31 Temmuz 2008 Perşembe

KÖPEK EĞİTİMİ

Köpeklerimizin itaat eğitimlerine ideal başlama yaşı 5 nci ayıdır. 5 aylık olmuş bir yavru köpeğin insan yaşı ve zekası ile, 12 yaşındaki bir çocuğun yaşına eşit bulunmaktadır (whiteley 1996). Toplumda 1 köpek yaşının 7 insan yaşına eşit olduğu bilinmekte, Lakin bu kıyaslama genel anlamdadır. Köpekler 1 yaşına kadar çok hızlı büyüme ve gelişme sürecindedir. Aşağıdaki tabloyu incelediğinizde köpeğin ilk dönemlerinin insana oranla çok yüksek olduğunu göreceksiniz. Bazı yanlış bilgilendirme ve yönlendirmeler ile köpek sahibini, köpeğin itaat eğitimine başlaması veya eğitim görmesi için kennels'a bırakması için 1 veya 1,5 yaşın en doğru olduğu iddia edilir. Eğitimin isminden de anlaşılacağı gibi itaat eğitimine 5 aydan itibaren başlanmalıdır. İnsan ile kıyasladığımız zaman 1 veya 1,5 yaşına ulaşmış köpek 15 veya 20 insan yaşına eşit olduğundan, 20 yaşındaki bir çocuğun ilk öğretime başlaması gibi bir olay ortaya çıkmaktadır.
Hepimizin ilköğretimden, üniversite yıllarımıza kadar olan öğrencilik hayatımızı hatırladığımızda hocalarımızın bizlere yaklaşımı ve konu öğretim yöntemlerini hatırlayıp, bazı hocalarımızdan dersleri severek ilgi ile takip edip nasıl kolay öğrendiğimizi, bazı derslerde ise zil saatine endeksli kronometre çalıştırdığımızı hatırlarız. Eğitici, eğitmeye çalıştığı köpeği de aynı kendi öğrenim dönemlerinde olduğu şekilde yaklaşarak, O nun eğitimi esnasında strese girmesini engelleyecek konuların eğitimi ve köpeğin hafızasından uzun dönemler taze kalmasını sağlayacak ödül programları ile takviyeli (itaat ve hafif görev eğitimlerinde kesinlikle yiyecek ödül programı kullanılmamalıdır.) eğitim uygulanmalıdır. Eğitimin, iletişim olduğunu ve köpeklerimizin eğitim sonunda birer pilli robot olmayacaklarını unutmayalım. Özellikle eğitimine başladığımız köpeğimizin, ırk özelliklerini her zaman göz önünde bulunduralım. Bir chow chow ırkı ile, bir golden retriver ırkının eğitimleri aynı ödül programı ile olmayacağı gibi, eğitim süreleri de ırk özelliklerinden dolayı farklı olacaktır. Bizler ailemizi ve sevdiklerimizi nasıl anlayarak onları ve kendimizi mutlu ediyorsak, Köpeğimiz de tek dünyası olan bizleri anladığı ve kendini anlatabildiği zaman mutlu olacaktır.
"Bizimle birlikte yaşayan Pekingess ırkı 7 yaşındaki köpeğimiz, akşam yemeğinden yaklaşık 2 saat sonra, yıllardır yanından ayırmadığı oyuncak köpeğini yatağından alarak salona, bizlerle 10-15 dk. oynamak için getirir. O köpeğini getirdiği zaman 10-15 dk. kadar oyuncak köpeği ve kendisi ile tüm aile oynamaya çalışırız. Oyunun başlama zamanını ve bitim zamanını kesinlikle kendisi belirler, oyun isteği bitip yorulduğu an, oyuncak köpeğini ağzına alarak yatağına götürür. Huzurlu ve mutlu bir şekilde başını oyuncak köpeğine yaslayıp kıvrılarak uyur." Burada anlatmaya çalıştığım örnekli konu, Biz köpeğimizin oyun başlama saatine ve oyun bitim saatine saygı gösterip, O' nu anlayarak O'nun mutlu olmasını ve dolayısı ile de bizim mutlu olmamızı sağlıyoruz.
Köpeğimizin yemek, oyun, istirahat, gezinti ve tuvalet gibi alışkanlıklar edinirken, zamanlama olayını bizim ve ailemizin muntazaman uygulayabileceği zaman dilimleri içinde özen gösterip sürekliliğini sağlamalıyız. Unutmayın ki, köpeklerin psikolojisi, biz insanlara göre daha istikrarlı ve daha oturmuş durumdadır (Ör.: Onlar sigara ve alkol kullanmazlar, intihar etmezler, kendine zarar vermezler...).


EVDEKİ LİDERLİK
Bir çoğumuzun yavru köpeğin bizlerle ve birlikte yaşayacağımız ev ortamı ile tanışma döneminde yaptığımız hatalardan dolayı köpeğimizin karakter yapılanması döneminde egosentizm olarak adlandırılan baskın olma arzusu ve 1 yaşına doğru dominant agresyon özelliklerini malesef görmeye başlarız. Yavru köpekler sevimli ve şirin olmalarından dolayı, bizler ve çevremizdekiler tarafından yoğun ilgi ve sevgi görürler. Yaptıkları bazı hataları, sevimli olmalarından dolayı affetmemiz onların kendilerini dünyanın merkezi olarak görmelerine neden olur (Ör.: Yerde duran bir çorabı alıp kaçması ve O nun ağzından bu çorabı almaya çalıştığımızda, bize hırlaması ve havlamasını sevimli olmalarından dolayı affetmemiz gibi...). İlerleyen dönemde aile içi liderlik (alfalık) çakışmasına girecektir. Kesinlikle göz ardı edilmemesi gereken konu, Onlar büyüdüklerinde ısırmaları halinde 1 cm'e 50 kg. ile 3 ton arasında basınç uygulayabilecek bir çene yapısına sahip olacaklardır. Ama şu dabir gerçektir ki hiç bir köpek sahibini isteyerek ısırmaz.Bu nedenlerden dolayı, yavru köpeğimizin bize ve ailemize motivasyon döneminde, sözlü ceza ve ödül programları ile doğru ve yanlışı ailenin liderine onlara, saygı ve güvenlerini kaybetmeden Onlar olmadığını öğretmek gerekir. Korkudan dolayı öğretilen bilgiler, Köpeğin korkmasına neden olan kişinin, öğrendiklerini uygulayacağı bölgede olmaması halinde, korku ortadan kalktığı için köpek öğrendiği doğru bilgileri yansıtmak istemeyecektir. Saygıya dayalı ve doğru ödül programları ile yoğrulmuş bir bilgi birikimi ise, köpeğin her zaman öğrendiklerini rahatlıkla uygulamasını sağlayacaktır (Ör.: Evin lideri olan baba evde yokken, korkuya dayalı bir eğitim verilmiş olan bilgisini yerine getirmeyecek, Baba evde iken çıkması yasak olan tv. koltuğunun üzerine rahatlıkla çıkacaktır.). Ataerkil bir toplumda yaşamamızdan dolayı bu olumsuzlukları çocuklarımız üzerinde de yaşarız. Çocuğun yaptığı hata karşısında, evin annesinin "-akşam babana söylerim..." tehdidi ile çocuğa, korkuya dayalı bir ödül-ceza proğramı uyguladığını görürüz.

ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Öğretim yöntemlerini anlatmaya başlamadan önce, özellikle tekrar vurgulamak istediğim bir konu var. Köpek eğitimine başlamadan önce, eğitmeyi düşündüğünüz köpeğinizin ırk, karakter ve cinsiyet özelliklerini iyi bilmeniz ve bu bilginizi, köpek eğitim bilginiz ile sabır, hoşgörü ve çare buluculuk yetenekleriniz ile birleştirerek köpeğinize eğitimi sistemli bir şekilde yüklemeniz gerekmektedir. Bu konulara azami dikkat gösterdiğiniz takdirde, mükemmel derecede eğitilmiş bir köpeğiniz olacaktır.
Makale

Hiç yorum yok: