20 Temmuz 2008 Pazar

KÖPEK BAKIMI

Çocukların Isırılma Nedenleri

Küçük ırklar daha temkinli olmalarına rağmen erişkin iri köpeklerin küçük çocuklara karşı sanki erişkinlerden ayırt edercesine daha töleranslı tavır sergilemeleri çoğu insanda güven kaynağı yaratan bir inanışa neden olsa da, ki sayısız doğru örneklerini görmüşüzdür, konu prensipte bu kadar basit değildir. Gerçekçi olmak gerekirse konuya bakış açısı bu olmamalıdır.

Sosyalleştirme
Her şeyden önce 1.5-2 aylıkken anne ve kardeşlerinden ayrılan yavru özellikle de 4. ayına kadar çok yoğun bir şekilde devam eden sosyalleşme döneminde edindiği tecrübelere göre erişkin reaksiyonlarını biçimlendirir. Yavru bu dönemde insan ve çevresindeki diğer hayvanlarla mümkün olduğunca olumlu çağrışımlarla dolu hatırlarla donatılmalıdır. Bu dönemde çocuklarla olan ilişkileri fırsat verildiği ve önemsendiği ölçüde köpeğin bu küçük hareketli ve gürültücü yaratıklara karşı ömür boyu sürecek izlenimlerinde büyük önem taşır. Bu nedenle yavrunun çocuklarla ilişkileri yakından kontrol edilerek düzenli ve pozitif çağrışımlı tanışma olanakları sağlanmalıdır. Bu köpek tarafında atılacak ilk önemli adımdır.

Hızla büyürken çevresinde onu rahatsız eden gürültücü ve tacizkar çocuklardan edineceği korku ve endişe sonucunda köpeğin kendine güveni geldiğinde savunmaya geçerek istenmeyen sonuçlara neden olması muhtemeldir.

Çocukların Eğitimi
Çocuklar tanımadıkları köpeklere yaklaşmamalı, çevresinde av ve savunma güdülerini harekete geçirecek şekilde abartılı hareketler yapmamalıdır. Çığlık çığlığa kaçan bir çocuğu kötü niyetle olmasa da hevesle kovalayan bir köpeği düşünün. Tansiyon yükseldiğinde olayın kontrolden çıkması beklenmeyen bir senaryo değildir.

Çocuk kesinlikle tanısın tanımasın, özellikle de tanımadığı köpeklere, saygı duyması gerektiğini ailesinden öğrenmelidir. Köpekler ne bir sabır taşı ne de oyuncaktır. Taş atılan, bağlıyken kızdırılan, yemek yerken huzursuz edilen, huzur içinde uyumasına izin verilmeyen, ağzından çok sevdiği oyuncağı alınmak istenen köpekler savunmacı bir tavır sergileyebilir.

Unutulmaması gereken şey köpeklerin çoğunlukla sınırlarını çok iyi bildikleri bu tür ilişkilerde sınırı aşan ve ailelerince doğru şeklide kontrol edilerek yönlendirilmeyen taraf çocuklardır. Evin çocuğunu ısırdığı için uyutulmaya mahkum edilen bir köpek son anda kulağında evin çocuğunun kalemle açtığı bir yara fark edilerek ölümden kurtarılmıştır.

Akıldan çıkarılmaması gereken diğer bir konu da çocukların tavırlarının bir liderin vücut dilinden uzak oluşudur. Hiyerarşik olarak domine edilmeye çok müsait bir çocuk dozajı köpeğin kararlılığına kalmış bir şiddetle göz dağı hatta saldırganlıkla karşı karşıya kalabilir. Burada çocuk ile köpek arasındaki sosyal mesafenin korunması ve çocuğun yapabilecekleri ve yapamayacakları ile ilgili bilinçlendirilmesiyle sorunların önüne kolaylıkla geçilebilir. Bazı dominant köpeklerin daha uyumlu bir arkadaş olması için kısırlaştırılması gerekebilir.

Hiç bir çocuk, ne kadar güvenilir olursa olsun köpekle yakınında bir erişkin olmadan yanlız bırakılmamalıdır. Hiç bir ırk bu konuda tamamen güvenli olamaz. Bu ifade "köpeğin sağı solu belli olmaz" savını destekleyecek şekilde algılanmamalıdır. Baştan önlem almak olası trajik olayların telafisinden daha etkilidir.

Saldırıya Karşı Tavır
Çocuğa mümkün olduğunca bir köpek saldırısına karşı kendini korumasını öğretmekte de fayda vardır. Direkt göz teması tehdit ifade ettiğinden yabancı bir köpeğin karşı saldırıya geçmesine neden olabilir. Ne yazık ki çoğu ısırılma olayı boylarının müsaitliğinden dolayı yüz ve çevresinde olmaktadır. Çocuğun elleri ve kollarıyla yüzü ve çevresini kapatarak yere kapanması çoğu saldırıyı daha az ciddi yaralarla atlatmasına yol açacaktır.

Yaşanılan tecrübe ne kadar acı olursa olsun çevrede dost köpeklerin çoğunlukta olduğu her zaman hatırlanarak çocuğun korkusunun bir fobiye dönüşmesi engellenmelidir. İlk fırsatta dost canlısı bir yavruyla köpeklere karşı güvenini tekrar kazanmalıdır.
Makale

Hiç yorum yok: