9 Temmuz 2008 Çarşamba

KÖPEK

Nesiller boyunca köpekler, insanoğlunun vazgeçemediği sadık dostları olmuştur. Yetişkinler köpek seçerken kararlarını çocukken büyüttükleri köpeklerin etkisinde kalarak vermektedir. Bazı insanlar kendi davranışlarına benzer davranışlar sergileyen köpekleri tercih ederler. Örneğin aktif insanlar hareketli köpekleri, sıcakkanlı ve içten insanlar sokulgan köpekleri tercih ederler.
Yavru köpek gelmeden önce bütün aile fertleri ona isim koyma telaşı içine girer. Kimi zaman Prenses diye çağırılan köpek, diğer hafta Lucky ismine terfi eder. Ona ilk geldiği günden itibaren aynı isimle hitap etmeniz adaptasyonun daha çabuk olmasını sağlayacaktır. İsim seçerken en fazla iki heceli olmasına dikkat edin çünkü isim ne kadar kısa olursa, köpeğiniz sizi o kadar kolay anlayacaktır.

Köpeğinizi apartmanda beslediğinizde vicdan azabı çekmemelisiniz. Onun ihtiyaçlarını düzenli olarak karşıladığınız sürece hayatını güzelleştirebilirsiniz. Gene de bazı sorunları göze almanız gerekecektir. Köpekler kimi zaman apartman sakinleri tarafından istenmiyor olabilir. Onlarla konuşurken sakin olmalısınız.

Çocuklarınıza hayvanlara karşı nasıl davranmaları gerektiğini öğretmek, onlara vereceğiniz en önemli derslerden biridir. Hayvanlar her yerdedir ve çoğunun evcilleşmiş olması onları tamamen güvenli kılmaz. Çocuklarınızın güvenliği için aşağıdaki korunma yöntemlerini onlara öğretmeli ve sık sık hatırlatmalısınız :

Köpeğin peşinden koşmamalı,
Komşunun köpeği rahatsız edilmemeli,
Homurdanan, dişlerini gösteren ve isterik bir biçimde havlayan köpeğe kesinlikle dokunulmamalı,
Küçük çocuklar yanlarında bir yetişkin biri olmadan köpeklere yaklaşmamalı,
Önce elinizi havaya kaldırmalı, öyle köpeğe elinizi koklamasına izin verilmeli,
Yavrularını koruyan köpeğe yaklaşmamalı,
Yemek yiyen yada kemik vb. şeylere sahip olmaya çalışan köpeklere dokunma girişiminde bulunulmamalı,
Kuyruğu yada tüyleri çekilerek incitilmemeli,
Köpeğin tasması varsa, sevmek için sahibinden izin istemeli,
Köpeğe yakınken yada onunla oynarken yüzünüz onunkine uzak tutulmalı,
Köpeğe yaklaşırken gürültü ve ani hareketler yapılmamalı,
Eğer köpek sizi kovalıyorsa, durmalısınız. Koşmanız onu sizi kovalamaya teşvik eder.
Saldırgan bir köpekle göz göze gelmekten kaçınılmalı ve onu kışkırtmadan uzaklaşmalı,
Hayvanların gözleri ellenmemeli yada ellenmeye yeltenmemeli.
Mutfaktan gelen güzel kokular köpeğinizin iki ayağının üzerinde ocağın yanında zıplamasına neden olacaktır. Ancak siz siz olun köpeğinize kendi yediğiniz yemeklerden vermeyin. Bunun sağlığına olduğu kadar terbiyesine de zararı olacaktır. Köpeklerin yemeklerinde hiçbir şekilde baharat olmamalıdır. Mümkün olduğu kadar sebze ağırlıklı, yağsız, haşlama yemekler verilmelidir.

Protein olarak yoğurt ve ayda bir kere yumurta verebilirsiniz. Yemeklerinde kırmızı etten çok beyaz et kullanmayı tercih edin. Köpeğinizin mönüsünü ne kadar çok zenginleştirirseniz o kadar çok hastalığa neden olursunuz. Köpeğinizin yediğiniz her şeyde gözü vardır. Size masum masum bakarken karşısında yemek yemek zor olsa da masadan vereceğiniz bir lokma ona o güne kadar öğrettiğiniz her şeyi unutturacaktır. Köpekler aynı çocuklar gibi çikolata ve şekere bayılırlar. Onun sağlığı için ona uygun çikolatalar ile tatlı kemikler alabilirsiniz.

Köpekler yavru iken sabah ve akşam olmak üzere günde iki öğün yemek yerler. Dişlerini çıkarana kadar ki süreçte yemekler çoğunlukla süt ve sütle yumuşatılmış besinlerden oluşur. Köpeğinizin dişleri çıkmasından itibaren yemek öğünü bir güne düşer. Köpeğiniz bundan sonra sadece akşam üzerleri yemek yiyecektir. Yemeğini her gün aynı saatte vermeye özen gösterin. Yemekleri hiçbir zaman sıcak ve soğuk olmamalıdır.

Hiçbir zaman şunu unutmayın, köpeğinizin yemekleri ne kadar tuzlu ve şekerli olursa kör olma olasılığı da o kadar fazla olur.

Yavru köpekler diş çıkarırken çektikleri sıkıntıdan kurtulmak için sürekli bir şeyleri kemirme ihtiyacı duyarlar. Bu dönemde kitaplarınızı yada değerli eşyalarınızı etrafta bırakmamaya dikkat edin. Koltukta bir şeyler atıştırdıktan sonra kırıntıları mutlaka temizleyin. Çükü köpekler düzenli bir yiyecek kaynağı bulurlarsa, sürekli çöpçülük yapmaya başlarlar. Bu da şişmanlamalarına ve bağırsaklarının bozulmasına yol açabilir.

Köpeğinizin doğaya ihtiyacı olduğunu unutmamalı ve ne kadar yoğun olursanız olun, programınızda her zaman onun günlük gezilerine yer vermelisiniz. Köpeğinize pire tasması takarsanız, dışarıdan gelecek parazitlere karşı önlem almış olursunuz. Ayrıca köpeğinizi gezdirirken ne kadar etrafı koklamasına izin verseniz de, sokakta bulduğu yiyecekleri yemesini önlemelisiniz. Şayet köpeğinizi şehir içinde gezdiriyorsanız, tasmasını çıkarmadan yanınızda yürümesini sağlamalısınız. Köpeğiniz terbiye edilmiş olsa da, sokaktan çıkan bir araba yada kedi, köpeğinizin bugüne kadar öğrendiği her şeyi bir anda unutmasını sağlar. Yağmurlu havalarda tüylerin kirlenmesinden şikayetçi iseniz, petshoplardan köpeğinize uygun kıyafetler alabilirsiniz. Yaz aylarında ise uzun bir yürüyüş parkuru köpeğinizi bitap düşürebilir. Yürüyüşleri daha kısa olmalı yada gölgede kalmış yerleri tercih etmelisiniz. Yürüyüş sırasında köpeğinizin su ihtiyacını karşılamak için bir kap bulundurmalısınız. Ayrıca köpeğinizi gezdirirken büyük tuvaletinin temizliği için yanınızda bol miktarda naylon poşet bulundurmalısınız.

Köpeğinizin de sizin gibi özel bir doktora ihtiyacı olduğunu unutmayın ve düzenli olarak gidebileceğiniz bir veteriner seçin. Aşılarını ve muayenelerini düzenli olarak yaptırın. Veterinere gittiğinizde köpeğinizin geçirebileceği hastalıklar hakkında bilgi alın. Eğer çok sık veterinere gitmekten hoşlanmıyorsanız köpeğinizin sağlığı ve güvenliği açısından kendi evinizde de yapmanız gerekenler olduğunu unutmayın :

Mutlaka temiz yiyecekler ve su verin,
Yemek kaplarını daima temiz tutun. Özellikle bakterilerin hızla ürediği yaz aylarında ...
Protein ve yağ miktarını dengelemek açısından veterinerinizin önerdiği beslenme listesini uygulayın.
Köpeğinizi düzenli olarak yıkayın ve fırçalayın. O da kendini temiz hissettiğinde etrafta daha mutlu bir şekilde dolanacaktır.
Ayda bir kere traş ettirin ve haftada bir kere mutlaka yıkayın.
Köpeğinizi her hafta kafasından kuyruğuna kadar kontrol edin, böylece vücudunda herhangi bir değişiklik olup olmadığını fark edebilirsiniz. Erken teşhis çoğu zaman hayat kurtarır.
Evinizin tüm odalarını kontrol edin. Köpeğiniz için tehlike oluşturabilecek elektrik kordonları, yutabileceği küçük objeler vb. unsurları ortadan kaldırın.
Köpeğinize sadece ona ait olmak üzere bir minder alın. Onu severken veya onunla oynarken bu minderin üzerinde oynayın. Zamanla köpeğiniz yalnızca ona ait olduğunu anlayacak, benimseyecektir
Alıntıdır

Hiç yorum yok: