13 Ağustos 2008 Çarşamba

KÖPEK EĞİTİMİ

Av Köperklerinin Eğitimi
Av köpeklerinin cinslerinin iyi olması ne kadar önemli ise köpeklerin eğitimi konusu da o kadar önemlidir.
Uzun senelerin tecrübesiyle yazılmış birçok kitaptan ve değişik eğitim sistemlerinden, memleketimiz şartlarına da en uygun olanları arasından bir derleme yapılarak ve profesyonel yetiştirici için değil de, avcıların kendilerinin köpeklerini eğitebilecekleri bir biçimde hazırladığımız bu bölümün faydalı olacağı görüşündeyiz.
Eğitimi, cinslerin tanımından daha önemli görmemizin başlıca sebebi, senelerden beri, yurtdışından getirilmiş av terbiyesi görmüş bröveli köpeklerin sahibinin kendileriyle diyalog kuramamasından ve eğitimleri doğrultusunda idare edememesinden bozulduğu, nice pedigri (safkan) yavruların burada doğru dürüst yetiştirilemediği, en azından istenileni veremediği görülmektedir. Diğer taraftan, görünüşü av köpeğini andırmaktan ileri gitmeyen, cinslikle alakası olmayan pek çok köpeğin de, kimine göre içinde olduğundan, kimine göre çok ava çıktığından, yüksek av randımanı verdiği de görülmektedir. Bu iki hususun doğruluğunun yanı sıra bir gerçek daha vardır ki o da, köpeğin iyi olmasının büyük kısmı da kısmet’e bırakıldığıdır. Fermacı bir cins olmasına rağmen ferma yapmazsa veya kısa durursa, avını sıkarsa, tüfekten korkarsa ve avda alır başını giderse kabahat hep köpeğin olur. İçinde yokmuş veya yaramaz denir geçilir. Ya köpek elden çıkartılır veya çok sevdiğimizden, hayatı boyunca tatlı bir bela olarak yanımızda yaşar.
Bu açıdan bakıldığında, bu sadık dostumuzu biz insanlardan çok daha akıllı bir sınıfa koymak gerekiyor. Hangimiz sırf içinde olduğu gerekçesiyle hiç bir şey öğretilmeden okuma yazma öğrenebilmiştir? Veya köpeğin kendine göre yaptığı işle tam bir karşılaştırma yapmak gerekirse, çok daha fazlasını, mesela bir uçak kullanmayı, okuma yazma bilmeden kimse öğretmeden kim becerebilmiştir? Sevgili dostumuz, sahibim diye kabullenmeye her zaman hazır olduğu insanın çıkarttığı birtakım seslerden onun ne istediğini anlayacak, yeteri kadar çabuk anlamazsa azar işitip dayak yiyecek, yerdeki binbir koku arasından sahibim bu hayvanı bulmamı istiyor deyip bulacak veya haftalardır bağlı olduğu 1,5 metrelik zincirden kurtulmanın sevinciyle sizden uzaklaşıp gene siz istiyorsunuz diye av kaldırdığı zaman, saçmalarınızın oraya kadar gelemeyeceğini hesap edememek gibi fizik bilgisinin içinden gelmemesinden dolayı gene horlanıp dövülecek. Ne acıdır ki, sinirlerine hâkim olamadıkları için sahibinden saçma yiyen, sahibinin istediğini kendiliğinden anlama dehasını göstermemiş pek çok köpek de av merasında, neşeyle geldiği av merasında ölüp gitmiştir. İnsan denilen varlıkların kendi aralarında bile anlama ve kavrama kapasiteleri o denli değişebilirken, köpekten istediklerimizi anlamasını beklemekte insaflı ve sabırlı olmak da bu vefakâr dost’a karşı ufacık bir borçtur.
Eğitim dendiği zaman da bu, köpekle insan arasındaki diyaloğun en iyi şekilde anlaşılabilir ve iki taraf arasındaki uyumu sağlayacak şekilde olması gerekmektedir. Bunun için de avcının önce kendisini eğitmesi gerekmektedir. Sinirlerine hâkim, sabırlı, eğer sinirleneceği bir şey varsa onun da kendi anlatma kabiliyetsizliğinden olduğunun bilincinde olan bir kimse için sevgili köpeğiyle eğitime başlarken, başarılı avların ilk adımı da atılmış olur.
Köpeğin eğitim öncesi devreleri ve eğitime hazırlığı sonradan alacağınız neticeyle doğru orantılı olup çok önemlidir. Bu sürede köpeğiniz öğrenmeyi öğrenecektir.
Köpeğini eğitmek isteyenler, öncelikle kendilerini buna hazırlamalıdır. Birlikte yaşadığınız, uzun yıllarınızı birlikte geçireceğiniz köpeğinizin, çok sevdiğiniz avınıza zevk veya cefa yapmasını şansa bırakmamak için onu eğitmeniz gerekir ve bunada önce kendinizin hazırlıklı olması lazımdır.
Köpeğinizi ciddi bir eğitime tabi tutmadan önce ne şekilde hazırlamalı, nasıl bir eğitim öncesi devresi geçirilmelidir?
Köpeğin eğitilmeye başlanması, hayvanın algılama gelişimiyle birlikte yürütülmelidir. Bu şekilde erken başlayan bir eğitimle, köpeğinizin kötü huylar edinmesine de mani olursunuz. Eskiden Avrupalı ve Amerikalı eğitimciler altı aylıktan önce eğitime başlamazlar, hayvanın belli bir dereceye kadar gelişmesini beklerlerdi. Halbuki yapılan laboratuvar çalışmaları eğitime ne kadar erken başlanırsa o kadar sağlam bir temelle köpeğin yetişeceğini ortaya çıkarmıştır. Bilindiği gibi dünyada en iyi eğitimi körleri yöneten köpekler görmektedir. İnsan hayatının onların elinde olması, hiçbir hata yapmayacak şekilde eğitilmelerini gerektirmektedir. Bunların eğitimlerinin geliştirilmesiyle ilgili bir çalışma yapan, Amerika’da, Maine’deki Jackson Memorial Laboratuvarı, Hayvan Davranışları Bölümü Müdürü Dr. J. Paul Scott’un tespitlerine göre, bir yavru köpeğin algılama ve öğrenebilme gelişmesi beş devre halindedir ve bunların hepsi de hayvanın doğuşundan onaltı haftalık oluncaya kadar geçen zaman içerisindedir. Hayvanın zihinsel yapısı bu devrelerde kesin değişmeler göstermektedir. Eskiden altı aylıktan hatta bir yaşından sonra başlayan eğitimlerle körler için köpek yetiştirilmesinde %20 başarı elde edilirken, bugün küçükten başlayan Dr. J Scott’un belirlediği devrelere uyularak yapılan çalışmalarla sonradan verilen eğitimden alınan neticenin %95 olduğu ortaya çıkmıştır. Köpeğinizin cinsi ne olursa olsun, ister av köpeği ister bekçi köpeği, eğer bir eğitime tabi tutmayı düşünüyor ve bunda da başarılı olmak istiyorsanız, o zaman aşağıdaki beş devrenin icaplarına göre köpeğinizle bir dialog kurmanız gerekmektedir.
Birinci devre: 0-21. gün
Araştırmaların belirlediğine göre bütün cinslerdeki yavruların yirmibirinci güne kadar zihinsel kapasiteleri hemen hemen sıfırdır. O güne kadar bütün ihtiyacı gıda, uyku, sıcak ve annesidir. Bütün fonksiyonları içgüdüsel olarak hayatını sürdürebilmek içindir.
İkinci devre: 21-28. gün
Bu devrede beyin ve sinir sistemleri gelişmeye başlar. Etrafındaki koca dünyanın farkına varır yavaş yavaş. Bu devre, yavrunun annesine en çok ihtiyacı olduğu zamandır. Çevrenin, psikolojik yapısında en etkili olduğu devre budur. Bu arada annesinden ayrılması gelişmesinde de büyük bir yara açar.
Üçüncü devre: 28-49. gün
Bu üç haftalık sürede yavru annesinden cesaret alarak etrafını inceleyecek ve tanımaya başlıyacaktır. Sürenin bitiminde beyni yetişkin bir köpeğinki kadar gelişmiş ancak tecrübeden yoksundur. Bu sıralarda şahısları tanımaya ve seslerine reaksiyon göstermeye başlar. Kardeşleriyle de arasında daha bilinçli bir mücadeleye girişmektedir. Artık öğrenmeye hazırdır. Bu devrenin sonunda, kendi karakteri çok fazla oluşmadan sütten kesilerek, kardeşlerinden ve annesinden ayırılmalıdır.
Dördüncü devre: 49-84. gün
Yedi haftalıkken köpeğinizi aldığınızda, vücutça daha gelişmemiş olmasına karşılık, kafaca tamamen gelişmiştir.
Dr. Scott’un belirlemelerine göre, köpekle insan arasındaki ilişkiyi kurmanın en iyi zamanı bu devredir. Ona yiyeceğini veren, annesinin yerini alacaktır. Bu devrede yavrunun kafasında kuracağı bağlantılar, ilerdeki eğitimine de tesir edecektir. Bu devrede eğitime yönlenmenin en iyi zaman olduğunu ve köpeğinizle patronu, yani sizin aranızdaki bağın en sağlam temellere oturduğunu unutmamak gerekir.
Yine bu devrede yavruya bazı emirlere itaat etmesini öğretmeye başlamak lazımdır. GEL, OTUR, YAT, KAL, TOPUK gibi emirler ciddi bir eğitimden ziyade oyunla karışık olarak öğretilmeye başlanır. İlerdeki fasıllarda bunların hepsinin nasıl öğretileceği anlatıcalacaktır. Bu devrede tasma ve kayışla dolaşmaya da alıştırılmalıdır.
Bu devrede yavrunun kardeşlerinden ayrılması şarttır. Zira, bu öğrenme devresinde kendi cemiyetinde başına buyruk olarak yaşamayı öğrenmeye başlar ki bu da değiştirilmesi zor olan kötü huylar edinmesine sebep olur. Halbuki sizin yanınızdaki hayatı, okuldan önce ana okulu gibidir. Burada aranızdaki ilk bağlılık kurulur, daha sonraki eğitiminde büyük faydaları dokunacak olan emir almayı öğrenmeye başlayacaktır. Çok önemli bir devredir.
Eğer köpeğinize evde bakıyorsanız, gene bu devrede ev temizliğini öğrenmesi lazımdır. Sizin de en çok sabıra ve anlayışa ihtiyacınız bu devre olacaktır. Yavrunun kardeşlerinden ve annesinden ayrıldığı ilk birkaç geceyi uykusuz geçirmeye hazırlıklı olunuz. Ne yapsanız o bağıracak, ağlıyacaktır. Dayakla susturmaya çalışmayın. Zira, küçük bir bebeğe dayakla bağırmaması lazım olduğunu anlatamıyacağınız gibi ona da anlatamazsınız. İçi yünlü kumaş parçalarıyla dolu, içinden çıkabileceği yükseklikte kenarları olan bir kutuyu ona yatak yapın. Hatta içine ılık su konmuş bir sıcak su torbasını bu kumaşların altına koyarsanız, onu daha da rahat ettirmiş olursunuz. Yavruyu bir odaya veya banyoya kapatıp yalnız bırakın. Kulaklarınızı iyice tıkayıp, ortalığı yıkan haykırışları duymadığınıza kendinizi inandırarak uyumaya çalışın. Şansınız varsa iki gecede, yoksa bir haftada sesi kesilecektir. Arada bir müddet için ona ayırdığınız yerin tabanına da gazete kâğıdı döşeyin. Çişi geldiği zaman, kendiliğinden kutusundan çıkacaktır. Pislettiği yerde hep gazete olması ilk eğitiminin başlangıcıdır. Gündüzleri evin içinde sizin veya ailenizin yanındayken de belli bir köşeye gazete kâğıdı serin. Çömeldiğini gördüğünüz anda, hayvanı kaptığınız gibi, kızarak sert bir şekilde “HAYIR” diyerek gazetenin üstüne koyun. Yetişememiş olsanız, o da işine başlamış veya bitirmiş olsa dahi bunu yapın. Balkon veya düz ayak bahçeniz varsa derhal azarlıyarak yavruyu dışarı çıkarın. Ama istediği zaman kendiliğinden çıkamıyorsa gazeteyi gene de sermeyi ihmal etmeyin. Günde 15-20 kere küçük, 5-6 kere de büyüğünü yapan yavrunuz, birkaç hafta içinde birgün kendiliğinden gidip gazetenin üstünde size ilk gösterisini yapacaktır. Arada bir başka yere yapsa da mesele hallolmuştur.
Beşinci devre: 84-112. gün
Bu devre köpeğinizin artık disiplinli bir eğitime başlayabileceği devredir. Gene bu devrede yavrunuz kendi hürriyetini ilan etme çabası içinde sizi her yönden deneyecektir. Aranızdaki ilişkide kimin patron olduğu da bu arada ortaya çıkacaktır. Bunun için de bir önceki devreyi birlikte geçirmiş olmanızın ve ona bazı emirlerinize itaat etmeyi öğretmeye başlamış olmanızın yararı büyüktür.
Tabi köpeğinizi bu devrede de almış olabilirsiniz. Eğitime doğrudan bu devrede başlayabilirsiniz. Ancak dördüncü devredeki eğitim öncesi çalışmalarınızın eksikliği her zaman kalacaktır. Tabi bu biraz hayvanın kapasitesi ve yapısıyla da ilgilidir. Fakat dördüncü devre, beşinci devredeki muhtemel şanssızlığınızın sigortasıdır. Ayrıca yavrunun zihinsel gelişmesinin evrimini bilmek size hem zaman kazandırır hem de işinizi kolaylaştırır. Ayrıca köpeğinizle bu devrede tanışmanız, patronluk savaşını kazanmanız için dayağa başvurmanıza da ihtiyaç gösterebilir ki bu da yeni başlayan ilişkiniz için çok da iyi değildir.
http://www.avkopegi.com/kopekegitimi.htm

Hiç yorum yok: