9 Temmuz 2008 Çarşamba

KÖPEK EĞİTİMİ

Schutzhund Tarihçesi

Schutzhund, çok uzun zamandır Kuzey Amerika ve Avrupalı köpek sahiplerini köpekleriyle beraber spor yapabilme düşüncesi nedeniyle kendine çekmiş, modern Köpekli Sporlar (Cynological Sports) branşlarının en eskilerinden birisidir. Spor, yüzyılın başında iş köpeklerini test etmek amacıyla başlamıştır. Temel amacı, polis köpeklerinin, sınır devriyelerinin, gümrük ve askeri amaçlarla faydalanılacak köpeklerin, hangilerinin üretim programlarında kullanılacağının belirlenebilmesi için onların gerçek çalışma becerilerini, belli prosedürler çerçevesinde anlayabilmek ve görebilmek idi. Zamanla iş köpeklerine olan talebin hızla artması, daha karmaşık testleri ve sıkı eğitim tekniklerini gerekli kılmaya başlamıştır.

Schutzhund binlerce köpek sahibinin severek katıldığı bir aktivite olmasını, açık alanda, fiziki ve mental güce dayalı olmasıyla beraber sunduğu derin rekabete borçludur. Birçok köpek sahibi Schutzhund yarışmalarına kendi köpeklerinin eğitiminin yeterliliğini profesyonel köpekler yanında test edilebildiğini görmek amacıyla katılmaktadırlar.


Schutzhund, köpeğin eğitim ve davranışlarının 3 farklı alanda teste tabi tutulmasının toplamından oluşur. İlki "tracking"(iz takibi) denen bölümdür. Köpeğin karmaşık bir alanda, değişik yönlerde ve her hava koşulunda ayak izlerini takip edebilme ve saklanan yada düşürülen objeleri bulabilme yeteneğini ölçer. İkincisi, "obedience" (itaat) olarak adlandırılan ve genellikle "obedience" yarışmalarına katılanlar tarafından da tanınan bir bölümdür. Ancak Schutzhund bu bölümde yine kendine özgü kuralları ile daha geniş alanda, her türlü hava ve arazi şartı da dahil olmak üzere, hatta zaman zaman gürültü (eskiden silah sesi kullanılırdı) altında "obedience" testlerini uygular. Obedience bölümünde "heel" (topuk),"stay" (bekle)ve "down"(yat) gibi standart komutların yanı sıra, atılan objeleri engelli parkurda geri getirme, "send away" (ileri gönderme) gibi komutlar da testin bir parçasıdır. Üçüncü ve son bölüm olan "protection" (koruma) genellikle toplum tarafından en fazla yanlış anlaşılmalara neden olan bölümdür. Protection rutinini seyrederken köpeğin handler ile olan ilişkisine dikkat edilmesi gerekir. Burada temel olan, köpeğin ısırma ve bırakma hamlelerini komut altında yapıyor olmasıdır. Köpek sahibi yada kendisi saldırıya uğramadığı sürece kötü adam rolündeki kişiye kesinlikle agresyon göstermez. Saldırıya uğradığında da hiç çekinmeden ısırır ve sahibinin bırak komutuyla beraber ısırma hamlesini kötü adamı denetim altında tutma şekline çevirir. Çoğu zaman bu rutin polis köpeği yada kişisel koruma eğitimi ile karıştırılmaktadır.


1897 yılında Prusyalı bir Polis müfettişi olan Franz Laufer, görevli polis memurlarının gece devriyeleri sırasında uğradığı saldırılar nedeniyle ciddi problemler yaşıyordu. Gece devriyesi yapan polisler yalnız çalışıyordu. Sürekli artmaya başlayan saldırılar kalabalık suçlu grupları tarafından gerçekleştirildiğinden polislerin kendilerini koruma imkanları çok sınırlı kalıyor hatta çoğu olayda hayatlarını kaybediyorlardı. Devriye görevlilerinin daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu halde, yetkililer kısıtlı bütçeler nedeniyle ek görevli vermedikleri gibi olan kadrolarda da kısıntılara gitmeye çalışıyorlardı.


Franz Laufer, köpek sahipliği veya eğitimiyle ilgili en ufak bir tecrübesi olmadığı halde, yaşadığı bu sıkıntılı duruma köpekler sayesinde bir çözüm bulunabileceğini düşünmeye başladı. Devriye gezen polis memurlarının yanına güçlü ve korku salabilecek büyüklükte refakatçi köpekler verilebilirdi. Düşünce basitti ama aynı zamanda da devrimsel olacak kadar radikal bir temele sahipti. Fikir fazla benimsenmemişti. Durum, müfettiş Laufer için, hem devlet yetkililerinin toplum hassasiyetinden çekindiklerini ileri sürmeleri, hem de polis memurlarının belirsiz ve hırçın bir köpeğin refakati yerine, sadece yanlarına daha fazla memur verilmesini istemeleriyle, daha da zor bir hal almıştı.


1900 yılında, polis memurlarına yapılan saldırılar, yetkililerin daha fazla göz ardı edemeyecekleri boyutlara ulaştığında konu tekrar gündeme geldi. Müfettiş Laufer sonunda aradığı fırsatı bulmuştu. Polis merkezi Franz Laufer'a 500 Mark para vererek, 3 köpek almasını ve bunları eğiterek gece devriyelerinin yanına refakatçi olarak vermesini istedi. Laufer'ın üstlendiği hiç de kolay bir görev değildi. Hiç tecrübesinin olmadığı ve daha önce kimse tarafından denenmemiş bir konuda, ortaya attığı fikrin gerçek hayatta çalışır olduğunu göstermek durumundaydı.


Laufer, köpek davranışlarını anlayabilmek amacıyla tarih ve üretim üzerine kitaplarla çalışmaya başladı. Eğitim üzerine hiç kitap yoktu ve Almanya'nın hiçbir yerinde hiçbir polis programında köpekler kullanılmıyordu. Laufer sonunda kendi departmanında köpeklerle tecrübesi olan bir çavuş buldu. Çavuş Lange, Laufer'ın köpek eğitim programında kendisine yardımcı olacaktı. Lange, bu işte kullanılabilecek en uygun ırkın o günlerdeki adıyla "Alsatian" yani German Shepherd Dog (Alman Çoban Köpeği) olduğunu söylemesine rağmen, müfettiş Laufer buna katılmıyor, Great Dane ırkı bir köpeğin suçlulara karşı daha caydırıcı bir görüntüsünün olacağını düşünüyordu. Ancak, Müfettiş Laufer tercihini yaparken tek nedenin bu olmayabileceği, bununla beraber o dönemde, Sir Arthur Conan-Doyle'nin Sherlock Holmes hikayelerinden "The Hound of the Baskervilles" romanında, Great Dane ırkı köpeklerden sıkça bahsediyor olması ve bu dönemde romanın Avrupa'da popüler kitaplar arasında en fazla okunan kitap olmasının da etkili olduğu düşünülebilir.


1901 yılının Ekim ayında müfettiş Laufer ilk polis köpeğini göreve çıkarttı. Bu köpek Caesar adındaki bir Great Dane idi. Laufer köpeğin rolünün her zaman devriyeleri korumadan daha fazla olacağını düşünmekle beraber, bu ilk köpekler sadece koruma amaçlı olarak kullanılmaktaydı. Görev sırasında ağızlık takılmış ve kayışla dolaştırılıyorlardı. Çavuş Lange, köpeklerin eğitimine sadece koruma değil, iz sürme ve diğer görevleri de yerine getirebilecek şekilde devam ediyordu. Bu genişletilmiş eğitim programı ileride, müfettiş Laufer'in başlattığı polis köpekleri programını kurtaracak ve polis köpekleri çalışmasına çok daha geniş roller verilmesinin başlangıcını oluşturacaktı.


Bir hırsızlık olayında, suçlunun, köpek tarafından 2-3 kilometre izinin sürülerek, saklandığı evde yakalanması ve buna benzer özellikle toplum önünde gerçekleşen birkaç başarılı iz takibi ve yakalama olayı sonucunda, Müfettiş Laufer'in "Köpek Ünitesi" halkın gözünde ilgi odağı olmaya ve dikkat çekmeye başlamıştı.


1902 yılında müfettiş Laufer, Caesar ile çoğunlukla polislerin katıldığı bir gösteri düzenledi. Caesar'ın eğitim seviyesi veya gösteride neler yaptığı hususunda fazla bir bilgi olmamakla birlikte, seyircilerin bu gösteriden fazlasıyla etkilendiği bilinmektedir. Laufer, bu gösteriye katılanlardan edindiği izlenimlerle aynı yıl polis köpeklerinin çalışmalarını ve eğitimini tanıtan bir organizasyonun başlangıcını yaptı. 1902 yılında kurulan "The Police Dog Club" (PHV) "Polizei Hunde Verein" oluşumu, 1912 yılında "National Alliance for Police and Protection Dogs" (RVPH) Reichsverband für Polizei und Schutzhunde'nin kuruluşu, 1947 yılından itibaren de "German Association of Working Dog Clubs" (DVG) "Deutscher Verband der Gebrauchshundsportvereine" olarak günümüze kadar geldi.


PHV'nin kurucu üyelerinden Captain Max von Stephanitz, PHV'nin kuruluşundan 3 yıl önce de 1899 yılında "German Shepherd Dog Club of Germany" (SV)'nin kuruluşunu yapanlardan birisiydi. Ancak SV ile PHV'nin 1902 yılında yolları kesişmiş olsa dahi, Captain M.von Stephanitz temel olarak iş köpeklerini geliştirme, Laufer ise polis köpekleri yetiştirme ve onlarla ilgili pratik çözümler aramak hususunda çalışmak istediklerinden, günümüze gelen süreçte, modern SV ve DVG'nin oluşumuna giden yolda hep farklı metotlar ve konseptler kullanarak hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır.


Aynı dönemde, Belçika'nın Ghent şehrinde Laufer'dan tamamen habersiz ve bağımsız bir başka Polis Müdürü Ernest van Wesemael devriyelerinin yanına refakatçi köpekler vermek için çalışıyordu. Onun da Ghent Konseyinin kısıntıya uğrattığı polis memuru bütçesinden dolayı böyle bir çözüme ihtiyacı olmuştu. Memur artışına izin vermeyen Ghent Konseyinden, köpekli devriyeler için izin çıkaran van Wesemael 1899 yılında köpeklerle beraber çalışan ilk devriye birliğini kullanmaya başladı. Van Wesemael aslında dünyadaki ilk resmi "köpekli devriye birliği" olan "Ghent Hondenbrigade" (Dog Corps) birliğini kurmuştu. Van Wesemael kullandığı Malinois Flemish Shepherd Dog (Belgian Shepherd) köpeklerinin eğitilebilir ve etkili olduğunu söylüyordu. Böylece Malinois resmi polis görevinde kullanılan ilk köpek ırkı olmuştur. Sonraki yıllarda van Wesemael, "Le Chien Policier a Gand" isimli, köpekler üzerine 34 sayfalık Fransızca bir kitap yazmıştır.


Müfettiş Laufer ile van Wesemael her ne kadar birbirlerinden habersiz olarak, ortak bir sorunda ortak bir çözüme ulaşmış olsalar da, ikisinin köpekleri kullanmadaki uygulamaları oldukça farklıydı. Laufer, köpeklerin sokakta birisini ısırması veya yaralamasından çekinirken ve bu yönde tedbirler almaya çalışırken, van Wesemael köpeklerini özellikle ısırması yönünde eğitmeye çalışıyordu. Çünkü o dönemde Ghent zengin bir şehirdi ve soyguncular hep başka şehirlerden geliyordu. Şehir halkının da yabancılara fazla müsamahası yoktu.


Bu iki polis programının 1903 yılına kadar birbirleriyle herhangi bir bilgi alışverişi içinde olduklarına dair hiçbir belge yoktur. Yine aynı tarihlerde İngiltere'de sürdürülen köpekli polis birimleri çalışmaları, farklı ırklar kullanılarak Almanya ve Belçika'daki gelişmelerden bağımsız ve habersiz başlamış ve devam etmekteydi.


Polis köpeği eğitimi üzerine başlayan hareket yavaş, fakat kesin bir amaca yönelikti. 1904 yılında PHV ilk polis köpeği sınavının kurallarını yayınladı. 1905 yılında toplam üye sayısı sadece 270 di. Sonraki 7 yılda büyük ilerlemeler kaydedilmiş, 1912 yılında P.H.V. üye sayısı 6.000'e ve kulüp sayısı da 64'e yükselmişti. P.H.V.'nin bu kadar büyümesi ve koruma görevleri için köpek eğitmek isteyen sivillerin artışı, bu polis kökenli ve daha çok polise yönelik hizmetlerde bulunan kuruluşun talepleri karşılayamaz hale gelmesine neden olmuştu. İş köpeği eğitimi taleplerini karşılamak isteyen sivil kişiler 1912 yılında RVPH'yi kurdular. RVPH daha çok ırk kulüpleri ile beraber ve bireysel çalışmalarla iş köpeklerinin eğitimlerine eğiliyordu. Kayıtlar her iki kurumunda benzer başarılara ve sonuçlara ulaştığını belgelemektedir.




Savaşın başlaması bu köpek hareketinin gerilemesine neden olmuştur. Savaşla beraber PHV üyelikleri yarı yarıya azalmıştır. Ancak M.v.Stephanitz'in ve SV'nin kayıtlarına göre bu dönemde askeri amaçla köpek eğitimi önem kazanmış, bu eğilim, 1920-1925 yılları arasında artış gösteren "iş" köpeklerine olan ilginin artmasına ve gelişmesine neden olmuştur. Schutzhund hareketinin gelişmesinde önemli olan bir diğer etken de, PHV, RVPH ve bir başka Güney Almanya İş Köpekleri organizasyonunun, yarışma ve sınav kurallarını belli standartlara bağlamaları olmuştur. Her organizasyon bir diğerinin hakem ve yarışma derecelerini kabul etmiş ve tanımıştır. Daha sonra bu kuruluşlar İş köpekleri idari bünyesi (PVZ) ile anlaşmaya vararak yarışma prosedürleri hususunda da standartlar belirlemeye başlamışlardı.


1933 yılında, Nazi kontrolündeki Alman hükümeti tüm köpek organizasyonlarının durdurularak tek bir isim altında toplanması emrini yayınladı. II.Dünya savaşı sonuna kadar devam eden ve tüm köpek eğitim ve ırk kulüplerini de içine alan bu durum, aslında Alman hükümetinin, Alman iş köpekleri eğitimini, 1936 Berlin Olimpiyatları sırasında bir gösteri amacıyla kullanmak için kontrol altına alma çabası olarak da düşünülür.


Savaşın sonunda, köpeklerle ilgili yapılmış organizasyonların tümü kendilerini bir karmaşa içerisinde buldular. PHV ve RVPH'nin eski üyeleri bölgesel kulüp aktivitelerine başladılar, ancak ulusal boyutta hiçbir çalışma yapılamıyordu. Almanya daki işgal kuvvetlerinin de ulusal bir yapılanmaya sıcak bakmaması işleri iyice zora sokuyordu. Birçok başarısız teşebbüsten sonra PHV ve RVPH bir araya gelerek 1947 yılında DVG'yi kurdular.

Günümüzde DVG 30.000 üyesi olan ve yılda 16.000'den fazla kişinin 1900 schutzhund yarışmasında boy gösterdiği büyük bir kuruluş haline gelmiştir. Eğitim üzerine yoğunlaşmış, DVG'de dahil toplam 7 organizasyonun katılımıyla da German Working Dog Association DHV (Deutscher Hundesportverband) kurulmuş ve toplam üye sayısı 83.000'dir. DHV'nin bir üst kuruluşu da Working Dog Counsil (AZG) Arbeitsgemeinshaft der Rassehundezücht- vereine und Gebrauchschuneverbande'dir.


Almanya'da köpek ırkları, çalışan köpekler ve köpekle ilgili tüm kuruluşların çalışma şeması aşağıdaki şekildedir.



FCI Federation Cynologique Internationale

AKC (American Kennel Club) ve KC (Kennel Club) (İngiltere) hariç dünyadaki tüm köpek organizasyonlarının şemsiye organizasyonu.

VDH German Kennel Club (Verband für das Deutsche Hundewesen)

AZG Working Dog Counsil (Arbeitsgemeinshaft der Rassehundezücht- vereine und Gebrauchschuneverbande)

DHV German Working Dog Association (Deutscher Hundesportverband)

Farklı bölgelerdeki toplam 7 eğitim organizasyonunun şemsiye kuruluşu
BLV, BHV, DSV, DVG, HSVRM, SWHV, SGSV.

DVG (Deutscher Verband der Gebrauchshundsportvereine)

ayrıca A.B.D. ve Kanada'nın da bağlı olduğu toplam 14 ülke beraberinde.
Yerel kulüpler



1920'li yıllardan itibaren standartlaştırılan yarışma ve sınav prosedürleri günümüz modern Schutzhund kurallarının temelini oluşturur. Zaman içerisinde schutzhund kurallarından çıkarılan ve kullanılmayan uygulamaların birçoğu ise, günümüzde Hollanda, Belçika ve Fransa'da yaygın olarak yapılmakta olan çeşitli Ring Sporları uygulamalarında halen kullanılmaktadır. Günümüzde, hemen hemen dünyanın her bölgesinde, kurallarında veya düzenlemelerinde küçük farklılıklar bulunsa da, çok sayıda Schutzhund yarışması yapılmaktadır. Her ne kadar insanlar çok eski tarihlerden bugüne gelen süreçte, köpekli yarışmalar ve aktiviteler düzenlemiş olsalarda, Schutzhund günümüz modern Cynological Sports (Köpekli Sporlar) branşlarının en eskisidir. Schutzhund formatında kullanılan birçok ekipman ve metod, sonraki yıllarda ortaya çıkan ve popülarite kazanan Agility, Retrieving, Canine-Cross gibi sporların temellerine ışık tutmuştur.

Çeviri ve derleme
The Man & His Doggies

Hiç yorum yok: