21 Haziran 2008 Cumartesi

KÖPEK BAKIMI

Bir oyuncak olmadığını bilmeli

çocuğunuza bir evcil hayvan almadan Önce dikkat etmeniz gerekenler var. Öncelikle onun bir oyuncak değil bir canlı olduğunu unutmayın.

Küçük bir çocuğu mutlu edebilecek hediyelerin başında evcil hayvanlar geliyor. Minicik bir kÖpek ya da şirin mi şirin yavru bir kedi... Bu sevimli hediyeleri geri çevirecek çocuk yoktur herhalde. Peki ama çocuklara evcil hayvan hediye etmek ne kadar doğru bir yaklaşım? çocuk o hayvanın bakım gerektiren bir canlı olduğunun farkında mı, yoksa sadece bir oyuncak olarak mı gÖrüyor? Ya da kaç yaşındaki bir çocuk bir hayvanın sorumluluğunu tam olarak üstlenebilir? Hangi ırklar çocuklarla daha uyumludur? İşte çocuğa bir hayvan hediye etmeden Önce bu soruların yanıtlarını bilmekte fayda var. Aksi takdirde sokaklara terkedilen evcil kedi ve kÖpeklerin Önüne geçmek mümkün olmayacak gibi gÖrünüyor. Aileler bir hevesle minik bir yavru alıyorlar, çocukları kısa sürede sıkılıyor, aile de hayvanın sorumluluğunu alamıyor ve sonuç hep aynı: Ev ortamına alışmış hayvanlar, savunmasız bir şekilde sokağa bırakılıyor.

ERGENLİK çAĞI İDEAL
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu evcil hayvan sahibi olmak için 18 yaş sınırı getiriyor. 18 yaş altındakilere evcil hayvan satışı da yasaklanmış durumda. Veteriner Hekim Prof. Dr. Tamer Dodurka bu kanunun çok doğru olduğu gÖrüşünde: "çocuk ergenlik çağına gelmeden bir kÖpeğin sorumluluğu ne olursa olsun tamamen ona verilmemeli. çocuk sorumluluğunu almış gibi hissedebilir ama, anne baba muhakkak arka planda olmalı. çünkü genellikle kÖpeğin oyunculuk dÖnemleri geçince çocuğun da hevesi geçiyor. KÖpeğin bakımı da anne babaya kalıyor ya da sokağa terk ediliyor. Bu yüzden çocuk ne kadar büyük olursa, o kadar iyi." Peki kÖpekler çocukları nasıl gÖrüyor? Prof. Dr. Dodurka kÖpeğin çocuğu büyüklerden çok farklı gÖrdüğünü sÖylüyor: "Onun çocuk olduğunun kesinlikle farkında. Eğer çocuk ona zarar vermiyorsa sempatiyle yaklaşabiliyor. Zarar veriyorsa da onunla ilgilenmemeye çalışıyor. Bağıran çağıran yaramaz çocuklardan pek hoşlanmıyorlar. Ama bazı istisnai kÖpekler de var çocuk ne kadar kuyruğunu da çekse, sıkıştırsa da hoşlanabiliyor. çünkü kÖpeğe de zaten oyun lazım. çocuk da oyuncu. Vücut olarak da küçük olduğunda kÖpeğe bir tehdit olarak da gÖzükmüyor. çocuktaki sevgiyi de hissedince diyalog kurulmuş oluyor."

SALDIRGAN IRKLAR RİSKLİ
Psikiyatrist Uzm. Dr. Ahmet çevikaslan çocuğun bir hayvanın varlığını kabul edip onunla empati kurabilmesinin 4-5 yaşlarından itibaren mümkün olduğunu sÖylüyor: "Bu yaşlardan itibaren evde bir kedi ya da kÖpeğin bakımına ortak olabilir. Tabii hayvanın çocuk için çok korkutucu ve ürkütücü bir yapıda olmaması gerekli. Ancak sorumluluğunu üstlenmek için ergenlik dÖneminde olması gerekli. Hayvan beslemenin çocuğa çok büyük katkıları var. çocuğun sağlığı güvence altına alınıyorsa, evin fiziki koşulları hayvan için uygunsa, çocuk da bunu istiyor ve sorumluluğunu alabiliyorsa bence her evde hayvan beslenebilir. Bir başka varlıkla birlikte keyif almak, onun sıkıntılarını paylaşmak, başka bir varlığın sorumluluğunu almak bence çocuğun gelişimi açısından isabetli bir şey." KÖpek eğitmeni Asım Sarıçiftçi ise bir çocuğa 7 yaşından itibaren kÖpek alınması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca çocuk için alınacak kÖpeğin ırkına da Özen gÖsterilmesi gerektiğini sÖylüyor: "çocuklarla daha kolay dost olabilen ırklar tercih edilmeli. Saldırgan bir ırk alınmamalı asla. Bu çocuğu riske atmak anlamına gelir. Labrador, golden retriever, İrlanda seteri, cocker, terrier, kaniş gibi kÖpekler tercih edilmeli. Rotweiler ya da Alman kurdu almak doğru değil. İleride kÖpeğin psikolojisinde bir sorun çıktığı zaman çocuğa çok büyük zarar verebilir. KÖpeklerin sosyalleştirilmesi de çok Önemli. Yani yavru kÖpeği bol bol parka gÖtürüp başka kÖpeklerle oynamasını sağlamak, insanların içine de sokmak lazım ki aile içinde de huzurlu olabilsin hayvan. KÖpek yeterince sosyalleşmediyse evde agresyon sergileyebilir. KÖpek evin içinde aileden biri gibi yaşıyorsa, kÖpeğe belli bir disiplin uygulamak şart. Eğer kÖpek kendini insan gibi gÖrüyorsa, kÖpekle başa çıkamazsınız. Bir süre sonra sizin komutlarınıza karşı çıkacaktır."
NESLİHAN TUNÇ

Hiç yorum yok: