KÖPEK

Soru: Köpekler kendilerini köpek olarak mı görüyor? Kendilerini insan mı sanıyor? Yoksa bizleri farklı görünüşlü köpekler olarak mı algılıyor?

Yanıt: Köpek soyundan gelen hayvanlar iki haftalıkken kulakları ve gözleri açıldıktan sonra sosyal ilişki kurmaya başlar. 2-16 hafta arası bunların yaşamlarnın en kritik evresidir. Bu dönemde yavrular sosyal kuralları öğrenir ve yaşam boyu devam edecek olan davranışlarını bu kurallar şekillendirir. Bu davranışları kendi türlerinin ve uygun eşlerin tanınması da dahildir. Ünlü etolog (hayvan davranışlarını inceleyen bilim adamı) Konrad Lorenz, kazları incelerken insan tarafından yetiştirilmiş, cinsel açıdan olgunlaşmış kazların, kendi cinsleriyle değil insanlarla flört etmeye çalıştığını belirtiyor.

İnsanlarla oynayan ve sosyal ilişki kurmaya çalışan köpeklerde de kazlarda görülen türden algılama bozukluğu görülür. Kısaca insanlara köpekmiş gibi davranırlar. Benzer şekilde sürülere çobanlık yapan köpekler, birkaç haftalıkken annelerinden ayrılır ve koyunlarla birlikte büyütülür. Dolayısıyla koyunlar artık köpeğin ailesidir; görevi ailesiyle birlikte yaşamak ve onları korumaktır. 16 haftanın sonunda bu hızlı öğrenme ve uyum süresi sona erince, köpeğin sahip olduğu sosyal berciler yaşamı boyunca sabitlenir. Bu nedenle köpek yarvrularının doğdukları andan itibaren insanlarla yakın ilişkide olması çok önemlidir. Geleneksel olarak, insanlar ev hayvanı olarak köpekleri 8 veya 9 haftalıkken alırlar. Bu da sosyal gelişmelerinin tam ortasıdır. 16 haftanın sonuna kadar insanlar, köpeği ilgileri ve davranışlarıyla şekillendirmek ve deneyim kazandırmak zorundadır. böyle bir eğitimden geçen köpek, bu uzun boylu ve tüysüz üyelerini yadırgamaz ve garipsemez.


Soru: Köpeklerin havlamasının ne anlama geldiğini insanlar anlayabiliyor mu?

Yanıt: Budapeşte'deki Eötvös Lorand Üniversitesi'nden biyolog Peter Pongracz, son yaptığı bir çalışma ile insanların içgüdüsel olarak köpeklerin havlamasının ne anlama geldiğini anladığını gösterdi. Pongracz, 5 duygusal durumu yansıtan yapay köpek havlamalarını insanlara dinletti. Bunlar saldırganlık, korku, umutsuzluk, oyunculuk ve mutluluk ile ilgiliydi. Hayvanlarla olan deneyimlerinden bağımsız olarak bunları dinleyen insanlar, bu havlamaların ne anlama geldiğini % 100'lük bir doğruluk payı ile bildiler. ....

(cumhuriyet - bilim teknoloji)