30 Temmuz 2008 Çarşamba

KÖPEK İLE İLGİLİ MAKALELER

KÖPEK BESLEYEN MUTANTLAR

Günümüzde, genetik bilimindeki gelişmeler şaşırtıcı.

İnsanı şişmanlatan genlerden tutun da, saldırganlık genine kadar, bütün özelliklerimizi belirleyen genler keşfedildi.

Herhangi bir genin keşfedilmesi, uzun dönemde o genin yaptığı işin denetlenebilmesi anlamına geliyor.

Örneğin insanı yaşlandıran gen keşfedilince, bu genin denetlenmesi yoluyla yaşamın uzatılması olanağı da doğuyor.

İnsanoğlu, bu arada koyunu da kopyaladı.

Bir süre sonra insan da kopyalanacak hiç kuşkusuz.

Tabii insanoğlu doğanın işine karışınca, bazen yanlışlıklar da oluyor ve bazı "hilkat garibeleri" de ortaya çıkıyor.

Bir bölümü "radyasyon" gibi etkilerle kendiliğinden mutasyona yani genetik değişime uğramış, bir bölümü de laboratuvarlarda üretilmiş, üç gözlü, iki ağızlı insanlar, çok yakında aramızda dolaşmaya başlarlarsa hiç şaşmamak gerek.

Bilim dilinde bunlara "mutant" deniliyor.

Ben bu yazıda son zamanlarda dikkatimi çeken özel bir "mutant" tipinden, "köpek besleyen salatalık beyinli mutantlar"dan söz etmek istiyorum

Bu "mutantlar" görünüş bakımından esas olarak insana benziyorlar ama beyin fonksiyonları itibarıyla tam bir salatalığın niteliklerini taşıyorlar.

Biliyorsunuz İstanbul, salatalıklarıyla ünlüdür.

Örneğin "Çengelköy hıyarı", küçüklüğü, gevrekliği ve lezzeti ile bilinir.

"Langa hıyarı" ise daha büyük, ama sulu ve lezzetlidir.

"Köpek besleyen mutantları", Çengelköy ve Langa hıyarlarından ayıran iki özellik bunların insana benzemeleri ve ayrıca köpek beslemeleridir.

Yalnız bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor: Çünkü onları öteki salatalıklardan ayıran bu özellikler, bu tür "mutantları" bizim aile gibi "köpek besleyen insanlardan" ayırmaya yetmiyor.

Yani sokakta köpek gezdiren birini gördüğünüz zaman bu mahluk "köpek besleyen bir mutant" mıdır, yoksa "köpek besleyen bir insan" mıdır, derhal anlayamıyorsunuz.

"Mutant"ları "insan"lardan ayıran özellikler, yanlarındaki köpeklerle ilgili davranışlarında ortaya çıkıyor, ama bunu anlamak da size çok pahalıya mal olabiliyor:

Mutantlar, köpeklerini çok sevdikleri gerekçesiyle, onları zaman zaman tasmasız biçimde dolaştırıyorlar.

Geçenlerde bunlardan biri, bizim küçük Pekin cinsi köpeğimizi gezdiren eşimin üzerine saldırıp kolunu ısırdı.

Bizimle aynı sokakta oturan bir "mutant"dan böylece haberimiz oldu.

Milyonlarca liralık hastahane masrafı, günlerce süren ve çok riskli olan kuduz aşısı ve ertesi gün çıkılacak olan tatilin bir ay ertelenmesi, bu "mutant"ı saptayabilmek için ödenen faturaydı.

Dolayısıyla, özellikle yanlarında "büyük köpek gezdiren mutantları" "yanlarında köpek gezdiren insanlardan" ayırma konusunda herhangi bir çabaya girmenizi asla önermem.

"Köpek besleyen mutantlar" eğer sizinle aynı apartmanda oturuyorsa onları tanımak daha kolay:

Gece tek başına bırakıp gittikleri köpeğin havlamasından uyuyamıyorsanız, bilin ki komşunuz bir "mutant"dır.

Üstelik bu mutantların köpekleri sabahın köründe havlamak gibi bir alışkanlık da ediniyorlar zamanla.

Böylece sadece gece değil, sabah uykunuz da olanaksızlaşıyor.

Yaşadığınız sokakta "köpek besleyen mutantların" olup olmadığını anlamak ise çok daha kolay.

Sizin sokakta "mutantlar" varsa, kaldırımı bir halı gibi kaplayan köpek kakaları bu gerçeği derhal size haber veriyor.

Ben bu mutantların nasıl ortaya çıktığını bizim Bilim ve Teknik ekinin sorumlusu Orhan Bursalı ve Üniversite'deki genetikçi meslektaşlarımla konuştum.

Bu konuda iki teori var:

Birinci teori, bunların, Turgut Özal zamanında "işini bilen memur", "zengin müslüman" "anayasayı bir kez delmekle birşey olmayacağını bilen politikacı" gibi yeni tipler üretmek için kurulan laboratuvarlardan yapım hatası olarak çıktıklarını öne sürüyor.

İkinci teori ise, bu "laboratuvar tezine" karşı, zengin olunca hemen metres tutan erkek ve saçını derhal sarıya boyatan kadın tiplerinin zamanla, "küreselleşmenin" de etkisiyle, kendiliğinden "köpek besleyen mutantlara" dönüştüğünü öne sürüyor.

Hangi teori geçerli olursa olsun, bizim aile bireyleri, başkaları tarafından "köpek besleyen mutantlarla" karıştırılmamak için, köpeğimizi gezdirmeye çıktıklarında, sürekli olarak ellerinde, köpeğin kakasını toplayacakları naylon poşeti görünür bir biçimde taşıyor ve "köpek besleyen salatalık beyinli mutantların" da bir gün tersine bir evrim ya da mutasyon ile "köpek besleyen insanlara" dönüşeceği umudunu sürekli olarak koruyor.

Emre Kongar
http://www.kongar.org/aydinlanma/1999/aydin168.php

Hiç yorum yok: