21 Temmuz 2008 Pazartesi

KÖPEK SAĞLIĞI

Köpeklerde servikal mukosel

Servikal mukosel, intermandibular aralıkta, angulus mandibularis hizasında ya da üst servikal bölgenin derin yapıları içinde saliva birikimidir. Saliva tükürük bezleri veya kanallarının travması nedeni ile sızarak birikir ve daha sonra granülasyon dokusu ile çevrelenir.

Tükürük bezinin ya da kanallarının yırtılması, çevre dokular içine salivanın sızması ile sonuçlanır. Mukosel’ler kist değillerdir, bunlar doku arasında serbest olan tükürüğün oluşturduğu sekonder yangısel reaksiyona bağlı gelişen içi saliva dolu granülasyon dokusudur. Oysa kistler etrafı epitel ile çevrili boşluklardır.

Mukoselin nedenini belirlemek oldukça zordur; genellikle küt travma, yabancı cisim, sialolit’ler mukosele neden olurlar. Bu durumdan genellikle en çok sublingual tükrük bezleri etkilenir. Saliva direncin en az olduğu tarafa doğru yönlenir. Özellikle cranial servikal ya da intermandibular, sublingual (ranula) veya faringeal bölgeye doğru birikim en yaygın olandır. Saliva dokuları irrite eder ve inflamasyona neden olur. Bu ilk aşama boyunca şişkinlik katı kıvamda ve ağrılı olabilir ama genellikle hasta semptom göstermez. İnflamasyona bir yanıt olarak granülasyon dokusu şekillenir ve salivanın daha fazla yayılmasını önler.

Klinik bulgular mukoselin lokalizasyonuna göre farklılık gösterir. Birçok köpekte asemptomatik servikal ya da intermandibular mukosel görülür. Genellikle hastalar yavaş yavaş gelişen, fluktuan yapıda ağrısız bir kitle nedeni ile kliniklere getirilirler. Ayrıca sublingual (ranula) mukosel bulunan hastalarda gıda almada zorlanma ve çiğneme sırasında travma nedeni ile şekillenen oral kanama mevcuttur. Faringeal mukosel bulunan hastalarda solunum güçlüğü ve disfaji yaygındır.

Parotid ve mandibular tükürük bezleri kolaylıkla palpe edilebilir. Uysal veya sakinleştirici kullanılmış hastalarda bazen sublingual bezin palpasyonu da mümkün olabilir. Mukoseller genellikle yumuşak ve fluktuan yapıdadır oysa tümör ve apseler genellikle daha katı yapıdadır. Mukoseller ventral orta hat üzerinde yer almışlarsa hangi taraftan kaynaklandıklarını belirlemek zor olabilir. Bu durumda hastaların sırt üstü pozisyonda yatırılması mukoselin yer çekiminin etkisi ile ilgili tarafa doğru yönelmesine neden olur. Ayrıca servikal mukoselin palpasyonu ilgili taraftaki sublingual dokularda şişkinlik şekillenmesine neden olur. Kanlı salya, dişler nedeni ile travmatize olan sublingual (ranula) mukosel belirtisi olabilir.

Tanı amaçlı radyografi (saliografi), tükürük kanalından suda çözünebilen özellikte iyotlu kontrast madde enjeksiyonu ile yapılsa da, bu uygulaması zor ve tanıyı doğrulamada yetersiz bir işlemdir.

Sağaltım amacıyla sürekli drenaj veya koterizasyon uygulaması ya da antienflamatuar ilaçların enjeksiyonu mukoseli genellikle elimine etmeyeceği gibi apse veya fibrozise neden olup sonradan uygulanacak operatif işleme yönelik komplikasyon yaratabilir. Salya bezi ve kanalının tümünün eksizyonu ve mukoselin drenajı etkili bir yöntemdir.
Sonuç olarak mukoseller çeşitli nedenlerle şekillenen ve salivanın normal akışı dışında doku aralıklarında toplanmasıdır. Tüm bunların sonucunda da etrafındaki dokuları irrite ederek granülasyon dokusu şeklinde gelişen bir kapsül oluşturarak dokular tarafından etrafı sınırlandırılır. Tükürük salgısını arttırıcı etkiler uygulandığında bu tür hayvanlarda ilgili bölgede şişkinlik artar ve bu şişkinlik tekrar küçülebilir. Operasyon erken dönemde yapılmadığı taktirde mukoseli çevreleyen granülasyon dokusu kalıcı olabilir.

Veteriner Hekim
Uzm. Dr. M. Alper ÇETİNKAYA

Hiç yorum yok: