13 Ağustos 2008 Çarşamba

KÖPEK EĞİTİMİ

Davranış Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

Davranış bozukluğu olan köpek, normal bir köpek değildir. Normal köpeklerin eğitim programları,bu bozuklukların giderilmesinde yarar sağlamaz. Ancak psikiyatrik tedavi yanında davranış değişimi programı uygulanması gerektiğinde, klasik eğitim yöntemlerinden yararlanılmaktadır.

Davranış bozukluğunun tedavisinde, öncelikle problem ile bu problemi doğuran motif ve bunun kalıcılığını sağlayan takviyeler teker teker ortaya konulmalıdır.Bunu başarabilmek için, psikoloğun detaylı şekilde çalışması ve hayvan sahibinin çözüm için istekli ve sabırlı olması gerekir. Yine hayvan sahibine büyük iş düşmektedir; zira problemi tanımak için gereken veriler hayvan sahibinden alınacaktır. Bu arada, birçok hayvan sahibi kendi hatalarını gizlemek ister. Tabii ki bu durumda, problemin kaynağına inmek iyice güçleşir.

Ayrıca şu hususa değinmeden geçemeyeceğim: Davranış bozukluklarının pek azı kalıtsaldır, bir kısmı da organik hastalıklara bağlıdır ama çoğunluğu, köpeğin özellikle gelişim çağındaki çevresinin etkisiyle oluşmaktadır. Hayvanın en yakın çevresi ise, birlikte yaşadığı sahibidir. Her zaman söylediğimiz gibi, bir köpeğin ruhsal durumu, beraber yaşadığı ailenin ruhsal durumundan doğrudan etkilenir. O halde, bu vakaların çözümünde önemli prensiplerden biri de, sahibinin hatalı davranışları terk etmesi ve hayvanın davranışlarını etkileyen olumsuz çevre şartlarının düzeltilmesidir. Aksi takdirde hiçbir ilerleme sağlanamaz. Uyuşturucu bağımlısı insanları düşünün; çeşitli yöntemlerle, gayet iyi tedavi olup, bu alışkanlıklarını bırakabiliyorlar. Ancak bunların önemli bir kısmı, hastaneden çıkıp, eski ortamlarına döndüklerinde tekrar uyuşturucuya başlıyorlar.

Örnek teşkil etmesi bakımından bir vakamı bütün boyutlarıyla size aktarmak istiyorum. Bu vakada, problemin çözümünde hayvan sahibine düşen sorumluluğun ağırlığını siz de fark edeceksiniz:

Hasta: 3,5 yaşında , Lhaso Aspo ırkı, Topak isimli erkek köpek.

Hasta sahibinin şikayeti: Topak’ın, evde beraber yaşadığı köpeklerden biri olan Biber’e sürekli saldırması.

Durum: Evde dört kişilik bir Lhaso Apso ailesi var; Baba Topak, Anne Loliş, erkek yavru Biber ve Biber’in kız kardeşi Tombiş.

Yakın zamana kadar, köpekler arasında hiçbir problem yoktu. Ancak altı ay evvel, Tombiş ilk kızgınlığını gösterdi. Bu aylarda, erkek kardeşi Biber de cinsel olgunluğa ulaşmıştı. Tombiş’in kızgınlığı esnasında baba Topak, Biber’i kıskanmış ve ona ilk defa bu zaman saldırmıştı. Geçen zaman içinde, saldırılar iyice yoğunlaştı ve iki hayvan, aynı ortamda yaşayamaz oldular.

Saldırı her zaman tek taraflı, yani Topak’tan kaynaklanıyor, ama genç olan Biber daha güçlü olduğu için, Topak zararlı çıkıyordu. Buna rağmen, Topak saldırılarına devam etmekteydi.

Hayvan sahibi, soruna çözüm bulabilmek için, bu iki köpeği birlikte eğitime gönderdi. Eğitim süresince, iki köpek aynı kafeste kaldığı halde hiçbir kavga olmadı. Fakat eğitim bitip, köpekler eve geldiğinde kavgalar tekrar eski şiddetiyle devam etti. Bu sefer, eğitimci eve çağırılıp, evde eğitim çalışmaları yapıldı, ancak bir sonuç alınamadı. Eğitimci, Topak saldırıda bulunmak istediği zaman kızılmasını ve gerekirse cezalandırılmasını önerdi.

Ev halkının köpeklere davranışı ise oldukça duygusaldı ve şimdiye kadar hiçbir problem çıkmadığı için köpekler üzerinde hakimiyet kurulması gereği kesinlikle düşünülmemişti.

Vakayı analiz etmek gayesiyle, önceki bölümlerde öğrendiklerimizi burada bir kere daha hatırlayalım. Köpeklerin ataları bir sürü içinde yaşayan sosyal hayvanlardır. Sürü yaşamı evcil köpekler için fazla önemli olmadığı halde, içgüdüsel olarak sürü içinde yaşamaktan mutlu olurlar. Eğer ortamda her şey bolsa, birbirleriyle sürtüşmezler. Ancak bir şeylerin paylaşılması gerekiyorsa hiyerarşik sürü düzeni kurmaya mecbur olurlar. Bu düzen kurulurken, genellikle en güçlü ve iddialı köpek lider olur. Ancak bu, dinamik bir süreçtir; bir alt seviyedeki hayvan, liderlik için liderin zayıf anını kollar ve lideri yenebileceğini hissettiği zaman liderlik mücadelesi başlar. Lider, teslimiyeti kabul eder ve liderliğinden vazgeçerse kavga durur.

Vakanın yorumu ve problemin tarifi: Yavru dişi köpek, kızgınlığa gelene kadar evde paylaşılması gereken bir durum olmadığı için, dört köpek arasında sürü düzeni kurulmasına ihtiyaç duyulmamıştı. Ancak kızgınlıkla beraber, liderlik mücadelesinin başladığını görüyoruz. Baba köpek, yeterince güçlü olmadığı halde liderlik iddiasında bulunuyor ve Biber’e karşı dominant agresyon gösteriyordu. Aslında Biber, güçlü olmasa teslimiyet gösterecek ve sorun kalmayacaktı. Bu vakada, birinin iddiacı, diğerinin ise güçlü olması nedeniyle sürü düzeni kurulamamakta ve Topak’ın dominant agresyonu gittikçe şiddetlenmektedir.

Tanı: Sürü düzeninin kurulamayışından kaynaklanan dominant agresyon.



Tedavi: Tedavi çalışmaları, dışardan yardımla sürü düzeninin kurulması prensibine dayanmalıdır. Bu amaçla yapılacaklar aşağıda sıralanmıştır.
1- Kastrasyon: Liderlik iddiası ve dominant agresyonun kökeninde, testosteron hormonu önemli bir rol oynamaktadır. Literatürde bu hormonun varlığına son vermeyle, yani kastrasyonla, bu tür vakalarda % 60 oranında iyileşme sağlanacağı bildirilmektedir.

2- Liderin belirlenmesi ve liderlik pozisyonunu almasının sağlanması: Bu ailede, baba köpek genç köpeğe göre güçlü değildir ve zaman geçtikçe, bu fark daha da artacaktır. Ortada tek problem, babanın liderlik iddiasıdır. O halde, bu iddiayı ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışma gerekir. Baba köpek, zaten bir süre sonra yeterince güçlü olmadığını kabul edecek ve iddiadan vazgeçecektir. Ancak, bu süre uzun olabilir ve bu arada, kanlı kavgaların yaşanması kaçınılmazdır. Bu nedenle, bu sürenin kısaltılması zorunluluktur. Yani bir an evvel, genç köpeğin lider olması sağlanmalıdır. Yine bu süre zarfında, ailenin de köpekler üzerinde hakimiyeti kurulmalıdır.
a) Lider, yemek yemede öncelikli olan hayvandır. Bu nedenle, evde ilk önce aile fertleri yemek yiyecek ve bu arada, köpeklere sofradan yiyecek uzatılmayacaktır. Köpeklere de sırayla yemek verilecek ve öncelik, genç köpeğe tanınacaktır. Diğer köpeklerin, özellikle babanın, bu olayı kontrol altında izlemesi sağlanacaktır.
b) Sevilme hakkı ilk önce genç köpeğe sağlanacak, baba köpek, sevilmek için kucağa geldiğinde alınmayacak, ama bir süre sonra hayvan sahibi, kendi isteği ile onu kucaklayacaktır.
c) Eğer kısırlaştırma yapılmadıysa dişi köpekler kızgınlığa geldiğinde, çiftleşmede öncelik genç köpeğe tanınacaktır.

3- Medikal tedavi: Dominant agresyona karşı bir ilaç kullanılacaktır. Bu ilaç, agresyona karşı fayda sağladığı gibi, liderlik hakkı tanınmadığı için, baba köpekte gelişebilecek stres ve anksiyeteye karşı da fayda sağlayacaktır.

4- Zıt koşullandırma ve desensitizasyon (duyarsızlaşma) tedavisi: Bu iki köpek günde birkaç kere ve ilk zamanlarda oldukça uzak mesafelerle bir araya getirilecektir, baba köpeğe genç köpek gösterilir gösterilmez ödül verilecek ve köpek okşanarak güzel sözler söylenecektir. Ödülün daha yararlı olması için, bu uygulamalar aç karnına yapılacaktır. Ödül verildikten kısa bir süre sonra, genç köpek uzaklaştırılacak ve aynı uygulamalar tekrarlanacaktır. Baba köpek uzak mesafede gördüğü genç köpeğe tepki vermemeyi öğrendiğinde, onu daha yakın mesafelere alıştırmak için, bu uygulamalara devam edilecektir. Bir süre sonra baba köpek için, genç köpeği görmek bir ödül gibi algılanacak ve bu köpeği görmeyi arzulayacaktır.

Sonuç: Havyan sahibi, isteseydi, kavgacı köpeklerden birini başkasına vererek, kendi açısından problemi çözebilirdi. Ancak köpeklerinin iyiliği için, zor olanı seçti ve bu can sıkıcı tedaviye uydu. Ama sonuçta herkes mutlu oldu. Bu saygıdeğer davranışı, keşke her hayvan sahibinden görebilseydik. ABD’deki binlerce köpek, psikolojik bozukluklar nedeniyle ötenazi edilmezdi.

Prof. Dr. Tamer Dodurka
İ. Ü. Veterinerlik Fakültesi
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı

Hiç yorum yok: