüse" karşı tek bir aşılama daha yapılmalıdır.Karma aşı programı tamamlandıktan sonra 3-4.aylarda kuduz aşısı yapılmalıdır.Karma ve kuduz aşıları yılda bir kez tekrar edilmelidir.Köpek öksürüğüne karşı yapılacak aşılamaların başlangıcı için,sütten kesme dönemi 6-8.haftalar veya 1.8kg canlı ağırlık esas alınır.Bu aşının 6-12 aylık aralıklarla tekrar edilmesi tavsiye edilmektedir.
Alıntıdır

Hiç yorum yok: