16 Temmuz 2008 Çarşamba

KÖPEK BAKIMI "Yazın Ev Hayvanlarımızla İlgili Sık Sorulan Sorular"



Ev hayvanlarımızda yaz aylarında sık rastlanan sorunlar nelerdir?

. Havalar ısınmaya, otlar yeşermeye başlar başlamaz kene ve pire gibi dış parazitler görülmeye başlar. Bunlar hem deride hem de iç organlarda çeşitli sorunlara yol açarlar. Keneler hayvanı kansız bırakabilir, hatta felç edebilir. Bunun yanı sıra, çeşitli parazitlerin, babesyozis, erlişiyozis gibi hastalıkların köpekler arasında yayılmasında rol oynarlar.
. Baharın gelmesiyle yoğunlaşan çiftleşmeler nedeniyle FIV benzeri bulaşıcı hastalıklar, cinsel organlara yerleşen tümörler ve bu organlara ait diğer hastalıklarda artış görülür. Bunun ardından doğumlar başlar ve yavru köpeklerde kanlı ishal ve gençlik hastalığı benzeri bulaşıcı hastalıklara ve iç parazitlere sık rastlanılır.
. Sıcak ve nemli havalarda solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları tetiklenir. Kalp krizleri ve tansiyon sorunlarından dolayı ölümler bu mevsimde daha sıktır.
. Gıda maddelerinin çabuk bozulması nedeniyle gıda zehirlenmeleri ve ishaller daha fazla izlenir.
. Mevsimsel kıl dökülmeleri, alerji başta olmak üzere çeşitli deri sorunları, göz ve kulak hastalıklarına da yazın daha sık rastlanır.
. Özellikle uzun kıl örtüsüne sahip ırklar için kuru pisi pisi otları sorun oluşturur. Bilindiği gibi pisi pisi otları girdiği bir yerden kolay çıkmayan, bazen de batabilen otlardır. Köpeklerin gözüne, kulağına, ağzına ve buradan boğazına, hatta cinsel organlarına girip ciddi rahatsızlıklara yol açabilirler. Yine uzun kıllı hayvanların özellikle parmak aralarına batabilir ve hatta deri altında daha derin yerlere ulaşabilirler.
. Sıcak ve güneş çarpmaları yaza özgü sorunlardır.


Isı ve güneş çarpması durumunda nasıl bir ilk yardım uygulanabilir?

Veteriner hekime ulaştırana kadar hayvan sahibinin yapabileceği tek şey soğuk suyla ıslatılan ve sürekli değiştirilen bezlerle hayvanın yükselmiş olan beden sıcaklığını düşürmeye çalışmaktır. Gerekirse soğuk duşlar da uygulanabilir.

Pire ve keneyle mücadelede kedi/köpek sahibi ne gibi yöntemlere başvurmalı?

Bu konuda çok etkili ilaçlar bulunmaktadır. Banyo veya toz şeklinde uygulanan ilaçlar mevcut kene ve pirelerden kurtulma amacıyla uygulanabilir. Fakat bu tarz ilaçların koruyucu etkisi yoktur ve ilacın etkisi geçince parazitler tekrar görülür. Ancak, damla ya da sprey formunda uygulanan bazı modern ilaçlar, bu parazitlerden hem kurtulma hem de uzun süreler korunmada yarar sağlarlar. Bu ilaçlar derinin hemen altında bulunan yağ dokusuna nüfuz edip vücuda yayılır ve 1-1,5 ay süreyle etkili olurlar.
Ancak, bu tarz ilaçların hiçbiri hayvanımızı keneden tam olarak uzak tutmaz. En etkili ilaca rağmen köpeğimizin üzerinde tek tük keneye rastlayabiliriz. Ama bu kene kısa bir süre sonra, çoğalmaya olanak bulamadan ölür ya da köpeği terk eder.
Çeşitli market ya da veteriner kliniklerinde bulunabilen pire tasmaları da korunma amaçlıdır. Fakat, hem keneye hem de pireye etkili olan ruhsatlı tasmalar sadece veteriner kliniklerinde satılırlar.

Sıcaklardan daha fazla etkilenen yaşlı ve şişman hayvanlarımız için nelere dikkat etmeliyiz?

Güneşten en fazla etkilenen hayvanlar şişman, yaşlı, kısa tüylü ve basık burunlu hayvanlardır. Her hayvan için geçerli olsa da özellikle bu hayvanlar güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde dolaştırılmamalı, güneş altında bağlı tutulmamalı, havalanması yetersiz ortamlarda uzun süre bırakılmamalı, aşırı hareketlere ve oyunlara izin verilmemeli ve tok karınla gezdirilmemelidir. Özellikle, İngiliz ve Fransız bulldogları, Boston terrier, Pug, Japanez chin ve Pekinua ırkları gibi burunları basık olan köpek ırklarına daha fazla dikkat edilmelidir.

Yazın özellikle uzun tüylü kedi ve köpek sahiplerinin en fazla şikayet ettiği konulardan biri olan kıl dökülmesinin nedenleri hakkında bilgi verir misiniz.

Bu soru sorulunca hemen şunu hatırlatmakta yarar görüyorum: Kedi ve köpeklerde “tüy” terimin kullanılması çok yaygındır ama doğru değildir. Doğrusu “kıl” olmalıdır. Kanatlılar için “tüy” terimi kullanılabilir.

Kılları olan her canlıda kıl dökülmesi gözlenir. Çünkü bu kılların belli bir ömrü vardır; normalde dökülen kılların yerine yenisi çıkar. Köpek ve kedi gibi her yanı kılla kaplı canlılarda bu olay daha fazla göze çarpıcıdır.

Her mevsim değişikliklerinde ama özellikle yaz aylarının başlarında kıl örtüsü yenilenir. Bu nedenle hayvanlarda kıl dökülmelerinde ciddi bir artış gözlenir. Bu dökülmeler sonunda hayvanın derisi çıplak kalmıyorsa veya deri üzerinde kızarma, kabuklanma gibi durumlar söz konusu değilse fazla endişelenmemelidir. Ancak, kıl örtüsünde bu değişiklik uzun sürerse ya da gecikirse (örneğin yaz sonuna gelindiği halde hala tamamlanmamışsa) bir sorundan bahsedilebilir. Özellikle doğru beslenmeyen hayvanlarda kıl örtüsünün değişimi uzar ya da gecikir. Söz konusu değişimi hızlandırmak için bu dönemdeki hayvanlar daha fazla taranmalıdır.

Beslenme yetersizlikleri, özellikle omega 3 ve 6 yağ asit noksanlıkları, biotin başta olmak üzere çeşitli vitamin yetersizlikleri, hayvanın çok sık ve uygun olmayan şampuanlarla yıkanması, güneş ve tozlu ortamlar nedeniyle derinin nemliliğini kaybetmesi gibi bakım hatalarından dolayı kıl dökülmeleri artar. Bunun yanı sıra çeşitli deri ve troid gibi hormon hastalıkları olmak üzere neredeyse tüm hastalıklarda kıl sağlığı da bozulur ve ciddi kıl dökülmeleri baş gösterebilir

Kıl dökülmesinin hayvanımıza ya da bize herhangi bir zararı var mı?

Kılların, deriyi dış etkenlerden, sıcak ve soğuktan koruma gibi işlevi vardır. Kılların aşırı döküldüğü ve derinin çıplak kaldığı durumlarda güneş ve sıcağın zararlı etkileri daha fazla görülür.

Ayrıca, uzun kıllı kediler yalanma yoluyla fazla kıl yutarsa, bu kıllar birtakım sindirim sorunlarına yol açabilir

Bunların dışında bu kılların hayvana ya da insana herhangi bir zararı yoktur. Ancak kıllar üzerinde olabilecek mikrop ya da parazitler, bu kılların yutulmasıyla vücuda alınabilirler. Bu hastalık etkenlerinin kıllardan başka bir çok yolla da alındığı unutulmamalıdır.

Yaz aylarında kedi ve köpeğimizin beslenmesinde nelere dikkat etmeliyiz?

Şüphesiz sıcak havalarda hayvanların beslenmesine daha fazla itina gösterilmelidir. Ağır ve yağlı gıdalardan uzak durulmalı, sindirimi kolay besinler tercih edilmeli, hayvan fazla doyurulmamalıdır.
Yaz aylarında günde bir sefer besleyip hayvanının midesini şişirmek yerine günlük miktarı en az ikiye bölmekte yarar görmekteyim.
Yine sıcaklar etkisiyle yemeklerin kolay bozulacağı göz önüne alınıp hayvanın önünde uzun süre yemek bırakılmamalıdır.
Suyu sık sık değiştirilmeli ve susuz kalmamasına özellikle dikkat edilmelidir.

Yazla beraber seyahatler de artıyor. Bu seyahatlerde nelere dikkat edilmeli?

Yolculuğa çıkmadan önce hayvan çok fazla doyurulmamalıdır. Özellikle yaz aylarında hayvanlar bagajda veya havasız kalacağı kutularda taşınmamalıdır. Seyahat boyunca sık aralarla molalar verilmeli, dolaştırılmalı ve su ihtiyacı giderilmelidir.
Yolculuk sırasında hayvanın sakin olmasını sağlayan bazı ilaçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, bu ilaçların tansiyon düşürücü etkileri olduğu için özellikle sıcak havalarda çok dikkatli olunmalı, yaşlı ve tansiyon sorunları olan hayvanlarda kullanılmamalıdır.
Park halindeki arabalar içersinde kesinlikle hayvan bırakılmamalıdır. Araç, gölgede bile olsa pencereler kapalıysa hayvanımız için risk büyüktür. Ayrıca, gölge diye bıraktığımız araç bir süre sonra, bulutun gitmesi veya güneşin konumunu değiştirmesi nedeniyle güneş altında kalabilir.

Sahibiyle beraber denize girip su keyfi yapan köpekler hangi risklerle karşı karşıya kalıyor; hayvan sahipleri nelere dikkat etmeli?

Boğulmayı saymazsak, su keyfinin en önemli risklerinden biri kulağa su kaçmasıdır. Hayvan sahibi, köpeğin genellikle çok derin olan kulak kanalını kurulayamaz. Köpek başını sağa sola sallayarak bu sudan kurtulmaya çalışır ama bazı ırklarda kulak kanalının yapısı buna fazlaca izin vermez. Bu köpeklerde bir süre sonra kulak sorunları başlayabilir ve hayvan sahibi, köpeğinin başını bir tarafa eğik tutması, başını salması, kulağını elletmemesi veya kulaktan pis bir kokunun gelmesiyle durumun farkına varabilir.
Köpeklerin denize girmesine elbette izin vereceğiz ancak, denizden sonra yapılacak banyoyla hayvanın üzerinde kalan kumlar ve tuzlar iyice giderilmelidir. Aksi takdirde hassas derili hayvanlarda çeşitli deri sorunları şekillenebilir.

Prof. Dr. Tamer Dodurka
Veteriner İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı

Hiç yorum yok: