22 Temmuz 2008 Salı

KÖPEK EĞİTİMİ

Köpeği olan herkes köpeğini eğitmek zorundadır desek daha yerinde olur. Bu konuda profesyonel yardım alabilirsiniz ama her şey sizde biter... Sık sık köpek eğitiminin ne zaman başlayacağı konusunda sorularla karşılaşıyorum. Eski yaklaşıma göre verilecek cevap altı aylıkken olacaktır. Modern yaklaşıma ve bana göre eğitim, köpek kapınızdan içeri girdiği anda başlar. Bu anlamdaki eğitim köpekle saatlerce çalışma yapmak değil tabiî ki. İlk günlerden itibaren, temel itaat komutları kullanılan (tam sonuç beklemeden) ve olumlu davranışları ödüllendiren nice köpeklerin, hiçbir eğitime başlamadan,
bir sürü şeyi öğrendiğine defalarca kez şahit oldum...


Peki, eski yaklaşım neden altı aydan sonra başlamayı öneriyor? Bu sisteme göre, eğitimin temeli ağırlıklı olarak fiziksel düzeltmeye dayanıyor. Boğma veya dikenli tasma kullanımı yaygın. Altı aydan daha genç bir köpeğe bu yöntemleri uygularsanız, ciddi fiziksel sakatlanmalara neden olur. Bu gerçekleşmese bile bence en az o kadar tehlikeli olan duygusal olarak zarar görmesidir…

Köpeğe temel şeyleri öğretmek o kadarda zor değildir aslında. Sevgi, sabır, şefkat olmazsa, köpek eğitimi olamaz. Eminim ki bu saydıklarım, hepinizde mevcut. Eksik olan ve profesyonel yardımın yetiştiği nokta ise zaman. Hayat koşturmacasın da çoğumuz, kendimize daha yeterli vakit ayıramıyoruz. Tercihim, köpeğinizi
her zaman kendinizin eğitmesi ama şartlar uygun değilse yardım alabilirsiniz. Tek şartla, mümkün olduğunca eğitimlere sizde katılın. Her iki durumda da, bence Türkiye’de en çok atlanan nokta ise istikrar. Köpeğe karşı davranışlarınızdan, kullandığınız komutlara, yemek saatinden, ödüllendirilecek hareketlerine kadar her konuda istikrarlı olunuz. Örnek vermek gerekirse, hafta sonu, rahat kıyafetler giyerken köpeğinizin kucağınıza çıkmasına izin verirken, hafta içi, işe giderken, şık kıyafetlerinizleyken aynı davranışa izin vermemek doğru değildir. İstikrar, ailenin tüm fertleri ile üzerinde anlaşılması gereken bir konudur. Hatta bu konuda herkesin fikri alınmalı ve ortak bir politika oluşturulmalıdır.

Dünyanın en iyi eğitmeninden, en mükemmel eğitimi bile alsanız, tekrarlamıyor ve temellerini sarsacak davranışlarda bulunuyorsanız bir iki ay içerisinde geriye bir şey kalmayacağına garanti veririm. Nasıl sıkı spor yaparak vücudumuzu ideal kilo, yağ ve kas oranına getirdiğimizde artık yeter deyip bir daha spor salonuna uğramazsak hızla eski halimize döneceğimiz gibi, köpek eğitiminde de durum aynıdır. Zor olan baştadır ama hiç bitmez. Örneğimize dönecek olursak, zor olan fazla kiloları vermektir, korumak daha kolaydır.

Pratiği yapacak olanda sizsiniz. Köpeğinizi siz eğitseniz de, yardım alsanız da, pratiği yapacak olan kesinlikle sizsiniz. Buda basit anlamda eğitim aslında.

Ülkemizde, köpeğinizi kendiniz eğitmeniz gerekir dediğim zaman, nefes dahi almadan yüzlerce bahane sıralayan insanların sayısı hiç de az değil. Tamam vakit, bir miktar bilgi gerektirir ama imkansız değil. Bende profesyonel olarak köpek işine girmenden öncede köpek sahibiydim. Evet ilk köpeklerimin eğitimi için bende yardım aldım ama sonraki köpeklerimi kendim eğittim. Demek istediğim belli bir bilgi birikiminiz, zamanınız ve sabrınız varsa, çok da büyültülecek bir iş değil.

Köpeğinizi sosyalleştirmek de en az eğitim kadar önemlidir. İyi eğitilmiş fakat sosyalleştirilmemiş bir köpek oldukça tehlikeli olabilir. Köpeğinizi doğru zamanlarda, doğru ortamlara sokarak onu diğer insanlara ve köpeklere uyumlu hale getirecek olan sizsiniz. Eğitmen, bunun sadece başlangıcını yapabilir. İlerletmek sizin görevinizdir.
makale

Hiç yorum yok: